Şimdi geçmişten gelen bir rüzgar esintisinden başka bir şey değil aşkın.
Zaten bitirdiklerime başlayamam ben.
Korkma, bir daha dönmeyeceğim.
Severek gidebilmek de erdemdir bence, sevmekten vazgeçip gidenlere bakarsan.
Seni kötü anarak yürümemek için bütün çabam, elde bir sıcak dostluk tutma derdindeyim.
Günahını kimsenin ödeyemeyeceği bir ayrılığı tartışmak zaman kaybıdır. Korkma ben, aklından sildikten sonra yüreğine söz dinletebilenlerdenim.
İnsanın içi sızlıyor elbette, kolay mı alışılıyor ki başka bir tene? İlk günler geliyor aklıma, neyi seversin, nasıl öpersin diye meraklandığım anlar. Keşfetmenin zevkiyle karışırdı yabancılık ama gel şimdi bak, başladığımız yere döndük, yabancılaştık.
Korkma, bir daha öğrenmeye gücü olmayanlardanım ben.Ayrılık acısı dediğin, güneş doğana kadar sürer. Bahsettiğim güneş gökyüzünde değil, yürekte olandır.
Alışılır mutlaka yalnızlığa da, yeni sevdalara da, başka kolda uyumaya da, kimler nelere alışmadı ki?
Bu gönül sancısı sonsuza dek süremeyecek ya!
Sonra, hangi gece bitmemiş ki, ne kadar uzun sürse de!
Korkma,ben karanlığa alışık olanlardanım.
Sevişmelerimiz geliyor aklıma elimde değil. Saatler boyu nasıl seyrederdik birbirimizi? Sahi ya, insan neden uyuyan birini seyreder ki? Gözünün hareketlerinden, kirpiğinin oynamasından gördüğü rüyayı tahmin etmeye çalışmak, kendi uykundan vazgeçip, kolunu ağrıtarak yastığa dayanıp öylece yüzüne bakmak, aşkın göstergesi midir? Rüyalar alemindeyken seyrederek ezberlediğin yüzü, ayrıldıktan sonra görmek istememeye ne denir?
Korkma, ben her zaman gözlerine içine bakabileceğim.
Hepimiz, biriktirdiğimiz yaralarla başlıyoruz yeni sevgilere, o yüzden önyargılıyız.
Güvenmek için kaybettiğimiz zaman, aslında mutlu olacağımız anılar yaratmaktan çalınıyor.
Aşık olmaktan korkuyoruz çünkü yara bantlarımız bitti kanayan yerlerimizi kapatacak. İncinmemek için sakladığımız kalbimizi, hiç olmayacak yerlerde ortaya koyuyoruz.
Korkma, ben değmeyecek adamları önceden sezip, sevmeyenlerdenim.
Şimdi, ayrılığın acısını dindirmeliyim içimde. Sarhoş olmalıyım bir akşam vakti. Sigaramın dumanından halka çıkarsa, senin düşündüğünü zannetmeliyim. Burnumun direği, yüreğimin içi sızladığında, deniz kenarına inip biraz gözyaşı dökmeliyim. Fotoğraflarına bakmalıyım uyumadan, birkaç kez öpmeliyim. Rüyalar görmeliyim, ter içinde uyanıp, seni merak etmeliyim.
Olsun, ben aşkı acısıyla beraber sevenlerdenim.
Bunu da aslanlar gibi çekmeliyim.
Seni silik bir anıya dönüştürmeliyim içimde, sonra belki adını bile unutup gitmeliyim.
Ama yapamam korkma, ben henüz ruhu o kadar kirlenmemişlerdenim…..
Zaten bitirdiklerime başlayamam ben.
Korkma, bir daha dönmeyeceğim.
Severek gidebilmek de erdemdir bence, sevmekten vazgeçip gidenlere bakarsan.
Seni kötü anarak yürümemek için bütün çabam, elde bir sıcak dostluk tutma derdindeyim.
Günahını kimsenin ödeyemeyeceği bir ayrılığı tartışmak zaman kaybıdır. Korkma ben, aklından sildikten sonra yüreğine söz dinletebilenlerdenim.
İnsanın içi sızlıyor elbette, kolay mı alışılıyor ki başka bir tene? İlk günler geliyor aklıma, neyi seversin, nasıl öpersin diye meraklandığım anlar. Keşfetmenin zevkiyle karışırdı yabancılık ama gel şimdi bak, başladığımız yere döndük, yabancılaştık.
Korkma, bir daha öğrenmeye gücü olmayanlardanım ben.Ayrılık acısı dediğin, güneş doğana kadar sürer. Bahsettiğim güneş gökyüzünde değil, yürekte olandır.
Alışılır mutlaka yalnızlığa da, yeni sevdalara da, başka kolda uyumaya da, kimler nelere alışmadı ki?
Bu gönül sancısı sonsuza dek süremeyecek ya!
Sonra, hangi gece bitmemiş ki, ne kadar uzun sürse de!
Korkma,ben karanlığa alışık olanlardanım.
Sevişmelerimiz geliyor aklıma elimde değil. Saatler boyu nasıl seyrederdik birbirimizi? Sahi ya, insan neden uyuyan birini seyreder ki? Gözünün hareketlerinden, kirpiğinin oynamasından gördüğü rüyayı tahmin etmeye çalışmak, kendi uykundan vazgeçip, kolunu ağrıtarak yastığa dayanıp öylece yüzüne bakmak, aşkın göstergesi midir? Rüyalar alemindeyken seyrederek ezberlediğin yüzü, ayrıldıktan sonra görmek istememeye ne denir?
Korkma, ben her zaman gözlerine içine bakabileceğim.
Hepimiz, biriktirdiğimiz yaralarla başlıyoruz yeni sevgilere, o yüzden önyargılıyız.
Güvenmek için kaybettiğimiz zaman, aslında mutlu olacağımız anılar yaratmaktan çalınıyor.
Aşık olmaktan korkuyoruz çünkü yara bantlarımız bitti kanayan yerlerimizi kapatacak. İncinmemek için sakladığımız kalbimizi, hiç olmayacak yerlerde ortaya koyuyoruz.
Korkma, ben değmeyecek adamları önceden sezip, sevmeyenlerdenim.
Şimdi, ayrılığın acısını dindirmeliyim içimde. Sarhoş olmalıyım bir akşam vakti. Sigaramın dumanından halka çıkarsa, senin düşündüğünü zannetmeliyim. Burnumun direği, yüreğimin içi sızladığında, deniz kenarına inip biraz gözyaşı dökmeliyim. Fotoğraflarına bakmalıyım uyumadan, birkaç kez öpmeliyim. Rüyalar görmeliyim, ter içinde uyanıp, seni merak etmeliyim.
Olsun, ben aşkı acısıyla beraber sevenlerdenim.
Bunu da aslanlar gibi çekmeliyim.
Seni silik bir anıya dönüştürmeliyim içimde, sonra belki adını bile unutup gitmeliyim.
Ama yapamam korkma, ben henüz ruhu o kadar kirlenmemişlerdenim…..