İhtilaller koparırken içimde, en militan kelimeleri dayıyor şakağıma, kaçak bakışların adresi oluyorum.
Tüm şehrin ışıkları dans ederken yokluğunda “bize ağlarım…â€
Ağzımda kırık dökük bir türkü, yokluğuna adanmış bir yığın ağıt.
Dudağımın uçurum kenarlarından düşmenden korkarım.
Aramızda nefesi yitik yaşlı bir umut var bilirim,
Kaç zamandır sen kokuyor gecelerim, ve ben yanağıma düşürüyorum yalnızlığımı.
Göz bebeklerimi uyuturken masalımızla, ağlayan bir kalemin kucağında uyuya kalıyor; rüyalarımda uykusundan kaçmış lal bir deliyi oynuyorum..
Bir araba geçiyor hayallerimin üzerinden, darp izlerinin yolları sana çıkıyor.
Kusmuş olsam da sana ait birikmişliği bir intihar dolaşıyor yutkunuşlarımda..
Sensizliğin tadı, ağlamaların bile tuzu kalmadı..
Mevsimler gibi şaşırıyor yolunu cümlelerim,
İkindi vakti yağan telaşlı yağmurlar gibi, al beni..
Nasıl olsa çıkmaz sokağımsın, en bitik hücrelerime saldırsan ne olur? .
Biliyorum sende beni özlüyorsun,
Ve bunu itiraf etmekten
korkuyorsun.