Bak sonunu bildiğim bu aşka tutunarak yazdım bu gece..
Gözlerimde büyüttüğüm o aşkı bedel ettim yokluğuna. . Artık dünlerin kadar eskiyim yarınların kadar çaresiz. .
Ellerimde ruhumun derinliklerinden süzülen titrek harfler dolaşıyor. Parmak uclarım buz kesmiş. Sesimin dermanı kalmamış yazdıklarımı okumaya. Gözlerimden akan kanlı yaşları farketmez olmuş yanaklarım. .
Alışmaya çalışırken acılara anılar daha da kanatıyor “sahipsiz” yüreğimi. .
An geliyor yanında yerim olmadığını hatırlıyorum. An geliyor ellerini gözlerini dudaklarını. .
Paramparça da etse verdiğin bu acı beni yine de sana toz konduramıyorum. .
An geliyor yanında yerim olmadığını hatırlıyorum. An geliyor ellerini gözlerini dudaklarını. .
Paramparça da etse verdiğin bu acı beni yine de sana toz konduramıyorum. .
Gece bana kıyıyor ben ise sana kıyamıyorum Kalbimin Nazarı.. İçimde çoğalan yaralara derman bulamasam da yine de seni yok sayamıyorum . .
A l d ı r m ı y o r u m. . .
Ben [SIZE=4]aşkımı yokluğuna bedel etmişim zaten. .[/SIZE]
Geceyi kanatan yanlızlığımdan sabahın ilk ışıklarına merhaba diyorum sımsıcak kucağın yerine. . Aşkın varlığımı perişan edip yokluklara gömerken biliyorum okuğun bu yazının satırları uydurulmuş bir iki kelime gibi gelecek sana.. Ama bilki acıtsada uzaktaki varlığın sol yanımı sen olmayan gecelerde üşüyorum. . .
Bak geceyi sana yazdım bu gece..
Belki de acılarım beni yazdı. .
Belki de acılarım beni yazdı. .
Ve şimdi son sözüm
Seven gönlümün sehadeti iki çift sözken biten aşkımın emaneti de iki damla gözyaşı oldu.
Bir damlası “Seni” diğer damlası “Seviyorum”
Bir damlası “Seni” diğer damlası “Seviyorum”