Satır aralarına kendini koy.
İçine yağan yağmurlara inat, gözlerimde karşıladığın sabahları düşün… Yeni bir güne nasıl hoş geldiğini hatırla… Bedelsiz seven yüreğini sevdan uğruna kurban eden kadını gör aynalarda. Susarak özlerken ferah tuttuğun gönlünün hasretiyle sar beni yine. Ve bu sabah kahvaltını ederken şarkılar söyle, gözlerinde yanan hasretimi görmeliyim yar. Benim gözlerimde gülümsemelisin yaralı hayata…
“Senden gelen ölüm başım gözüm üstüne”
Bilirim yar, şakağına ölümü dayasam da tek bir ses çıkarmazsın. Yemin olsun ki sen benim canımsın. Yüreğimde yaşarken git gidebilirsen, arayıp sorma… Senin verdiğin mutluluklarla doldurdum ben gözlerimi nasılsa. Tebessümlerime senli anlamlar kattım her gün. Mekanım yüreğinin huzuru oldu derin suskuların içinde.
Suskun bir yıldız kayar, sevdalı bir ateş düşer yüreğime. Yanar yakılır nazlı hüzün, dökülür dertleştiğim yapraklı güzüm. Bir gamlı çınar büyürken içimde, ellerim yanar yaprak yaprak, sana sevdalanır virane her düşüm. Mecnunca özlemin yazılırken avuçlarıma, gündüz akar gecenin ayakuçlarına ve sen gül kokulu düşlere sarılırken başlar gecem. Sesimin perdeleri kapanırken yıldızlarla örterim şehrinin üzerini.
Gönlüm ateş olup yanarken öznelerine beni, satır aralarına kendini koy yine. Güneş topraktan çekildiğinde sesimde kaybolan bir gecede yıldızlara dokun. Saçlarımın arasından kulaklarıma fısıldanan cümlelerde yaşat mutluluğu. Rüzgar dostumuz, yağmur yoldaşımız olsun. Gece renkli umutlarımı bas bağrına.
Bırak kelimelere sığdırmaya çalışma mutluluklarımızı. Gözlerimdeki hayata tutun yeter bana. Yüreğine bıraktığım yıldızların hatırına düş ölümlerin yakasından, düş diyorum sana. Bak ellerin olmasa da kaldırdım başımı, toprağa bakmıyor gözlerim artık. Göğsünde konaklayan rüzgarın sıcağında kuruttum gözyaşlarımı.
Deniz kokuyor yüreğim hala.
Gözlerimse bahar…
Varsın “ilk” olmasın be yar…
Bana en yakışan elbise “son” bahar…
Ağlamıyorum artık yar gamzelerimde açan sevdan var ya…
Gülüşlerim uğruna boynuna sürdüğün kör bıçaklar var ya…
Yaralarımı sardığım o seslenişin hep kulağımda:
“Salma beni saçlarından uçurumlara
Gözlerinden akıtma gözyaşlarını
Çünkü ben gözyaşlarına tutundum.
Akarsa toprağa ben yok olurum...”
Kıyamam, kıyamam ki ben sana…
Sus şimdi sus susabildiğin kadar…
Kelimeler aciz,
Sözcükler yetmez ki yüreğimizdeki mutluluğu anlatmaya
İçine yağan yağmurlara inat, gözlerimde karşıladığın sabahları düşün… Yeni bir güne nasıl hoş geldiğini hatırla… Bedelsiz seven yüreğini sevdan uğruna kurban eden kadını gör aynalarda. Susarak özlerken ferah tuttuğun gönlünün hasretiyle sar beni yine. Ve bu sabah kahvaltını ederken şarkılar söyle, gözlerinde yanan hasretimi görmeliyim yar. Benim gözlerimde gülümsemelisin yaralı hayata…
“Senden gelen ölüm başım gözüm üstüne”
Bilirim yar, şakağına ölümü dayasam da tek bir ses çıkarmazsın. Yemin olsun ki sen benim canımsın. Yüreğimde yaşarken git gidebilirsen, arayıp sorma… Senin verdiğin mutluluklarla doldurdum ben gözlerimi nasılsa. Tebessümlerime senli anlamlar kattım her gün. Mekanım yüreğinin huzuru oldu derin suskuların içinde.
Suskun bir yıldız kayar, sevdalı bir ateş düşer yüreğime. Yanar yakılır nazlı hüzün, dökülür dertleştiğim yapraklı güzüm. Bir gamlı çınar büyürken içimde, ellerim yanar yaprak yaprak, sana sevdalanır virane her düşüm. Mecnunca özlemin yazılırken avuçlarıma, gündüz akar gecenin ayakuçlarına ve sen gül kokulu düşlere sarılırken başlar gecem. Sesimin perdeleri kapanırken yıldızlarla örterim şehrinin üzerini.
Gönlüm ateş olup yanarken öznelerine beni, satır aralarına kendini koy yine. Güneş topraktan çekildiğinde sesimde kaybolan bir gecede yıldızlara dokun. Saçlarımın arasından kulaklarıma fısıldanan cümlelerde yaşat mutluluğu. Rüzgar dostumuz, yağmur yoldaşımız olsun. Gece renkli umutlarımı bas bağrına.
Bırak kelimelere sığdırmaya çalışma mutluluklarımızı. Gözlerimdeki hayata tutun yeter bana. Yüreğine bıraktığım yıldızların hatırına düş ölümlerin yakasından, düş diyorum sana. Bak ellerin olmasa da kaldırdım başımı, toprağa bakmıyor gözlerim artık. Göğsünde konaklayan rüzgarın sıcağında kuruttum gözyaşlarımı.
Deniz kokuyor yüreğim hala.
Gözlerimse bahar…
Varsın “ilk” olmasın be yar…
Bana en yakışan elbise “son” bahar…
Ağlamıyorum artık yar gamzelerimde açan sevdan var ya…
Gülüşlerim uğruna boynuna sürdüğün kör bıçaklar var ya…
Yaralarımı sardığım o seslenişin hep kulağımda:
“Salma beni saçlarından uçurumlara
Gözlerinden akıtma gözyaşlarını
Çünkü ben gözyaşlarına tutundum.
Akarsa toprağa ben yok olurum...”
Kıyamam, kıyamam ki ben sana…
Sus şimdi sus susabildiğin kadar…
Kelimeler aciz,
Sözcükler yetmez ki yüreğimizdeki mutluluğu anlatmaya