:: Duygusuz.com - Dostluk ve Arkadaşlık Sitesi
Konuyu Oyla:
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Deli saçması
riukeen
#1
Hurdacıya sesleniyorum camdan

-Hurdacıııı!! Gel, gel!
-Tamam abla.

Adam 5 kat merdivenleri zar zor tırmanıp yanıma geldiğinde elimdeki poşeti gördüğü an, gördüğünün, hayali, olmadığını anlıyorum.

-Abla ben hurdacıyım. Sen eskici çağıracaktın bu gömlekler, ayakkabılar gözlük,…vs için. Ben ağır şeyler alıyorum.

-Evimde bunlardan ağır bir şeyim yok benim.
…………
-Tamam sen yine de al giyersin.
- Yok abla ben kimsenin eskisi giymem.
-Bunlar onun eskisi değil ki… Bunlar bir gün gelirse giysin diye ona aldığım, yıkayıp ütüleyip dolaba yerleştirdiğim, ama bunca seneye rağmen askıdan bir kez olsun sıyrılmayı başaramamış olan giysiler…
-Yok abla boş ver, istemem ben.

Temizlikçiyi arıyorum telefonla.

-Ayşe Hanım temizliğe gelebilir misiniz bugün?
-Selin Hanım daha dün oradaydım ve önceki gün de uğramıştım. Geçen hafta da üç kez… Ev temiz; dolap, yemediğiniz yemeklerle dolu; çamaşırları halletmiştim. Gelip de yapacağım ne iş var ki?
-Ruhumu temizlersiniz.
-Siz biraz annenizin yanına gitseniz. Hava değişimi iyi gelir.

Bugün gelmeyeceğini anlıyorum.
-Peki

Jinekologumu arıyorum hemen ardından.

-Serdar Bey, kürtaj yaptırmak istiyorum.
-Aaa Elif Hanım çok sevindim. 3 yıl aradan sonra demek bir ilişkiniz var. Olağanüstü bir gelişme bu. Doktorunuz olarak bunu sormam doğru değil ama yıllardır tanıdığınız biri olarak sorabilirim: Doğurmayı düşünmez misiniz?
-Düşündüğünüz gibi değil. Doğuramam çünkü bu bir bebek değil ve rahmimde de değil. Bu bir adam… ve kalbimde… Onu aldırmak istiyorum.

Saniyeler süren bir sessizlik…

-Elif Hanım, tanıdığım iyi bir psikiyatr var, sizin için ondan bir randevu ayarlamama ne dersiniz?

-Ben deli değilim ki Serdar Bey. Sadece içimde biri var.

Teşekkür edip onu da kapatıyorum.

En yakın arkadaşım olduğunu düşündüğüm Eda’yı arıyorum.
Telefonumu açmıyor.
Az sonra bir mesaj geliyor…

Sen gücünü deliliğinden alıyorsun. Ama benim artık aynı şeyleri dinlemeye tahammülüm kalmadı. Çok üzgünüm.

Saat 21:55. Çok değil, sadece 5 dakika sonra çöp kamyonu geçecek, biliyorum. Gidip bahçe kapısının hemen solunda duran konteynırın yanına uzanıyorum.

Tam zamanında geliyorlar. Arabadan inen adam, hemen beni fark edip arkadaşına sesleniyor:

-Lan polisi ara hemen, burada bir ceset var.

Doğrulup ona cevap vermek istiyorum ama başımı kaldırdığım an, adam, tüm gücüyle yerinden zıplıyor. Yüzünün rengi, geceyi aydınlatacak kadar beyaza dönüyor. Besmele çekmeye çalıştığını duyuyorum ama öyle şaşkın ki beceremiyor.

-Ben ceset değilim, çöpüm. Beni alın.

-Siktir manyak karı.

Çevik bir hamleyle kamyona atlıyor. Arkadaşı da şaşkın…

-Dur arama polisi. Orospu kim bilir ne kokladı da burada yatıyor. Gidelim. Sonra gelir alırız bu sokağı…

Uzaklaşıyorlar.

Orada, uzandığım yerde, gün aydınlanana kadar yatıyorum. Keşke dağlık bir arazide, vahşi bir ormanda olsaydım da kurtlar kuşlar parçalasaydı beni diye düşünüyorum. Ne bir hayvan gelip yiyor beni, ne bir insanoğlu gelip kaldırıyor.
Güneşin ışıkları gözüme batmaya başladığında toparlanıyorum kendi kendime. Üstümü başımı temizlerken, bir sonraki adımda ne yapmam gerektiğini kavrayıveriyorum.

Hemen eve koşup itfaiyeyi arıyorum. Önce adresi veriyorum.

-Ben birazdan anılarımı ve kendimi yakacağım. Ama komşuların malları, canları zarar görmesin istiyorum. Siz ben yanar yanmaz gelip müdahale edin olur mu?

Ben daha kibriti henüz yakmışken, Türkiye’de olması beklenmedik bir şekilde, hızla polis kapımı kırıp içeri giriyor.
İtfaiye de gelmiş, kapıda…

Emniyete gidiyoruz.
Benden çekindikleri belli... Hoşuma gidiyor.
Birkaç soru soruyorlar.

-Benim dilim yandı, konuşamam artık…

-Bunu nasıl söylüyorsun o zaman?

Odadaki herkes kahkahalarla gülüyor. Ağızlarını öyle büyük açıyorlar ki gülerken, oluşan hava akımı beni bir girdap gibi içine çekiyor. Döne döne, beyaz bir arabanın önüne geliyorum. Filmlerdeki gibi beyaz gömleğim de yok, kollarımı da bağlamıyorlar. Kapıyı açıyorlar, kendim biniyorum. Beni tımarhaneye götürdüklerini biliyorum ve hiç de umursamıyorum.

…………………..

O gün girdiğim hastaneden 4 ay sonra çıkıyorum. Babam gelmiş beni almaya. Gözlerinden belli, çok ağlamış. Onu bu kadar üzmek, bencilliğimin yüzüme vuruşunun ilk anı oluyor.

-Ben iyiyim.
-Kim olduğunu söylesen, bir saniye bile durmaz onu öldürürüm.
-Ben öldürdüm, sen merak etme.

Kızının katil olmasına üzülmüyor, düşmanın ölmesine seviniyor.
Sonrasındaki cümleleri içimden söylüyorum çünkü keyfi kaçsın istemiyorum.

-Ben onu içimde öldürdüm. Ama o da beni ağır yaralayıp, sakat bıraktı. Bu ölümden çok daha kötü… Çünkü mezarda bile tam olmayacağım artık.

Beraber eve gidiyoruz.
Ara
Cevapla
Qetesh
#2
Güzeldi valla Big Grin

Tşkler.. Ama sende böyle yapma sakın..
Ara
Cevapla
riukeen
#3
Heç belli olmaz Big Grin
Ara
Cevapla
nofearheart
#4
Güzeldi kardeş emeğine sağlık
Ara
Cevapla


Hızlı Menü:


Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi
  Tarih: 12-03-2024, 09:13 PM