Bende eminim güldügüne zaten...(:
Buda benden;
Beni Bana Emanet Etme Ne OlurNe yapmalıyım kendimi anlatmak için, itiraz edemediğim sensiz yetimliğimi anlaman için daha kaç geceye yazmalıyım hüznümü… Keskin ayazlarda daha kaç gece sarılmalıyım özlemlerin boynuna…
Unutmayı bilmem ben, yalnız seni sevmeyi öğrendim… Sevdamı içime sindirdim… Her yıldızda seni görmeyi öğrettim gözlerime… Gönlümün kıyılarına vurduğun vakit, mehtabımın sen olduğunu göreceksin… Sandalımdaki tek küreğe sarılıp gecelere meydan okuduğumu görmedi senden başka kimse…
Anlatamasam da korkularımın sebebini anla sen sevgili… Yokluğunla baş başa bırakma beni… Belini büken umutsuz sevdalarını, yürek yarelerini sil bir kalemde, bana gel… Gel ki ölüme gidelim el ele… Gel ki meydan okuyalım hayata…
Gözlerim sana baktığında, sevdamı oku susmalarımda… Yüreğim sana aksın deli deli… Bırak gündüzümde gecemde saklı bu sevda canımı alsın… Bırak sende son bulayım nefesim…
Yokluğuna ağlayayım, varsın bir ömür boyu omuzlarına yaslanmasın dertli başım… Bırak be can gecenin siyahı matemim olsun… Üşümeliyim içim yanarken… Olsun be terlemesin ellerim avuç içlerinde… Yahut ecel terleri olsun tenimi yıkayan… Bir yudum çay içmek nasibim olmasa da, her mehtapta beni yudumla sen sevda rüzgarım serinliğin olsun her yudumda… Beni bana emanet etme ne olur, sende kalsın yüreğim, al bu canım senin olsun ömrüm…
Üzülme sen, gözlerim ağlasın boş ver… Yağmurlarım yağar, her damla kavuşmamız olur sevgili… Hayallere dalıp uyanamasam da boş ver, içimi ısıtacak bir cümlen, bir gülüşün bana bir ömür yeter…
Akşamın hüznü çöktüğünde üzüm gözlerime, efkarlanmalıyım… Efkar dağıtmalıyım, herkesten çok anlamalıyım sevdayı… Elimi boşluklara uzatsam bir an dokun sen, sıcaklığını bırak içime… Yürek atışlarını hissedeyim, yaşadığını bileyim tatlı huzurum… Daha ne isterim…
Ayşegül TEZCAN
Buda benden;
Beni Bana Emanet Etme Ne OlurNe yapmalıyım kendimi anlatmak için, itiraz edemediğim sensiz yetimliğimi anlaman için daha kaç geceye yazmalıyım hüznümü… Keskin ayazlarda daha kaç gece sarılmalıyım özlemlerin boynuna…
Unutmayı bilmem ben, yalnız seni sevmeyi öğrendim… Sevdamı içime sindirdim… Her yıldızda seni görmeyi öğrettim gözlerime… Gönlümün kıyılarına vurduğun vakit, mehtabımın sen olduğunu göreceksin… Sandalımdaki tek küreğe sarılıp gecelere meydan okuduğumu görmedi senden başka kimse…
Anlatamasam da korkularımın sebebini anla sen sevgili… Yokluğunla baş başa bırakma beni… Belini büken umutsuz sevdalarını, yürek yarelerini sil bir kalemde, bana gel… Gel ki ölüme gidelim el ele… Gel ki meydan okuyalım hayata…
Gözlerim sana baktığında, sevdamı oku susmalarımda… Yüreğim sana aksın deli deli… Bırak gündüzümde gecemde saklı bu sevda canımı alsın… Bırak sende son bulayım nefesim…
Yokluğuna ağlayayım, varsın bir ömür boyu omuzlarına yaslanmasın dertli başım… Bırak be can gecenin siyahı matemim olsun… Üşümeliyim içim yanarken… Olsun be terlemesin ellerim avuç içlerinde… Yahut ecel terleri olsun tenimi yıkayan… Bir yudum çay içmek nasibim olmasa da, her mehtapta beni yudumla sen sevda rüzgarım serinliğin olsun her yudumda… Beni bana emanet etme ne olur, sende kalsın yüreğim, al bu canım senin olsun ömrüm…
Üzülme sen, gözlerim ağlasın boş ver… Yağmurlarım yağar, her damla kavuşmamız olur sevgili… Hayallere dalıp uyanamasam da boş ver, içimi ısıtacak bir cümlen, bir gülüşün bana bir ömür yeter…
Akşamın hüznü çöktüğünde üzüm gözlerime, efkarlanmalıyım… Efkar dağıtmalıyım, herkesten çok anlamalıyım sevdayı… Elimi boşluklara uzatsam bir an dokun sen, sıcaklığını bırak içime… Yürek atışlarını hissedeyim, yaşadığını bileyim tatlı huzurum… Daha ne isterim…
Ayşegül TEZCAN