II. Dünya Savaşı'nın hemen öncesinde Avusturyalı faşistler Viyana sokaklarında terör estirirken, Hitler de tüm dünyayı tehdit eden söylevlerine hız vermiştir. Paris'te genç ve güzel sevgilisi Cara'yla birlikte yaşayan, eski macar subayı Nicholas Morath tüm olanlardan rahatsızdır ve hayatını normal seyrinde sürdürürken, bir yandan da ülkesinin kurtuluşu için gizli kapaklı işler çevirmektedir. Bu süreçte en büyük destekçisi, dayısı Kont Polanyi'dir. Bir diplomat olan Polanyi, ülkesinin Nazi ittifakına girmemesi için elinden geleni yaparken, SS hainleriyle, Abwehr ajanlarıyla, Britanyalı politikacılarla temas halindedir. Macaristan küçük bir ülkedir ve bu gerilim ortamında göze batmadan, sessizce ilerlemenin tek yolu gölgede kalmaktır
Bütün müzakerelere, sakinleştirme politikalarına rağmen Hitler, ordusuyla Prag üzerine yürür ve Polonya'yı tehdit ederken, Morath'ın hayatı da günden güne zorlaşmaya başlar; çıktığı her görevde ölümle burun buruna gelmektedir. Ama onca tehlikenin ortasında,hayatında zevk ve aşk da eksik değildir. Paris, savaştan önceki son günlerini yaşamaktadır....