Ben kardan bir adam sevdim gülüşü şapkasının altında saklı
Elleri ceplerinde
Çocuk kahkalarıyla örülü bedeninde ateşten kor yüreği
Ben bu kış bahar hiç gelmez sandım
Bir sabah uyanınca güneşle dünyam başıma yıkıldı
Ne kar vardı, ne kardan adam
Artık sadece hayali vardı anımsadıkça ayazı yüreğimi yakan
Elleri ceplerinde
Çocuk kahkalarıyla örülü bedeninde ateşten kor yüreği
Ben bu kış bahar hiç gelmez sandım
Bir sabah uyanınca güneşle dünyam başıma yıkıldı
Ne kar vardı, ne kardan adam
Artık sadece hayali vardı anımsadıkça ayazı yüreğimi yakan
Yüreğimde kanayan bir yarasın artık. Yarım bırakılmış bir şiir gibi yarımım, yazanından başkası tamamlayamaz bu şiiri. Terk edilmiş bir çocuk bahçesi yüreğim, hüzünlü boş bir salıncak görüntüsü gözlerimin önünde.
Gözlerimin önünde eridin gittin.
Kardan adamım, seni gerçek sandım.
Kardan adamım, ben gerçekten vardım.
Kardan adamım, ben gerçekten vardım.
Hayalperest de olsam, çocuk da olsam, yokmuş gibi de olsam, bu hikayede senden daha çok vardım. Oysa bu hikayede sadece sen kahramandın.
Her çocuk erimeyeceğine inanmak ister kardan adamının. Her çocuk bahçesinde onun olduğunu bilirken güvenle uyur. Her çocuk hikayeler yazar. Ve her çocuk kardan adamı eridiğinde ağlar.
Eridin. Ağladım.
Bilseydim sever miydim seni. Bir gün gideceğini bilsem, gözlerime baka baka, gözlerim hiç umurunda değilmiş gibi gideceğini bilseydim, tek damlası için dünyayı yakacağını söylediğin göz yaşlarımın üzerine basa basa gideceğini bilseydim, “artık bitti” derken o sıcacık adam yerine kardan bir adam olacağını bilseydim sever miydim seni?
Evet, severdim.
Elimde değildi ki.
Severdim.
Elimde değildi ki.
Severdim.
Kardan adamlar yaptım
Hepsini Kahramanım sandım
Avuçlarımda eridiler
Telli duvaklar taktım
Her defa sanki aklandım
Çok çabuk kirlendiler
Hepsini Kahramanım sandım
Avuçlarımda eridiler
Telli duvaklar taktım
Her defa sanki aklandım
Çok çabuk kirlendiler
"Ben senin devamın olmak istiyorum"...