ustasına baktı yaşlı gözlerle.yaşlı gözleri siyahlığına siyahlık katmıştı bedeninin... olsun dedi ustası ona bunuda beraberce atlatırız koçum deyince morali yerine geldi...küçücükken onu bulmuştu ustası bir ağacın altında...ama büyüktü kundaktaki bebekler bırakılırken kenar köşeye bu bırakılan çocuk 5 yaşındaydı.şimdi ise11 yaşında bir delikanlıydı... ailseinden bir haber alınamamıştı geçen süre içinde...ustasıyla dükkanda kalıyorlardı. ikiside bu hayatı hiçbir villaya, orada içtikleri çayları da en pahalı kafelerdeki çaya değişmezdi... y0ine tavşan kanlı bir çay demlemişti ustasına..ustasını hap içerken gördü..içi acıdı,çünkü ustası gözünün önünde eriyordu ve birşey yapamamak içini acıtıyordu.. ustasını neşelendirmek istedi : usta be gazetede gördüm emeklilere para verilecekmiş, belki sanada verir devlet baba dedi. ustasının yüzündeki tebessümü görünce doğru bir iş yaptığını anladı..belki bakarsın piyangoda vurur dedi ustası gülüşüne gülücük katarak.. gecenin en sisli yerinde ustası ceketinin cebinden bahar sigarasını çıkarttı,çakmağı da çakarken,delikanlının sözlerini işitti " içme şu mereti be usta... usta bir iki saniye yere baktı yaşamımızda bir kere görmediğimiz baharı bu cigarada arıyoruz işte koçum dedi...çocuk anladı ve kendine pay çıkardı ustasının geçmişinden..sigaranın dumanı tamirhaneye dolarken, çocuk gözleri nemli nemli dayandı duvara içinden geçenleri ustasına söylemek istedi,olmadı...usta düşünüyordu durmadan geçmişini.sorguluyordu geçmişini, onu çocukları olmadan bırakıp giden karısını.. içinde yıllardır yanan baba öolma özlemini bu çocukla dindiriyordu. düşünüyrdu yanlışağlara takılan balık gibi ne yaptığını bilmediği gençliğini... sorgulamak için vakit yoktu... seccadesini serip tamihanenin orta yerine namazını kıldı..ellerini açıp dua etti YARADANA.delikanlı hala gözleri nemli bekliyordu ustasının namazını bitmesini...beş dakika sonra duasıda bitince ustasının yanına gitti.. "usta" dedi sana birşey sormak istiyorum.buyur evlat dedi usta kısık bir sesle. anne ne demek usta, aile ne demek usta dedi bugün o amcadan duydum dedi o oğlu ile telefonda konuşurken annene söyle onu çok seviyorum dedi.. sonra oğluna da seni seviyorum dedi... sevmek ne demek usta deyince ustanın gözlerindeki yaşlar akmaya başladı.. delikanlı yanlış birşey yaptım diye çok korkmuştu...ama hayır sadece sevginin ne demek olduğunu anlamak istiyordu.yaşamak bile değil , sadece anlamak istiyordu...usta elini tuttu delikanlının. bunları sana ben nasıl anlatayım ki evlat dedi...sevgisizliği bütün damarlarında hissederken ben,sana nasıl anlatayım bunları dedi...peki dedi o zaman delikanlı sana bir kerecik sarılabilir miyim? usta dedi... beni sen büyüttün bunca zaman dedi sen baktın bana bu viranede ben biildim şimdi sevgi ne demek sevmek ne demek sarılayım mı boynuna deyince adam ve delikanlı hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. usta kollarını açabildiği kadar açıp delikanlıyı sımsıkı sardı...gecenin başka yerinde çakallar ulurken,bu iki insan sevmenin ne demek olduğunu bilmişti.usta sarılma anı geçtiğinde çocuğa verdiği şekerlerden verdi..çocuk gözleri ağlamaklı yüreği mutlu bir şekilde yattı yatağına.usta da örttü battaniyeyi çocuğun üstüne...ALLAH rahatlık versin evlat dedi...usta uğruna öleceği sözü o an duydu : SANA DA ALLAH RAHATLIK VERSİN BABA....

çok güzel bir hikaye olmuş...
emeğine yüreğine sağlık...

teşekkür ederim sağolun sizden bunları duymak benim ii yolda olduğumu gösteriyor sanırım sağolun

doğru yolu insana yüreği gösterir...
yüreğinin gösterdiği yoldan git...
emin ol pişman olmazsın...
ve hikayelerin de gerçekten güzel...

Okurken çok duygulandım güzel olmuş emeğine sağlık...

çoık teşekkür ederim beğenmeniz beni gerçekten çok mutlu ediyor sağolun

Okurken yaşadım gerçekten çok güzel olmuş canım