Vedalara, el olan koca adam/ım... O birbirine yapışık kelime yara ediyor dilimi... Yutkunamıyorum... Yutkundukça da el/veda(n) oluyorum...
Dikiş tutmuyor bu ayrılık... Acıdığı yerden kesiyorum sensizli(ğ-m)i...
Senden sonra hazan/da olmadım... Karlar/da yağmadı saçlarıma... Arabesk ağıtlarda yakamadım. Kelimelerim afilli de seslenmedi sana... Herşey sendin zaten... Baştan başa sen oldum... Tepeden tırnağa kara(n)lığını üstüme giydim... Çırılçıplak bir kara(n)lık olarak kaldım gün ışığının tenime vuran ışıklarında... Yamaları sökülüyor gidişinin... Az önce de dedim ya, dikiş tutmuyor bu acı!
Hani ben nakış yapmayı da bilmem... Ya da dantel örmeyi... Seni nakışlasam, örsem yüreğime... Kendi söküklerimi bile dikemiyorum baksana!
Geceden düşen düş/tüm yüreğine...Düşerken Tanrı kanatlarımı vermeyi unutmuştu... Ondan melek değilldim. Zaten kanatlı mıdır melekler masallar gibi muamma? Bilirsin, masallara inanmam pek... Oysa şimdi kendi masalımın yalnız çocuğuyum şimdi, yalnızlığımın öznesi de yüklemi de sen olan... Kanatlarım olsa uçmayı bilirdim, senden oldukça uzaklara... Belki başka yüreklerde bulurdum aydınlığımı kimbilir? Ama yoktu kanatlarım işte. Kal/dım sende... Ben gitmedim/gidemedim, ne farkeder?... İlgi eki aramıyor sen'li harflerim...
Ama sen;
Gittin..... Gittin... Dere tepe uzağ(ım)a gittin... Başka şehirlerde, başka masallar fısıldadın işitmesini bilmeyen kulaklara... Onlar suretine aldanırken, bir zaman sonra sende yoruldun... Sus oldun!
Dön/me... Başka tenlere değmiş tenini bana sür/me...
Sökük yamalı sen(im)le mutluyum ben... Dikmeye çalışmıyorum bizi... Kılıflar bulmuyorum, en güzel renklerden seçilmiş... Siyahı seçtim... Siyahlara damlattım kirlerini... Gözükmüyor üstümde lekelerin...
Şişthhh güçlü bir adamsın sen... Eğilme düşlerime... El sür/me... Suçlusu yok bu sevdanın... Gecelerim/iz yargıçsız... Terazilerimiz yok... Yokluklar içinde yarattığın yoksullukların yoksunluğum oldu... Seni yokluğunda daha büyük sevdim... Yokluğun, varlığın kadar yamalı olmadı... Hiçkimse bu kadar Tanrı'laştırılmadı... Tanrı bile kıskandı seni... Adımı sana yalan koydu... Yaşadığın en güzel yalan... Hiç inanamayacağın yalan sana bu aşk/ım!
En değerlimdin benim... Zarar göreceksin sığınağımda diye sigara bile içmedim... Boğulacaksın diye kıyamadım sana... Kendimi bile düşünmedim seni severken... Canını ben acıtamazken, sen acıttın sol yanımı... Sığınağı harabeye çevirdin...! Nereye dönüyorsun şimdi? Küreklerini nereye vursan, bak viran!!!
Hoşça kal bırakıyorum yüreğinde... Vedalar, el bana adam/ım!... El ol/ma... Gülüşlerimde kal...
El/veda'n....
Dikiş tutmuyor bu ayrılık... Acıdığı yerden kesiyorum sensizli(ğ-m)i...
Senden sonra hazan/da olmadım... Karlar/da yağmadı saçlarıma... Arabesk ağıtlarda yakamadım. Kelimelerim afilli de seslenmedi sana... Herşey sendin zaten... Baştan başa sen oldum... Tepeden tırnağa kara(n)lığını üstüme giydim... Çırılçıplak bir kara(n)lık olarak kaldım gün ışığının tenime vuran ışıklarında... Yamaları sökülüyor gidişinin... Az önce de dedim ya, dikiş tutmuyor bu acı!
Hani ben nakış yapmayı da bilmem... Ya da dantel örmeyi... Seni nakışlasam, örsem yüreğime... Kendi söküklerimi bile dikemiyorum baksana!
Geceden düşen düş/tüm yüreğine...Düşerken Tanrı kanatlarımı vermeyi unutmuştu... Ondan melek değilldim. Zaten kanatlı mıdır melekler masallar gibi muamma? Bilirsin, masallara inanmam pek... Oysa şimdi kendi masalımın yalnız çocuğuyum şimdi, yalnızlığımın öznesi de yüklemi de sen olan... Kanatlarım olsa uçmayı bilirdim, senden oldukça uzaklara... Belki başka yüreklerde bulurdum aydınlığımı kimbilir? Ama yoktu kanatlarım işte. Kal/dım sende... Ben gitmedim/gidemedim, ne farkeder?... İlgi eki aramıyor sen'li harflerim...
Ama sen;
Gittin..... Gittin... Dere tepe uzağ(ım)a gittin... Başka şehirlerde, başka masallar fısıldadın işitmesini bilmeyen kulaklara... Onlar suretine aldanırken, bir zaman sonra sende yoruldun... Sus oldun!
Dön/me... Başka tenlere değmiş tenini bana sür/me...
Sökük yamalı sen(im)le mutluyum ben... Dikmeye çalışmıyorum bizi... Kılıflar bulmuyorum, en güzel renklerden seçilmiş... Siyahı seçtim... Siyahlara damlattım kirlerini... Gözükmüyor üstümde lekelerin...
Şişthhh güçlü bir adamsın sen... Eğilme düşlerime... El sür/me... Suçlusu yok bu sevdanın... Gecelerim/iz yargıçsız... Terazilerimiz yok... Yokluklar içinde yarattığın yoksullukların yoksunluğum oldu... Seni yokluğunda daha büyük sevdim... Yokluğun, varlığın kadar yamalı olmadı... Hiçkimse bu kadar Tanrı'laştırılmadı... Tanrı bile kıskandı seni... Adımı sana yalan koydu... Yaşadığın en güzel yalan... Hiç inanamayacağın yalan sana bu aşk/ım!
En değerlimdin benim... Zarar göreceksin sığınağımda diye sigara bile içmedim... Boğulacaksın diye kıyamadım sana... Kendimi bile düşünmedim seni severken... Canını ben acıtamazken, sen acıttın sol yanımı... Sığınağı harabeye çevirdin...! Nereye dönüyorsun şimdi? Küreklerini nereye vursan, bak viran!!!
Hoşça kal bırakıyorum yüreğinde... Vedalar, el bana adam/ım!... El ol/ma... Gülüşlerimde kal...
El/veda'n....