belli/belirsiz durgunluk var üzerimde..
ve yüreğimde buruk bir acı..
sebepsiz....
ara ara gülümseyişim,
kendimi kandırmamdan../
ve yüreğimde buruk bir acı..
sebepsiz....
ara ara gülümseyişim,
kendimi kandırmamdan../
Yüreğinin atmaya devam ettiğini farketmek,
Ve hala her gün saydığın kaldırım taşlarını çiğnemek gibi ,
Her geçişte bakmayı ihmal etmediğin o pencereyi tekrar sanki karşında görmek gibi ,
Uzun zamandır hep taşıdığın bir hasretin birden bire sürpriz yaparak karşına çıkması ile alt üst olması gibi;herşey zihnimde dolaştı...
Ve hala her gün saydığın kaldırım taşlarını çiğnemek gibi ,
Her geçişte bakmayı ihmal etmediğin o pencereyi tekrar sanki karşında görmek gibi ,
Uzun zamandır hep taşıdığın bir hasretin birden bire sürpriz yaparak karşına çıkması ile alt üst olması gibi;herşey zihnimde dolaştı...
Zaman,gitmelerin bazen kalmak içinde olabileceğini öğretiyormuş insana,
Ben en çok dik durduğumu sanmıştım oysa/
En çok hak tanıdığımı/direndiğimi/dayandığımı/zamana bıraktığımı...
En çok herşeye rağmen "biz" dediğimiz şeyi korumaya çalıştığımı sanmışım..
En çok hak tanıdığımı/direndiğimi/dayandığımı/zamana bıraktığımı...
En çok herşeye rağmen "biz" dediğimiz şeyi korumaya çalıştığımı sanmışım..
Şimdi ise kızıgınım ben,ona,buna,şuna..herşeye..herkese..sayfalarca yazmak istiyorum,saatlerce konuşmak..
koşmak/koşmak/koşmak,
nefesim kesilene kadar koşmak.../
koşmak/koşmak/koşmak,
nefesim kesilene kadar koşmak.../
Zaman ve mekan kavramını/arkamızda kalanları/yeni şeyler uğruna eskittiklerimizi/tekrar sormadıklarımızı farketmek yeniden...
Ve unutmak unutulması gerekenleri/
Ve unutmak unutulması gerekenleri/
Sorsan, bir şimşekle gecenin karanlığının bir anlık dağılması gibi birbiri ardına sıralanır hatıralar...
En güzelinden başlanır hemde..
İlk gülüşten/heycandan/huzurdan/kalbın göğüs kafesinde duramayışından...
Sorsan, anlatmaya sevmekten başlanır işte..
En güzelinden başlanır hemde..
İlk gülüşten/heycandan/huzurdan/kalbın göğüs kafesinde duramayışından...
Sorsan, anlatmaya sevmekten başlanır işte..
Ama yetmiyor...
Can candan parçalar ayırdığı vakit hatıraları sıralamak "unutmaya yetmiyor"
Eksilmeye/yüzüne aynı gözlerle bakmaya/sustuğunda dahi onu anlamaya/ yetmiyor...
Ölümü özlüyorsun / zamanlı-zamansız...
çünkü samimi,gerçek bi o kalıyor
Eksilmeye/yüzüne aynı gözlerle bakmaya/sustuğunda dahi onu anlamaya/ yetmiyor...
Ölümü özlüyorsun / zamanlı-zamansız...
çünkü samimi,gerçek bi o kalıyor
Çünkü kapıyı çarpıp hayatın yüzüne hep sığındığından kaçıyorsun bu defa..
Kapıyı çarpıp sığınaksız olmaya kaçıyorsun..
Seni koruyan elden/üstünü örten elden/ateşini ölçen elden.../
Kapıyı çarpıp sığınaksız olmaya kaçıyorsun..
Seni koruyan elden/üstünü örten elden/ateşini ölçen elden.../
Yetermi tüm bunlar demiştim kendime?
Tüm bunlar kendindende kaçmaya yeter mi?
Tüm bunlar kendindende kaçmaya yeter mi?
Ve aslında gidiyorum demekle/kaçmakla bitmiyor çok şey onu anladım...
Her gidiş bir kalışmış,
aynı metro durağında son kez el sallanışları hiç görmemişim aslında,
ve aslında ben o gün hiç veda niyetiyle çıkmamışım yola...
aynı metro durağında son kez el sallanışları hiç görmemişim aslında,
ve aslında ben o gün hiç veda niyetiyle çıkmamışım yola...
zihnimde hala taptaze gülüşler,
yanımda oturan bayanın elindeki meyveler hala çürümemiş mesela...
ve arkada oturan çocuk da hiç büyümemiş...
ve bunu maalesef bugün farkediyorum...
![57927560sf8fd7.jpg](http://img78.imageshack.us/img78/6278/57927560sf8fd7.jpg)
yanımda oturan bayanın elindeki meyveler hala çürümemiş mesela...
ve arkada oturan çocuk da hiç büyümemiş...
ve bunu maalesef bugün farkediyorum...
![57927560sf8fd7.jpg](http://img78.imageshack.us/img78/6278/57927560sf8fd7.jpg)
afedersiniz...
"farkedemediğim hepiniz..."
"farkedemediğim hepiniz..."