Solfeji eksik yalnızlığımın; her gülüşünden farklı nota veriyorsun. Her ayrılıkta kalın kalın ağlıyor piano bedenim.
Kanımı pıhtılaştır bir Vivaldi buhrânında
Buğulu bir kâğıt parçasına adını bastırırken;
Çıksın canın Loreena !
İstanbul ve Matmazel bu şiir sizin müzik ruhumuz bizim !
Sesini kesemiyorsun martıların kalbime kanama yapıyor yalnızlığım
İçten ölmeyi öğrendiğimde "Ayrılık ve Yalnızlık !" kelimelerine sarıldığım gün demekti !
Güneşi sömürürken bir karanlık içime sigara söndürdüm; adını yazdığım bir sol anahtarında
Son çığlığına şahit kurban olmuş ölüm kokusuna alışma çabasına sinerken sensizliğim;
Renk vermiş hayatlarımız !
Son tanığımız Beethoven'a sor beni kör kör sevdim seni; kemanını sevdiğinden daha çok !
Konçerto gömülü ruhları hapsederken anılarımıza seni tanımlayamadı hiç bir not'a'm.
Bulanık sokağa çizerken düşleri legal tanrı tuttu kolumdan !
-Hey Aşk Tanrısı yazacaklarını kağıda yaz ! Dedi.
Ölüme emanet ederken parmaklarımı uçlarına bağladım saçlarımın.
Sen gittikçe sürüklendim sen düştükçe ben mühürledim yokluğunu .
Kapadım anlatmadım da derdimi sen yanımdayken bile yüzleştirirken yokluğunla !
Soğuk bir koro kurdum ölüme bata çıka yürürken hayat;
Adını hapsettim içimde ne kaldı gerimizde ?
Kanatlarını kırdım meleklerin seni benden çok kimse sevemez bilmelisin !..
Seromoniler kaçışıyor;
Yalnızlığıma döl bırakıp kaçıyorsun
Sen kokuyor hayatım !
Tabağında yemek kalmasın derdi Anne'm !
Anne tabağımda hüzün kaldı ve o !
İştahım kalmamış yaşamaya o beni bitiriyor...
Bir kaşık bile alamadım Anne !
Dudaklarına iliştirirken geceyi;
Son mektup oldu ismini hecelemem vedayı tıkarken gözlerime;
Şimdi neden ayrıldığımızı çok iyi anlıyorum...
Tanrı bir başka tanrıyı kıskanır !
Bu böyle...
Aşk Tanrısı'yım.
Tanrıyı fena halde kıskandırdın sevgilim ne diyebilirim !..
Uzandım gözlerine kendimi bekledim görebilmek için ! Derin bakmadın bana; kan kustu gözbebeğim.
Küstü gözyaşlarım çekip gitti başını alıp kirpiklerim.
Sevişmeyi unuttu gözçukurlarım son şiiri söyledi sırtımdaki kamburum;
Müzik sensizliğin evrimidir ruhumdan çıkan.
Müzik; yalnızlığa yaş bırakan
Unutma şizofren madam; bile bile sevişmedik !
Ve unutmamalısın sevgilim;
Her gece bir düş'ebinerim
Ağır gelir ses'sizliğin !
Dişlerimin arasına sıkıştırdığım notta yazılır söylemek istediğim;
Bir bebek intiharı bilemez ama ; yaşama başlaması gereğidir.
Ve sevdiğim
Aşk hep yalnızlığa eğilir !
Kanımı pıhtılaştır bir Vivaldi buhrânında
Buğulu bir kâğıt parçasına adını bastırırken;
Çıksın canın Loreena !
İstanbul ve Matmazel bu şiir sizin müzik ruhumuz bizim !
Sesini kesemiyorsun martıların kalbime kanama yapıyor yalnızlığım
İçten ölmeyi öğrendiğimde "Ayrılık ve Yalnızlık !" kelimelerine sarıldığım gün demekti !
Güneşi sömürürken bir karanlık içime sigara söndürdüm; adını yazdığım bir sol anahtarında
Son çığlığına şahit kurban olmuş ölüm kokusuna alışma çabasına sinerken sensizliğim;
Renk vermiş hayatlarımız !
Son tanığımız Beethoven'a sor beni kör kör sevdim seni; kemanını sevdiğinden daha çok !
Konçerto gömülü ruhları hapsederken anılarımıza seni tanımlayamadı hiç bir not'a'm.
Bulanık sokağa çizerken düşleri legal tanrı tuttu kolumdan !
-Hey Aşk Tanrısı yazacaklarını kağıda yaz ! Dedi.
Ölüme emanet ederken parmaklarımı uçlarına bağladım saçlarımın.
Sen gittikçe sürüklendim sen düştükçe ben mühürledim yokluğunu .
Kapadım anlatmadım da derdimi sen yanımdayken bile yüzleştirirken yokluğunla !
Soğuk bir koro kurdum ölüme bata çıka yürürken hayat;
Adını hapsettim içimde ne kaldı gerimizde ?
Kanatlarını kırdım meleklerin seni benden çok kimse sevemez bilmelisin !..
Seromoniler kaçışıyor;
Yalnızlığıma döl bırakıp kaçıyorsun
Sen kokuyor hayatım !
Tabağında yemek kalmasın derdi Anne'm !
Anne tabağımda hüzün kaldı ve o !
İştahım kalmamış yaşamaya o beni bitiriyor...
Bir kaşık bile alamadım Anne !
Dudaklarına iliştirirken geceyi;
Son mektup oldu ismini hecelemem vedayı tıkarken gözlerime;
Şimdi neden ayrıldığımızı çok iyi anlıyorum...
Tanrı bir başka tanrıyı kıskanır !
Bu böyle...
Aşk Tanrısı'yım.
Tanrıyı fena halde kıskandırdın sevgilim ne diyebilirim !..
Uzandım gözlerine kendimi bekledim görebilmek için ! Derin bakmadın bana; kan kustu gözbebeğim.
Küstü gözyaşlarım çekip gitti başını alıp kirpiklerim.
Sevişmeyi unuttu gözçukurlarım son şiiri söyledi sırtımdaki kamburum;
Müzik sensizliğin evrimidir ruhumdan çıkan.
Müzik; yalnızlığa yaş bırakan
Unutma şizofren madam; bile bile sevişmedik !
Ve unutmamalısın sevgilim;
Her gece bir düş'ebinerim
Ağır gelir ses'sizliğin !
Dişlerimin arasına sıkıştırdığım notta yazılır söylemek istediğim;
Bir bebek intiharı bilemez ama ; yaşama başlaması gereğidir.
Ve sevdiğim
Aşk hep yalnızlığa eğilir !