Sana bişey olursa eğer..
Hangi küfür eksik kalır dilimden sana dokunan haine..Seni benden çalan ömür hırsızına...
Hayatımın en büyük vurgunudur yokluğun...
Sana dair ne varsa köküne çakılmış sinsice atılmış bir kıvılcımdır 2mm. lik bir demir...
Buz gibiliğinin inadına çıkarıyor içlerde bu tüketen yangınları...Tüketmeden sönmeyen bu alevleri...
Kendi gibi soğukluğa sürüklüyor yaka-paça tüm içini sevgiyle ısıtanların yüreklerini...
Oradan çaldığı alevi satıyor sevdiklerinin içine...ve sevgin ısıtmıyor artık kül ediyor zihnimi yüreğimi darmadağın...
Sana bişey olursa eğer...
Hangisidir sen olmadan da kurulabilen hikaye...Dilbilgisi dilimin eksikliğini giderebilir mi?..
Kurduğum hangi cümledir öksüzlüğü sızlatmasın tüm kelimelerinin vurgularını...
Nereye kaçışır durur bu umudun habercisi kelimeler gülüşen kelimeler nerde kaybolmuştur...
Hangi dağın ardında vurulmuştur beklediğim sevinçler...
Sana bişey olursa eğer...
Hangi cinnettir gelipte aklımı kaçırmayan...Kaçırıpta kaybetmeyen...
Savurup benliğimi ordan oraya kıymetsizce dağıtan...
Sonrada değmemiş gibi eli bu parçalığa sessizce uzaklaşan...
Sana bişey olursa eğer..
Hangi rüzgarda durabilirim ayakta dimdik..
Düşürmez mi bir bahar esintisi bile beni yerlere...Sürgün etmez mi beni olmadığın yerlere...
Karıştırmaz mı toprak yanımı arzın toprağına...
Üstümü başımı bulamaz mı sensizliğe topraktan daha beter...
Sana bişey olursa eğer..
Hangi semtidir ikame edebileceğim bu kentin...
İçinde sen olmadan hayalin olmadan gülebileceğim yeri neresidir...
Huzuru saklayan köşesi neresindedir hiç belli etmeden bana...
Yedi tepesinin hanginden baksam gösterir seni bana sınırsız...
Hangi yolu çıkar sana labirentlerinde dolanmadan hüznü depolayan arka sokaklarına sapmadan...
Sana bişey olursa eğer..
Sana hiç bişey olmasın nolur..
Dokunmasın istiyorsan bana acın solmasın istiyorsan yüzümdeki tebessüm
kendine iyi bak... benim için
Hangi küfür eksik kalır dilimden sana dokunan haine..Seni benden çalan ömür hırsızına...
Hayatımın en büyük vurgunudur yokluğun...
Sana dair ne varsa köküne çakılmış sinsice atılmış bir kıvılcımdır 2mm. lik bir demir...
Buz gibiliğinin inadına çıkarıyor içlerde bu tüketen yangınları...Tüketmeden sönmeyen bu alevleri...
Kendi gibi soğukluğa sürüklüyor yaka-paça tüm içini sevgiyle ısıtanların yüreklerini...
Oradan çaldığı alevi satıyor sevdiklerinin içine...ve sevgin ısıtmıyor artık kül ediyor zihnimi yüreğimi darmadağın...
Sana bişey olursa eğer...
Hangisidir sen olmadan da kurulabilen hikaye...Dilbilgisi dilimin eksikliğini giderebilir mi?..
Kurduğum hangi cümledir öksüzlüğü sızlatmasın tüm kelimelerinin vurgularını...
Nereye kaçışır durur bu umudun habercisi kelimeler gülüşen kelimeler nerde kaybolmuştur...
Hangi dağın ardında vurulmuştur beklediğim sevinçler...
Sana bişey olursa eğer...
Hangi cinnettir gelipte aklımı kaçırmayan...Kaçırıpta kaybetmeyen...
Savurup benliğimi ordan oraya kıymetsizce dağıtan...
Sonrada değmemiş gibi eli bu parçalığa sessizce uzaklaşan...
Sana bişey olursa eğer..
Hangi rüzgarda durabilirim ayakta dimdik..
Düşürmez mi bir bahar esintisi bile beni yerlere...Sürgün etmez mi beni olmadığın yerlere...
Karıştırmaz mı toprak yanımı arzın toprağına...
Üstümü başımı bulamaz mı sensizliğe topraktan daha beter...
Sana bişey olursa eğer..
Hangi semtidir ikame edebileceğim bu kentin...
İçinde sen olmadan hayalin olmadan gülebileceğim yeri neresidir...
Huzuru saklayan köşesi neresindedir hiç belli etmeden bana...
Yedi tepesinin hanginden baksam gösterir seni bana sınırsız...
Hangi yolu çıkar sana labirentlerinde dolanmadan hüznü depolayan arka sokaklarına sapmadan...
Sana bişey olursa eğer..
Sana hiç bişey olmasın nolur..
Dokunmasın istiyorsan bana acın solmasın istiyorsan yüzümdeki tebessüm
kendine iyi bak... benim için