(( UNUT BENİ CAN ))
Bu kaçıncı gece
hasretinle yandı ım
Kaçıncı gece
yıldızları yıkadı ım göz yaşlarımla?
Mesafeler yırtıldı hıçkırıklarımla
Bosnalı kadınlar duydu feryadımı.
Sen, sen duymadın mı can?
Ne vardı bu kadar uzak yerlerde açacak?
Benden uzak o iklimlerin,
Benden uzak o şehrin,
Kahrolası o kalabalıkların
Benim kadar ihtiyacı mı vardı sana,
Benim kadar hasret çekti mi
Kahrolası o şehrin semaları,
Benim kadar yandı mı?
Ne vardı can?
Ne vardı uzak iklimlerde açacak?
Ne vardı
Kendimizi bu kadar kahredecek?
Kara trenler umut olmamalıydı,
uzayan yollarda kalmamalıydı bakışlar.
Dünya, bir tek nokta olmalıydı can...
Bir tek noktada do malıydık.
Dönüp dönüp sana varmalıydı yollar,
Ben, hep hasret türküleri söylememeliydim,
Sen, hep hasret şiirleri okumamalı.
Hasret diye bir söz olmamalıydı lügâtlarda
Geceler boyu hergün
göz yaşlarımla ıslanmamalıydı yıldızlar.
Gönlüm bu sevdaya dar gelir oldu
Boğuyor karanlıklar can...
Mesafeler kurşun oldu amansız,
Feryadıma şahit oldu yıldızlar
Can... Can...
Hasretin a ır bir yük omuzlarımda.
Ben çekmekten usandım,
sen usanmadın mı?
Bildim, bitmeyecek bu hasret!
Uzak iklimlerde açmış iki çiçe iz.
Hangimiz gelsek di erinin yanına,
Kuruyup, kaybolaca ız.
Ben, kıraç topraklara döndüm can,
Ben, kurumuş dereler gibiyim.
Issız ma aralarda kaldı umudum.
Belli bu sevda kahredecek bizi,
Unut be can...
Unut bu sonu gelmez sevdamızı...
bırak yeni güneşler do sun semalarında
bulutlar gizlemesin yıldızlarını
yeniden başlasın herşey
yeniden do bensiz şafaklarda.
Unut can,
unut senin için yazdı ım sevda şiirlerini.
De ki; bir rüya idi bitti.
De ki; bir hayaldi,
solgun aynalarda yansıyan.
De ki; bir romandı,
sonu koskoca bir hiçle biten.
Unut beni can,
Unut vakit varken...
Bırak hasretin bana kalsın.
Varsın cehenneminde kavrulsun gönlüm.
Ben yine her gece
saçlarını koklayayım uzak yıldızlarda.
Gözlerimde takılı kalsın hayalin.
Sen unut can,
sen unut! ben unutursam ben sevmekten vazgeçersem
Kahredersem,
Milyon kere ben kahrolayım! can ben