İnsan Yüreğinde Kuraklık
Birebir yaşamın içinden , kendi benliğimizde olan bir durum . Zaman içerisinde çok derinlere indiğimiz ama varlığından emin olamadığımız bir durum . Ötesi olmayan sonsuz ama olmaması gereken bir durum , İnsan yüreğinde kuraklık . Bir acayip durum gibi gelsede bizlere kendimce de olsa bir analiz yapmak iyi gelecek biz yüreklere .
Bir çoğumuz gerek atalardan gerek ise kendi öz dede ve ninelerimizden köy kültrü ve yaşamı hakkında muhakkak azda olsa bilgi almışızdır . Köy yaşamının en başlı olan geçim kaynağı nedir desem , sanırım yüzdeyüzlük bir kesim bunun toprak olduğuna dair bir cevap verecekdir . Doğrudurda elbet . Toprağında kendi kültürü ve yaşam felsefesi olduğunu unutmayalım . O kültür ve yaşam savaşınında insanlara değer kılındığı aşikardır . Yeterki sen onu ek , biç . Dahası ekmeyi bil , biçmeyi bil gibi . Sonrasındaki köy yaşamının yine belli olan bir geçim kaynağıda yine büyükbaş ve küşükbaş hayvanlardır . Etleri ile , sütleri ile halen devam eden bereketi ile günümüzde ön plana çıkan bir değerdir . Bir hayvanın insanoğluna verebileceği herşeyi vardır . Derisi , eti , sütü yani herşeyi muhakkakki bir değer taşımaktadır . Bunun bilincinde olmakda bizlere düşmektedir . Toprağın bereketi , hayvancılığın bereketi de insanoğlunun yaşaması için gerekli olan olmazsa olmaz olan bir konu ve büyük bir değerdir .
Dikkatimizi toprakdaki kuraklığa verelim biraz . O bazen küser insana , sen ekersin ama o bişey vermez sana . Bazende onu çok da sulamana rağmen doymaz , doymuyormuş gibi yapar . Ta ki sen onu sevinceye kadar , bazende onun değerini anlayıncaya kadar . Sonrasında yine önemli bir nokta var ki , sen onu sulayamazsın ama o sana verdiğin sevgiyle ektiğin ekinin beş katını verir . Cenab ı Hakkın bir dakikalık yağmuru bile onu doyurur ve insanı mutlu eder . Çoraklık , kuraklık vs... durumlarda istenmeyen , olması beklenilmeyen bir afet yada ağlamsı bir dönemdir .
Ya İnsan yüreğindeki kuraklık ,
Vücudumuz bir köy misali , toprağımız yüreğimiz diyelim . Sabrımız anlayışlı olan yapıcı olan tavrımız ise bir hayvancılık sektesi . Buyurun burdan yakalım demiyelimde , konunun derinliklerine şöyle bir göz atalım .
Milenyum diye bir kelime türedi 20.yüzyılda . Kim türetti neden türetti onuda bilmiyoruz . Ama kabullendik her girdiğimiz yıla milenyum der hale geldik . Şimdilik öyle demiyelim biz , yüksek müsadenizle elbette . M.S. ( Milattan Sonra ) tamı tamına 2007 yıl 10 ay ve 28 gün ilerideyiz . Bu ne demekse pek anlamış değilim . İnsan o yıllarda da insandı şimdide insan . Değişen nedir ? İşte bu sorunun cevabı beynimi tırtıklıyor . İnsan yüreğindeki kuraklıklarda işte buna bağlı olarak kendini ap açık ortaya seriyor . Yani sevgisiz , yani gaddar , yani anlayışsız ve yıkıcı bir uslüp ile , tarz ile .
Çok kullandığım iki cümlem vardı hep , şimdilerde selam bile menfaat i unsur a el açmış . Yani birileri size bol bol selam veriyorsa hayra alamet değildir bu . Ya bir çıkarı yada bir beklentisi vardır gibi gibi . Genelleme böyle ama özde elbette çok nadir gerek Allahın selamı gerek ise dost u menfaati selamı vardır ve olacakdır . Yani sayıca az , pekde cesaretli olmayan bir durum . Cesaret ise onlarda malesef . Yüreğinde insan sevgisi olmayan , şimdilerde ve geçmiş zamanlarda mal ve maddiyat düşkünü şahsiyetler , zevki sefa ya şayan insan sırtından geçinen çok kalekterli gibi görünen kişiler , işte bunlar yüreğinde o torağın suyunu eksilten ve onu kuraklatan beyinlerdir . O bereketi kendi toprağında değil , hep bir şekilde sömürge altında alan beyinlerdir . Sevgisiz sevgiyi tarif edenlerde aralarında vardır . Utanmadan sevgi adına şiirler yazanlarıda görmedikmi . Sonrasında vayy anam dostluk değeri , vayy babam aile kavramı ve aile değeri . Hadi ordan kendini bilmez , bari sus da yüreğimi dağlama . Yada bir imkanım olsada ben senin yüreğini dağlasam .
Sevginin aylardır yıllardır tarifini yapa yapa usanmadık . Dostluğun o çerçeve içerisinde yaşayacağınıda bağıra bağıra kaleme aldık . Dedik ki ; Kardeşim yüreğinde sevgi var ise konuş , yüreğinde sevgi var ise yaz , yüreğinde sebgi var ise çiz ve yine , yüreğinde sevgi var ise yaşa be aslanım . Yani bunu açalım . Ne demek istedik , sendeki toprağı sula dedik , onu ekmesini bil dedik , sonrasında ne ekersen onu biçersin misali ondan verimini al dedik . Bunu yapan ve yapabilen sevgi değer sevgi gönüller tanıdık , mutlu da olduk . Yapamayanlarıda gördükce kahrolduk . Şimdilerde roman yazıp para kazanma peşindeler , eee o becerileri var yani . Adamda sevgi yok , adamda insan sevgisi yok amma adamda kalem var , millet te uykuda . Güzel bir arena ve güzel bir pazar . Sat ham maddeni işte yani asılsız olan sevgi değerini . Şundan eminimki karnın ve gözün yine doymayacak .
İnsan yüreğinde kuraklıklar ı kabul eylemiyoruz . Var ise de bu kuraklığın giderilmesi ne traktör sürmesiyle olacakdır nede yağmurla . Az kafa çalışsın azcık sevgi bile o kuraklığa meydan okuyacakdır ve zamanla o kuraklıkların yerini yemyeşil alanlar , insan a olan sevgi ve değer alacakdır . Tersi , hayvancılık sektesi dediğimiz olayı hatırlayınız . Bir hayvandan ne farkınız var , bunuda buraya yazmayayım ayıp olur . Ayıp size değil , etiyle , sütüyle , derisiyle insanoğlunun faydasına olan herşeyiyle hayvancağıza olur . Bari ona haksızlık etmeyelim . Hatta O yüreğinde kuraklık olanlar hayvanlarımızı gördüklerinde lütfen ceketinizin önünü ilikleyin . Çünkü siz onların yanında bir hiç siniz ... Hiç ....
Sevg ...
Yazan : Firari Fırtına
Birebir yaşamın içinden , kendi benliğimizde olan bir durum . Zaman içerisinde çok derinlere indiğimiz ama varlığından emin olamadığımız bir durum . Ötesi olmayan sonsuz ama olmaması gereken bir durum , İnsan yüreğinde kuraklık . Bir acayip durum gibi gelsede bizlere kendimce de olsa bir analiz yapmak iyi gelecek biz yüreklere .
Bir çoğumuz gerek atalardan gerek ise kendi öz dede ve ninelerimizden köy kültrü ve yaşamı hakkında muhakkak azda olsa bilgi almışızdır . Köy yaşamının en başlı olan geçim kaynağı nedir desem , sanırım yüzdeyüzlük bir kesim bunun toprak olduğuna dair bir cevap verecekdir . Doğrudurda elbet . Toprağında kendi kültürü ve yaşam felsefesi olduğunu unutmayalım . O kültür ve yaşam savaşınında insanlara değer kılındığı aşikardır . Yeterki sen onu ek , biç . Dahası ekmeyi bil , biçmeyi bil gibi . Sonrasındaki köy yaşamının yine belli olan bir geçim kaynağıda yine büyükbaş ve küşükbaş hayvanlardır . Etleri ile , sütleri ile halen devam eden bereketi ile günümüzde ön plana çıkan bir değerdir . Bir hayvanın insanoğluna verebileceği herşeyi vardır . Derisi , eti , sütü yani herşeyi muhakkakki bir değer taşımaktadır . Bunun bilincinde olmakda bizlere düşmektedir . Toprağın bereketi , hayvancılığın bereketi de insanoğlunun yaşaması için gerekli olan olmazsa olmaz olan bir konu ve büyük bir değerdir .
Dikkatimizi toprakdaki kuraklığa verelim biraz . O bazen küser insana , sen ekersin ama o bişey vermez sana . Bazende onu çok da sulamana rağmen doymaz , doymuyormuş gibi yapar . Ta ki sen onu sevinceye kadar , bazende onun değerini anlayıncaya kadar . Sonrasında yine önemli bir nokta var ki , sen onu sulayamazsın ama o sana verdiğin sevgiyle ektiğin ekinin beş katını verir . Cenab ı Hakkın bir dakikalık yağmuru bile onu doyurur ve insanı mutlu eder . Çoraklık , kuraklık vs... durumlarda istenmeyen , olması beklenilmeyen bir afet yada ağlamsı bir dönemdir .
Ya İnsan yüreğindeki kuraklık ,
Vücudumuz bir köy misali , toprağımız yüreğimiz diyelim . Sabrımız anlayışlı olan yapıcı olan tavrımız ise bir hayvancılık sektesi . Buyurun burdan yakalım demiyelimde , konunun derinliklerine şöyle bir göz atalım .
Milenyum diye bir kelime türedi 20.yüzyılda . Kim türetti neden türetti onuda bilmiyoruz . Ama kabullendik her girdiğimiz yıla milenyum der hale geldik . Şimdilik öyle demiyelim biz , yüksek müsadenizle elbette . M.S. ( Milattan Sonra ) tamı tamına 2007 yıl 10 ay ve 28 gün ilerideyiz . Bu ne demekse pek anlamış değilim . İnsan o yıllarda da insandı şimdide insan . Değişen nedir ? İşte bu sorunun cevabı beynimi tırtıklıyor . İnsan yüreğindeki kuraklıklarda işte buna bağlı olarak kendini ap açık ortaya seriyor . Yani sevgisiz , yani gaddar , yani anlayışsız ve yıkıcı bir uslüp ile , tarz ile .
Çok kullandığım iki cümlem vardı hep , şimdilerde selam bile menfaat i unsur a el açmış . Yani birileri size bol bol selam veriyorsa hayra alamet değildir bu . Ya bir çıkarı yada bir beklentisi vardır gibi gibi . Genelleme böyle ama özde elbette çok nadir gerek Allahın selamı gerek ise dost u menfaati selamı vardır ve olacakdır . Yani sayıca az , pekde cesaretli olmayan bir durum . Cesaret ise onlarda malesef . Yüreğinde insan sevgisi olmayan , şimdilerde ve geçmiş zamanlarda mal ve maddiyat düşkünü şahsiyetler , zevki sefa ya şayan insan sırtından geçinen çok kalekterli gibi görünen kişiler , işte bunlar yüreğinde o torağın suyunu eksilten ve onu kuraklatan beyinlerdir . O bereketi kendi toprağında değil , hep bir şekilde sömürge altında alan beyinlerdir . Sevgisiz sevgiyi tarif edenlerde aralarında vardır . Utanmadan sevgi adına şiirler yazanlarıda görmedikmi . Sonrasında vayy anam dostluk değeri , vayy babam aile kavramı ve aile değeri . Hadi ordan kendini bilmez , bari sus da yüreğimi dağlama . Yada bir imkanım olsada ben senin yüreğini dağlasam .
Sevginin aylardır yıllardır tarifini yapa yapa usanmadık . Dostluğun o çerçeve içerisinde yaşayacağınıda bağıra bağıra kaleme aldık . Dedik ki ; Kardeşim yüreğinde sevgi var ise konuş , yüreğinde sevgi var ise yaz , yüreğinde sebgi var ise çiz ve yine , yüreğinde sevgi var ise yaşa be aslanım . Yani bunu açalım . Ne demek istedik , sendeki toprağı sula dedik , onu ekmesini bil dedik , sonrasında ne ekersen onu biçersin misali ondan verimini al dedik . Bunu yapan ve yapabilen sevgi değer sevgi gönüller tanıdık , mutlu da olduk . Yapamayanlarıda gördükce kahrolduk . Şimdilerde roman yazıp para kazanma peşindeler , eee o becerileri var yani . Adamda sevgi yok , adamda insan sevgisi yok amma adamda kalem var , millet te uykuda . Güzel bir arena ve güzel bir pazar . Sat ham maddeni işte yani asılsız olan sevgi değerini . Şundan eminimki karnın ve gözün yine doymayacak .
İnsan yüreğinde kuraklıklar ı kabul eylemiyoruz . Var ise de bu kuraklığın giderilmesi ne traktör sürmesiyle olacakdır nede yağmurla . Az kafa çalışsın azcık sevgi bile o kuraklığa meydan okuyacakdır ve zamanla o kuraklıkların yerini yemyeşil alanlar , insan a olan sevgi ve değer alacakdır . Tersi , hayvancılık sektesi dediğimiz olayı hatırlayınız . Bir hayvandan ne farkınız var , bunuda buraya yazmayayım ayıp olur . Ayıp size değil , etiyle , sütüyle , derisiyle insanoğlunun faydasına olan herşeyiyle hayvancağıza olur . Bari ona haksızlık etmeyelim . Hatta O yüreğinde kuraklık olanlar hayvanlarımızı gördüklerinde lütfen ceketinizin önünü ilikleyin . Çünkü siz onların yanında bir hiç siniz ... Hiç ....
Sevg ...
Yazan : Firari Fırtına