[SIZE=5]Acımı Bıraktım Dönüşü Olmayan Yollara
[/SIZE]
Kavşak kavşak
Yarası kaldı bende, ah çekmek neyime
Elinden tuttuğum çocukların gözlerine verdim
Güç bela büyüttüğüm sevgiyi
Silindi ayak izleri, çoktan eskidi yollar
Oyuncaksız büyüdü çocuklar
Ve ben yaşlandım erkenden
Artık gülemem o yabancı fıkralara
Baştan başa sızlarken omurgam
Sızı ki gebedir yarına
Diri tutar adamı
Seni anlatırım, seni birgün
Dilim döner de tutarsa elim
Kimsecikler olmasa bile
U dönüşsüz yollarda
Bu şehrin lambaları durur
Başıboş bombalar vurmamışsa eğer
Bir de köşedeki sokağın ismi okunur
Kavgaya sürülen nokta gibi
Avutur dururum kendimi
Karanlığı yardı diye önceden
Cigaramın ateşi
Vardır biryerlerde, vardır mutlaka
Bahar bahar yeşeren dikili bir ağaç
Ağırlayadursun göçmen kuşları
Varsın saklasın selamımı sabahımı
Ev değil ki kapısı olsun bir yerde
Kilitsiz açamadığında
Toslayıp da giresin
Anlarım, anlamaya yakın durduğumda
Yarım kalan bir hayatı senin elinden
Çekip alamam ne yazık
Söyler misin sevdiğim
Durmaksızın haykırmanın zamanı
Gökyüzünde gördüğün her yıldıza
Duyuruncaya sesini
Söyle, dün mü uzaktı bana
Yoksa yarın mı kaçıyor benden
Ben mi yoksa
Hoş, gün uzuyor bugün, gece uzuyor
Hiç yere zehir zemberek
Bir dünya dönüyor üzerimde
Şimdi ne yana baksam
Tülden duvarlar belirir, lekeli
Kırılmış sözlerle örülü, göbekli
Bir de arasında insanların, görürüm
Derisini yenileyen yılanın
Ürkmüyorum desem de aldırma boş söze
Görüyorsun yaşlanıyorum bir korkak gibi
Kim inanır ki bana
Bal gibi ürküyorum işte
O donuk gözlerden
Bir de soğukluğundan yılanın....