:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Mehmet Coşkundeniz Yazıları
nazarboncuqu
#11
Kavuşmanın Alfabesi

Öylesine bir gündü, yeni değil de sanki geçmiş günlerden biriydi, öyle gibiydi...
Kaç gece beklemiştim seni. Kaç gece koynuma hasretini alıp uyumuştum. Kaç gece yalnızlık sancısıyla kıvranıp durmuştum. Öyle acımasızdı ki geceler, gökteki yıldızlar yüreğime atılan birer taş gibi gelmişti bana. Yine de her şeye değerdi bekleyişim.
Bütün yollar sana çıkıyordu ama ben asıl senin yolunun benimkiyle kesişmesini bekliyordum.
Aylar geçmişti hep vardın ama bir tek o an yanımdaydın. Biraz yabancıydın bana, biraz da tanıdık. Şaşkındık, şaşkınlığımız çok fazla yansıyordu yüzümüze. Göz göze gelmek hiç bu kadar zor olmamıştı. Bir bakıştan bin anlam çıkarmak buna denirdi işte. Yüzümüzde birbirimize ait izler arıyorduk bakarken.
Ne çok duymuştum sesini ama sanki sen ilk kez konuşuyordun. İlk kez söylediğin cümleler sahibiyle bütünleşiyordu.
Düştükçe gülüşün yüzüne, sessiz olan her şey konuşmuştu içimde. Yine de sözler bir türlü çıkmıyordu ağzımdan. Oysa boynuna sarılıp "Sen aylardır beklenen, sen yıllardır özlenensin" demek istiyordum. Hava serin değildi ama ben titriyordum.
Kelimeler hiç bu kadar zor olmamıştı bana. Ne zaman bir şey söylemeye kalksam, her seferinde bir şey oluyordu, sözcükler ağzımda donuyordu.
Sıcaktın, dokunmasan da yansıtıyordun. Biraz önce titreyen ben artık terliyordum. Aşktı bu biliyordum ama bunu kendime bile itiraf edemiyordum.
Farkında değildin belki, belki ben belli etmiyordum ama yıllardır koruduğum, yıllardır kimseye açmadığım topraklarımı çoktan teslim almıştın bile. Sınırlarımdan içeri girmiştin bir kere. Yüreğimin en gizli, en kuytu köşelerinde sen vardın artık.
İtirazsızdım, belli ki mutluydum. Belli ki beni şaşırtan mutluluğun ta kendisiydi. Harfleri tükenmez bir kavuşmanın alfabesindeydim. Ve ben okumayı sanki yeniden öğreniyordum.
Şimdi bu sevdayı bana yaşattığın için kendimi şanslı hissediyorum. "Ya sen olmasaydın" diye düşünmüyorum çünkü sen varsın. Çünkü sen içimdesin. Çünkü sen benim hayat kaynağımsın.
Biliyor musun, çölde bulabildiğim bir avuç su olsan, bitmeyesin diye içmem seni. Nerede olursan ol benimle kal. Ben, bu yürek attığı sürece seninleyim.

Mehmet Coşkundeniz
Ara
Cevapla
nazarboncuqu
#12
YARIM KALSIN...

Seni, sende, sana rağmen yaşıyorum ben... Hep sen, benimle tamamlanmış
eksiklerine bakıp daha fazlasını isterken, ben sende yeni boşluklar yaşıyorum...
Daha çoğunu isterken sen, bense yarımlarında kayboluyorum...

Kaç kez vazgeç dedi bu yürek, kaç kez yolun kenarındaki ormana girip yok olmak
istedi... Yaşadığım neydi? Senin varlığını bilmek bile yeterken bana, sende
kendimi yok hissetmek, "yok" olduğumdan başka ne düşündürebilirdi ki bana?..
Oysa düşünsene, ne coşku doluydu yüreklerimiz başlarken yeni bir hayata...

Gecelerimizi de, gündüzlerimizi de adamaya hazırdık birbirimizde, koşulsuz,
içten ve sımsıcak duygularımızla... Yaşadığımız her an unutulmaz, doyumsuz ve
vazgeçilmez olacaktı... Sen bir sonbahar rüzgarında savrulmuş bir gül yaprağı
bense taç olacaktım sana... Şimdilerde, kim savruluyor ve kim onu sarmaya
çalışıyor karıştırıyorum artık...

Ben bu uykuları, böyle uykuları unutalı çok olmuştu... Acı uykusu, hüzün uykusu,
korku uykusu... Bir gece birinin, diğer gece bir başkasının sonsuzluğunda
kayboluyorum... Ne garip ki kendimi kuşatma altındaki bir ordunun komutanı gibi
görüyorum bu günlerde... Ne çok askerim var bana ihanet eden... Düşmanla
savaşmak değil, bu arkadan vuruşlar beni kahreden... Bir beyaz bayrak ve
teslimiyet şu anda görünen... Ama çok sürmez esaretim biliyorum, içimdeki bu
yenilginin acısı sürse de yıllarca, bir yolunu bulup kavuşurum özgürlüğüme...

Şimdi gitmek zamanı belki, geride yaşanmış yada yarım kalmış anları bırakarak...
Sen de tüm ürkekliğinle, tüm hatalarınla, tüm eksiklerinle, tüm haklı gördüğün
yanlarınla başbaşasın şimdi...

Hep bir şeyler tamamlanacak değil ya, bu da böyle yarım kalsın...
Ara
Cevapla
nazarboncuqu
#13
Ben seni kocaman bi yürekle sevdim. Gözlerim değil, yüreğimdi seni gören. Sen damarlarımdaki kana karışıp, geldin oturdun zaten. Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimdi olmalıydın, orada kalmalıydın.


Çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu kadar kolay kabullendi seni. Herhangi bir konuk değildin artık. Bu yüzden ne ağırlama faslı vardı, ne de uğurlama. O yüreğin gerçek sahibiydin.


Şimdi sonbahar, kışa giriyoruz ya... Ben dört mevsim baharı yaşadım seninle. Çiçek çiçek açtın yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kaldı, senin renklerin karşısında. Taze bir yaparak gibi yeşildin. Açelyaydın pembeliğinle. Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün. Kırmızıydın bir ateş gibi. Ve maviydin... En çok bu renkle anmayı sevdim seni. Denize tutkundum, denizi sensiz, seni denizsiz düşünemedim.


Seni severken dünyayı da sevdim ben, insanları da... Kendime bile dar gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiydim artık. En kızgın, en tahammülsüz olduğum anlarda bile, seni düşünmek yetti bana. İçimdeki sevinç yüzüme yansıdı, güldüm. Beni böylesine güldüren senin sevgindi ve ben kaygısız, içten gülüşün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şey olduğunu anladım seninle.


Her şeye rağmen sevdim seni. Güçlüydüm ve aşamayacağım hiçbir zorluk yoktu. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. Sen elimden tuttuğunda, patlama hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi. Menzil sendin ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok edebilirdim. Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim, kül ederdim. Sana ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm. Ve o göle bir tek sen girebilirdin.


Sevdim ve hayrandım da... Her halin çekti beni. Duruşunu, uyumanı, gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu, olgunluğunu sevdim. Sesini de sevdim suskunluğunu da. Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim. Seni ve o doyumsuz sevdanı, uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu zaman. Sığmadın cümlelere ve hiçbir cümle seni yeterince tarif edecek kadar derin olmadı.


Seni severken yorumlamadım. Çünkü sen yaşam kaynağıydın. Her gün yenilendim. Seninle çoğaldım, büyüdüm. Eksik kalan neyim varsa tamamladın. Ölmeyecektim çünkü sen ölmezliğin ta kendisiydin.


Sevdim işte ötesi yok...


Mehmet Coşkundeniz
Ara
Cevapla
nazarboncuqu
#14
Ne Dersin



Senden önce ne yapardım ben,bunu hatırlamaya çalışıyorum. Hatırlamaya çalıştıkça da kocaman bir boşluğun içine yuvarlanmış gibi oluyorum. Senden önce ne yapardım ben?


Niye düşündükçe herşey boş ve anlamsız?Şaşırıyorum çünkü bir insanın hayatını bir başka insan nasıl bu kadar değiştirebilir ki?Sen olmadan önce anlamsız mıydı hayatım? Değildi elbette. Belki hayatıma seninle birlikte yüklenen anlam, daha önce yaşanan herşeyi silip götürdü... Ne dersin ?


Doymak bilmeyen bebeklerin annesini gözlemesi gibi gözlüyorum bende seni. Sürekli senden gelecek bir haberi beker durumdayım. Zamanı seninle nasıl geçireceğimi hayal eder durumdayım.


Ne yaptın bana bilmiyorum. Aşksa aşk, sevdaysa sevda. Daha önce de yaşadım en koyu aşkları.. Ama bu başka bir şey. Hani aşktanda üstün diyeceğim, bir türk filminin kavuşamayan iki kahramanı gibi olacak. Bu da değil.


Senden önce nasıl mutlu olurdum ben?Neler sevindirirdi beni? Yine aynı kitapları okurdum, yine aynı müzikleri dinlerdim. Ama senden sonra sanki hayatımda ilk kez müzik dinliyormuşum gibi geliyor. İlk kez bir kitabı elimden bırakmadan her satırını beynime kazıyarak okuyorum...


Ansızın hayatıma girdiğin o andan öncesi yok.. Daha ne olduğunu anlayamadan birdenbire doldun içime.. Teslimdim artık sana, yüreğimle.. bedenimle.. ruhumla teslimdim. Varlığınla hayatımı değiştirmene seviniyorum; ama, senden öncesini hatırlamayan ben gidersen ne yapacağım? ya herşey tıpkı hayatıma girişin gibi yarım kalırsa? Gidersen ve ben yarım kalırsam herşey yabancı gelecek bana. Herşeyi yeniden öğreneceğim. Üstelik öğretmenim de olmayacak. Bunu yapabilir miyim bilmiyorum. Düşüncesi bile ruhumu karartıyor. Senden önce ne yapardım ben? Nasıl mutlu olurdum?Ya gidersen? Nasıl yaşarım ben senden sonra?Söylesene sevgili... ne yaptın bana?....

Mehmet Coşkundeniz
Ara
Cevapla
nazarboncuqu
#15
Sana Akıyorum Kaygısızca...

Sana akıyorum, hiçbir şey bu akışı geri çeviremiyor. Çünkü sen her taraftasın. Sağımda, solumda, arkamda, karşımda.
Ne yana dönsem, ne yana yol almaya kalksam ulaşılacak her noktada sen duruyorsun. Sana akıyorum, çünkü senin yolunda yürüyorum.
Önüme çıkan hiçbir sapak, hiçbir kavşak ilgilendirmiyor beni. Yürümenin en zor olduğu yol bu belki de.
Ama tozundan, toprağından, çakılından, çalısından şikayetçi değilim ben bu yolun. Sana ulaşmak için attığım her adımla mutlu oluyorum.
Sana akıyorum, çünkü hayatın akışı kadar doğal sana akışım. Doğa, her cinsin yaşayabilmesi için nasıl kurallar koymuşsa,
benim yaşamamın da var olmamın da kuralı sensin. Sana akıyorum, çünkü sesin de cismin de kuşatmış durumda beni.
Senin kuşatmana karşı savunma yapmıyorum. Kalemin bütün kapıları açık. Yıkıcı bir kuşatma olmadığını biliyorum.
Böyle bir teslimiyet rahatsız etmiyor beni. Sana akıyorum, çünkü yüzüne, gözlerine, ellerine baktıkça kendimi görüyorum.
Sesine yüklediğin gizli anlamları çözerken hep kendimden bir şey buluyorum. Sana akıyorum, çünkü paylaşacak daha çok şeyimiz var.
Bugüne kadar paylaştığımız her şey, daha sonra paylaşacaklarımızın da habercisi.
Hayatın herhangi bir yerinde bir çiçeği birlikte tutup, birlikte koklamak, sonra o kokunun bize verdiği hazla sıkı sıkı sarılmak istiyorum sana.
Sana akıyorum, çünkü bir insanı tutkuyla, beklentisiz, delice sevmenin ne anlama geldiğini biliyorum.
Birini böyle seveceksem, bu sadece sen olmalısın. Sana akıyorum, çünkü seninle yaşamak sonu hiç gelmeyecek bir şölene benziyor.
Bu şölenin tadını çıkarıyorum. Böylesine keyifli, böylesine eğlenceli bir şöleni yarıda bırakıp gitmek istemiyorum.
Sana akıyorum, çünkü 'hayatın uslanmaz ruhusun' sen. İşte ben bu ruha aşığım aslında.
Seninle yenileniyorum, seninle yüreğime çöreklenmiş ne kadar kötülük varsa arınıyorum. Sana akıyorum. Bütün coşkumla...
Aşka dair ne varsa benimle birlikte onlar da akıyor sana. Benim gibi coşkun bir denizi aktığı yolu çok iyi bilen bir ırmağa çevirebilecek tek güç sendin. Orada kal. Ayrılma yolumun üzerinden. Sana ulaşamasam da bu yolda olmak bile yeterli bana...
Ara
Cevapla
nazarboncuqu
#16
BEKLEYİŞİN ÖYKÜSÜ / SEN YOKTUN




Günler güz yaprakları gibi birer birer dökülürken ayaklarımın dibine, ben her gece karanlığa dikip gözlerimi senin aydınlığını bekledim. Sen yoktun...

Binlerce adım attım bu kentin sokaklarında. Her köşeyi her parkı her ağacı ezberledim. sevdaya bulanmış her kaldırım taşında senin adını aradım.
Sen yoktun...

Evlerin duvarları birer birer üzerime yıkıldı. Her bir hücremin acısını ta yüreğimde hissederken beni enkazın altından çekip alacak elini aradım.. Sen yoktun..

Özlem şarkılarını ezberledim.kimini bağıra bağıra kimini fısıltıyla söyledim.karanlığa haykırdım hasretimi. Sesimi duyacaksın diye bekledim. Sen yoktun...

Senden gelecek bir tek haberi bekledim. Saatler asırlar gibiydi, geçmek bilmedi. Çalan her telefonu yüreğimin deli bir çağlayana dönen atışlarıyla açtım.
Senden başka duyduğum her seste hep aynı hayal kırıklığını yaşadım. Onlar beni duymak istiyordu,bense seni. Sen yoktun...

Seni aramaktan yorgun düşmüş bedenimi karanlığın kucağına uzattım her gece. Bir an önce sabah olsun diye uykunun beni çekip almasını istedim. Olmadı!

Kaç gece sabahı ettim gözlerimi kapamadan. Kaç gece merdivendeki ayak seslerini dinledim,gelen sensindir diye. Sen yoktun...

Her yağmurla birlikte hüzün de yağdı bu kentin üzerine. Bulutlar yalnızlığın işaretiydi benim için. Beni ıslatan yağmur olmadı. Ben senin özleminle
sırılsıklamdım her mevsim. Hayat merhaba dedi bahara çiçek çiçek. Uzun kıştan sonra gelmez dediğim göçmen kuşların dönüşünü gördüm. Sen yoktun...

Her istasyon, her otogar adresim oldu. Bir trenden inersin sandım. Otobüslerdeki her yolcuya sensin diye baktım. Ya da yolculuklara vurdum kendimi. Kimsenin uğramadığı köylere,adı duyulmamış kasabalara gittim. Senden bir iz aradım. Sen yoktun...

Denizin sonsuz maviliğine umut bağladım. Kıyılarda tükettim bekleyişlerimi. Hep sensiz gemiler geçti limanlardan. Ben gemicilerin hasret türkülerine eşlik ettim. Sen yoktun..

Gözümden bir tek damla yaş akmadı. Onlar sana aitti sana kalmalıydı. Kimselere söyleyemedim acılarımı. Bekleyişimin öyküsünü kimselere anlatamadım. Nice fırtınalar koptu yüreğimde. Dalgalar dövdü hayallerimi. Sığınacak bir liman, yaslanacak bir omuz aradım. İçimi dökecek bir insan aradım. Sen yoktun...

Her gece ay paramparça oldu. Her gece yıldızlar birer birer düştü sokaklara. Yıldızları saçına takıp gelmeni bekledim ve bir güneş gibi doğup aydınlatmanı bekledim bu kapkara dünyamı. SEN YOKTUN...

Mehmet Coşkundeniz
Ara
Cevapla
nazarboncuqu
#17
Sen ‘O’sun, ya ben?

Hani bir yerlerde birinin varlığını hissedersin ve bir gün mutlaka gelip seni bulacağını bilirsin ya…Hani bu yüzden hayatına giren herkesi geçici olarak görüp sadece ona odaklanır ve sadece onu beklersin ya…Hani onun geleceğine dair umudunu bir tek gün bile kaybetmeden, her güne ‘Belki de bugün gelecek’ diye başlarsın ya…İşte öyle bir şeydin benim için…
Seni ilk gördüğüm an, yıllardır beklediğim o insan olduğunu anladım.O güne kadar yoktun ama hep bendeydin.Şimdi burada, yanı başımdaydın.Yeni bir hayat başlamıştı benim için ama yanıtlanmamış sorularımda vardı.Belli etmeli miydim ki kendimi?Sen benim için ‘o’ydun ama ya ben senin için?
Ne kadar istesem de, kendimi tutamıyordum, saklayamıyordum.Seninle konuşurken yüreğimin atışlarını duymandan korkuyordum.Ölecek gibi oluyordum.Aklıma ve dilime gelen her şeyi sana da söylüyordum.Söyledikten sonra pişman oluyordum ama bir işe yaramıyordu.Belki de büyüydün.Sen tanrının bana ödülüydün.
Peki sen niye konuşmuyordun?Kendini niye gizliyordun?Ben, içimdeki coşkuyu anlatmak için yeni yeni kelimeler keşfederken, sen yıllardır söylenen klasik kelimeleri bile söylemiyordun.Hep beni dinliyordun, bense abartıyordum.Sana dair hislerimi durdurmuyordum, yüreğimi susturmuyordum.Değişiyordum senin karşında, güçsüzleşiyordum.
Çünkü ben, söndüğünü sandığım bir alevi seninle körükledim.İçimi titreten soğuklarda, martıların Boğaz’ın üzerinde uçuşunu tek başıma seninle izledim.Kıyıyı boydan boya, ellerim ceplerimde, amaçsızca ‘Seninle belki bir gün böyle…’diye diye dolaştım.Şimdi istiyorum ki, sen de teslim ol aşka.Serbest bırak yüreğini ve beni takip et.Bırak taşsın içindeki o kan, durdurma sakın.Bedenin çekilsin, boğazın düğümlensin. Yutkunduğun zaman beynine bin kat özleyiş gitsin.Senin için ben olayım, hep olayım.Aşk olup, kalbine dolayım, kan olup damarlarında dolaşayım.Artık, ağzından çıkan kelimelere başka başka anlamlar yüklemek istemiyorum.Ne söyleyeceksen dümdüz ve basitçe anlatmanı istiyorum.’Ya sev beni, dünyanın en mutlu çifti olalım, ya da bırak, ben yalnızlığımda kalayım’ diyorum.Öyleyse…Söz sende…


.Mehmet Coşkundeniz
Ara
Cevapla
nazarboncuqu
#18
Tedirgin

Belli ki çok beklemişiz birbirimizi.
Belli ki acıların süzgeçinden geçip öyle damlatmışız sevda damlalarını
birbirimizin üzerine.
Şimdi bundandır tedirginliğimiz.
Ama bilirsin, aşk sevmez tedirginliği.
Ya tam açacaksın yüreğini, ya hiç yeltenmeyeceksin. Grisi yoktur aşkın, ya siyahı, ya beyazı seçeceksin.
Bambaşka diyarların sakini, başka başka yolların yolcusuyken nedir bizi karşılaştıran şey?
Nedir bir anda hayatımızı değiştiren şey? Aşk elbette...



Aşkı bulmak zordur yar
...
Öyleyse kıymetini bileceğiz aşkın. Bir kez buldun mu yapışacaksın yakasına.
Ellerini bir saniye bile ayırmayacaksın aşkın üstünden. Bir çiçek gibi sulayacaksın. Büyüteceksin.
Öyle uzaktan bakmayla yaşanmaz aşk. Ruhunu adayacaksın. Beni düşündüğünde bedenin titreyecek,
ellerin titreyecek, yutkunamayacaksın. Ayrılık fikri deli edecek seni. Yokluğum aklına geldiğinde
bir taş gelip yüreğine oturacak, ağırlığının altında ezileceksin.
Yerinden kalkamaz hale geleceksin.
Düşünemeyecek, konuşamayacak hatta ağlayamayacaksın.


"Seni Seviyorum"
dediğinde bunu sadece dilinle değil, yüreğinle, gözlerinle de söyleyeceksin.
Ben, beni sevdiğini senin söylemenle değil gözlerine baktığım zaman anlayacağım. Ancak o zaman inanacağım.
Birlikteyken unutacaksın dünyayı.
Sadece bana ait olacaksın, ben de sana...
Birbirimizden başka hiçbir şeyin
önemi olmayacak. Sana dokunduğumda kanın hızlı hızlı akacak. Yüreğin deli gibi çarpacak.
Nefes nefese kalacaksın. Ve sanma ki senden farklı olacağım ben de... Bin kilometre ötede olsan "gel" dediğinde,
koşacağım sana, merak etme.


Bir tek gün bile bırakmayacağım elini.
Yanımda olmasan aklımda olacaksın,
baktığım her yerde seni göreceğim.
Ben aşktan bunu anlıyorum işte. Sıradan olamadım hiç.
Birkaç sevgi sözcüğüyle geçiştirilecek aşklar bana göre değil. Yaşayacaksam, doya doya yaşamalıyım aşkı.
Her hücreme girmelisin. Aşk kaçağı değil, aşk mahkumu olmalısın. Şimdi bırakalım tedirginliği bir kenara.
Kenetlensin ellerimiz ve aşk bizi alsın kollarına...

Mehmet Coşkundeniz
Ara
Cevapla
acemhe
#19
teşekkür ederim paylaşımların için bende mehmet coşkundeniz'in tüm kitaplarını okumama rağmen hala biryerde gördüğümde okurum..Sağol
Ara
Cevapla


Konu ile Alakalı Benzer Konular
Konular Yazar Yorumlar Okunma Son Yorum
  Düşünce Yazıları -Düşünce Yazısı Nedir ? MaSaL 0 555 04-25-2011, Saat: 11:14 AM
Son Yorum: MaSaL
  Mehmet Akif Ersoy ***Suclu*** 43 3,630 10-19-2006, Saat: 11:15 PM
Son Yorum: ***Suclu***

Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi
  Tarih: 11-23-2024, 01:10 PM