değmezmişsin meğer, nasıl inandım, yüzkarası sevdana. sadece benim olduğuna, ne kadarda safmışım. nasıl göremedim bunca zaman o tendeki başkalarına ait izleri...
nasıl bir sevmekse bu seninki, nasıl bir yürekse gelip geçen herkese mesken. doydun tabi benli sevmelere, ama senin kokun hala avuçlarımda. ben doyamadım sana, ona yanarım. bana gelişlerinin bir anlamı var sanırdım. meğer başkalarından hiçbir farkım yokmuş, şimdi anladım. çok şey mi istedim senden, sadece birazcık beni sevmeni istedim. yalnızlıktan değilde, yanımda olmak istediğin için gelmeni istedim..! ellerime bakamaz oldum zaman geçtikçe, teninin kokusu sinmiş.
senli ne kokular biriktirdim yokluğunda, yastığına sinmiş kokuna inat ahh bir bilsen..!
hep bekledim ben seni, üşüdüm yokluğuna sarıldım. şimdi yüreğinin gözlerimde kalan son izlerini kaybetmemek için, gözlerimi kaçırıyorum herkesten. oysa benim başka gözlere bile bakmaya cesaretim yokken...
sen ahh sen..!
şimdi kussam sana olan nefretimi, ciğerlerim sökülür yerlerinden. atmak istesem yüreğimden bu aşkı, bedenim toprağa girse bile nafile biliyorum. yok olmuyor senden izler var bedenimin her yerinde, yüreğim leke leke...! unutmak mümkün değil..! seni paylaşma duygusu beni mahfediyor, ruhum acıyor anlıyor musun, yüreğim ağlıyor..! sana geldiğim yollardan geri dönemiyorum. hep senden izler var, o yollarda. yapamıyorum düşünmeden seni. beynim hep başına buyruk... yüreğimi zaten hiç sorma..!
dayanamıyorum artık sensizliğe, tükendim seni severken. yoruldum, anlıyormusun..! başkalarına ait kokular istemiyorum avuçlarımda. seni hep bildiğim kokunla hatırlamak istiyorum. ama senin yüreğin, kimbilir hangi yabancı bakışlara teslim... ve kimbilir, bedenin kaçıncı ihanetini imzalıyor benim tenimin gölgesi altında..!
seni, kokunu, o yabancı bakışlarını özledim yine, kahretsin..! ve yine soğuk tenli sensizliğe sarıldım mecburen. yatağın diğer tarafı yine boş, yine yoksun..! bir zamanlar sana, kokuna sarılıp uyurdum. ama çok eskiden. yokluğunun son gecesi artık. bu son sensiz gece, ölümü ilk ve son kez kokladığım gece. ben bu kokuyu istiyorum artık ellerimde ve toprak kokusunu bedenimde. ölüme döndüm, ben artık yüzümü... bir seni kokluyorum avuçlarımda, bir ölümü. ben gidiyorum, sakın arkamdan ağlama. senden gelen hiçbirşeyi, istemiyorum..! bitiriyorum seni kendimde, ya da ben bitiyorum. off bilmiyorum. seni başka bedenlere emanet bırakıp gidiyorum işte.
ama biliyorum, bu denli sevmelere ölüm bile nafile..!
nasıl bir sevmekse bu seninki, nasıl bir yürekse gelip geçen herkese mesken. doydun tabi benli sevmelere, ama senin kokun hala avuçlarımda. ben doyamadım sana, ona yanarım. bana gelişlerinin bir anlamı var sanırdım. meğer başkalarından hiçbir farkım yokmuş, şimdi anladım. çok şey mi istedim senden, sadece birazcık beni sevmeni istedim. yalnızlıktan değilde, yanımda olmak istediğin için gelmeni istedim..! ellerime bakamaz oldum zaman geçtikçe, teninin kokusu sinmiş.
senli ne kokular biriktirdim yokluğunda, yastığına sinmiş kokuna inat ahh bir bilsen..!
hep bekledim ben seni, üşüdüm yokluğuna sarıldım. şimdi yüreğinin gözlerimde kalan son izlerini kaybetmemek için, gözlerimi kaçırıyorum herkesten. oysa benim başka gözlere bile bakmaya cesaretim yokken...
sen ahh sen..!
şimdi kussam sana olan nefretimi, ciğerlerim sökülür yerlerinden. atmak istesem yüreğimden bu aşkı, bedenim toprağa girse bile nafile biliyorum. yok olmuyor senden izler var bedenimin her yerinde, yüreğim leke leke...! unutmak mümkün değil..! seni paylaşma duygusu beni mahfediyor, ruhum acıyor anlıyor musun, yüreğim ağlıyor..! sana geldiğim yollardan geri dönemiyorum. hep senden izler var, o yollarda. yapamıyorum düşünmeden seni. beynim hep başına buyruk... yüreğimi zaten hiç sorma..!
dayanamıyorum artık sensizliğe, tükendim seni severken. yoruldum, anlıyormusun..! başkalarına ait kokular istemiyorum avuçlarımda. seni hep bildiğim kokunla hatırlamak istiyorum. ama senin yüreğin, kimbilir hangi yabancı bakışlara teslim... ve kimbilir, bedenin kaçıncı ihanetini imzalıyor benim tenimin gölgesi altında..!
seni, kokunu, o yabancı bakışlarını özledim yine, kahretsin..! ve yine soğuk tenli sensizliğe sarıldım mecburen. yatağın diğer tarafı yine boş, yine yoksun..! bir zamanlar sana, kokuna sarılıp uyurdum. ama çok eskiden. yokluğunun son gecesi artık. bu son sensiz gece, ölümü ilk ve son kez kokladığım gece. ben bu kokuyu istiyorum artık ellerimde ve toprak kokusunu bedenimde. ölüme döndüm, ben artık yüzümü... bir seni kokluyorum avuçlarımda, bir ölümü. ben gidiyorum, sakın arkamdan ağlama. senden gelen hiçbirşeyi, istemiyorum..! bitiriyorum seni kendimde, ya da ben bitiyorum. off bilmiyorum. seni başka bedenlere emanet bırakıp gidiyorum işte.
ama biliyorum, bu denli sevmelere ölüm bile nafile..!