Şimdi sen yanımda olmalıydın. Olmazsa olmazımsın yaa.. Gün sönük kalıyor yoksun ya yanımdaaa...
Anladım ki, susmak erdemlikmiş .. Derin denizlerin işiymiş. Sığ suları en hafif rüzgârlar bile coşturabiliyor. Derin denizleri ise ancak derin sevdalar anlatabilirmiş... Yasaksın...İmkansızsın...Gizli sevdamsın .sen benim ama sukut ettin tıpkı denizler gibi..ben bütün bu hava şartlearına ragmen kıyıda seni bekliyorum bir nefes bir haber tık yok kac yıl oldu hatırlamadan.Derin denizlerin sükûtu büyüler beni. İçimi bir heybet hissi kaplar. Benliğimi haşyet duyguları istilâ eder. Kalbim ürpermelerle dolar.
Dalgalı denizler, durgun mavi denizler kadar heybetli gelmez bana. Göklerin suskunluğu da öyle. Gök gürlemeleri, mavi derinliklerin heybetini siler diye düşünmüşümdür hep. Sükût her zaman daha manalı, daha derindir.
Kalbe sözden cok sükuttan manalar akar. Insan evrendeki sükutu anlayabilseydi, kim bilir belki de söz olmayacakti. Insanlar sükutun dilinden anlayacak, derin ve manali bakislarla konusacaklardi. Ve ses, sükutun heybetini bozamayacakti. Konustugum zamanlar hep acze düsmüsümdür de ondan kelama sarilmisimdir.hayataki her varlikta sükutu bir süs, bir hikmet olarak algilamisimdir. Sözü ise ancak bir zaruret.. Anladım ki susmak cesaret ve sabır istiyor.insanlara göre pek degil.
Derin denizlerin işi... Serin sular en hafif rüzgârları bile coşturabiliyor.. Derin denizleri ise ancak derin sevdalar… Derin denizlerin sükutu büyüler beni. Göklerin suskunlugu da öyle. Gök gürlemeleri, mavi derinliklerin heybetini siler diye düsünmüsümdür hep.
Sükût her zaman daha manalı, daha derindir.
Hep derin denizler kadar heybetli bir sükût dinledim ondan. Sanki durgun ve derin bir ummanın kıyısına varmıştım. Derinliklerinde gönül ve hikmet incilerinin gülümsediği bir deniz bulmuştum. Hayatin hiçbir kasırgası, hadiselerin hiçbir fırtınası onu dalgalandıramıyordu. O denize imrendiğim an, gökyüzüne baktıgım zamanı: O’nun gibi susardım… anladım ki, derin ve esrarengiz olan her şey susuyor....
anladım ki susan her şey derin ve heybetli... Yasaksın...İmkansızsın...Gizli sevdamsın... kuşlar hüzün şarkıları söylüyor, hazan yaprakları gibi sessizliğe bürünüyor su anYüreğim...Yoksun yoksun işteeee.. Yüreğimdesin, biliyorum hissediyorum oradasın... bunu inkar etmek senin sevgini inkar etmek olur... ama güne seninle başlamak, sana dokunmak, seni hissetmek bedenimde...
İşte Eksik olan bu ...
Biliyormusun sevgili.. hep derler yaaa.. gözden uzak olan gönülden de uzak olur..
Sanki bunu inkar edercesine, gönlüme, yüreğime doğru bir nehir uzanıyor yüreğinden..
suları serin ve berrak... her damlası susuz çöllere hayat verir misalii...
Zamanı durdurmayı bilirmisin sevgili... Özledikçe, yaktıkça yüreğini hasretin... zamanı durdurmayı öğreniyorsun.. Gözlerde takılı kalıyorsun, saatlerce bir bakışla avutuyorsun kendini... sonra sessizliğe bürünüyor yüreğin...olmak istediğin yerde olamamanın acısıyla kıvranıyorsun... Çaresizcee..
O an.. Duyuyorsun... Görüyorsun... Özlüyorsun... ve daha kötüsü ne biliyormusun ...evet Susuyorsunnn..
Yetinmeyi bilirmisin Sevgili... Bir beyaz güvercinin gagasında yollanan öpücükle başlayan aşkını....
kısacık zamanları sonsuzmuşcasına yaşamayı... sana ait olduğunu bilsende... her an yanında olamamanın deriiiinn ve dayanılmaz acısıyla yaşamayı... her ayrılık saati geldiğinde gözyaşlarını inci tanesi misali saklayarak yaşamayıı...
Biliyorsun... Hissediyorsunn... Yanıyorsunnn.. İsyan ediyorsunnn... Ama yetiniyorsunnn...
Çünkü Seviyor Seviyorr Seviyorsunnn.. vede bunun için susuyorsun....
Anladım ki, susmak erdemlikmiş .. Derin denizlerin işiymiş. Sığ suları en hafif rüzgârlar bile coşturabiliyor. Derin denizleri ise ancak derin sevdalar anlatabilirmiş... Yasaksın...İmkansızsın...Gizli sevdamsın .sen benim ama sukut ettin tıpkı denizler gibi..ben bütün bu hava şartlearına ragmen kıyıda seni bekliyorum bir nefes bir haber tık yok kac yıl oldu hatırlamadan.Derin denizlerin sükûtu büyüler beni. İçimi bir heybet hissi kaplar. Benliğimi haşyet duyguları istilâ eder. Kalbim ürpermelerle dolar.
Dalgalı denizler, durgun mavi denizler kadar heybetli gelmez bana. Göklerin suskunluğu da öyle. Gök gürlemeleri, mavi derinliklerin heybetini siler diye düşünmüşümdür hep. Sükût her zaman daha manalı, daha derindir.
Kalbe sözden cok sükuttan manalar akar. Insan evrendeki sükutu anlayabilseydi, kim bilir belki de söz olmayacakti. Insanlar sükutun dilinden anlayacak, derin ve manali bakislarla konusacaklardi. Ve ses, sükutun heybetini bozamayacakti. Konustugum zamanlar hep acze düsmüsümdür de ondan kelama sarilmisimdir.hayataki her varlikta sükutu bir süs, bir hikmet olarak algilamisimdir. Sözü ise ancak bir zaruret.. Anladım ki susmak cesaret ve sabır istiyor.insanlara göre pek degil.
Derin denizlerin işi... Serin sular en hafif rüzgârları bile coşturabiliyor.. Derin denizleri ise ancak derin sevdalar… Derin denizlerin sükutu büyüler beni. Göklerin suskunlugu da öyle. Gök gürlemeleri, mavi derinliklerin heybetini siler diye düsünmüsümdür hep.
Sükût her zaman daha manalı, daha derindir.
Hep derin denizler kadar heybetli bir sükût dinledim ondan. Sanki durgun ve derin bir ummanın kıyısına varmıştım. Derinliklerinde gönül ve hikmet incilerinin gülümsediği bir deniz bulmuştum. Hayatin hiçbir kasırgası, hadiselerin hiçbir fırtınası onu dalgalandıramıyordu. O denize imrendiğim an, gökyüzüne baktıgım zamanı: O’nun gibi susardım… anladım ki, derin ve esrarengiz olan her şey susuyor....
anladım ki susan her şey derin ve heybetli... Yasaksın...İmkansızsın...Gizli sevdamsın... kuşlar hüzün şarkıları söylüyor, hazan yaprakları gibi sessizliğe bürünüyor su anYüreğim...Yoksun yoksun işteeee.. Yüreğimdesin, biliyorum hissediyorum oradasın... bunu inkar etmek senin sevgini inkar etmek olur... ama güne seninle başlamak, sana dokunmak, seni hissetmek bedenimde...
İşte Eksik olan bu ...
Biliyormusun sevgili.. hep derler yaaa.. gözden uzak olan gönülden de uzak olur..
Sanki bunu inkar edercesine, gönlüme, yüreğime doğru bir nehir uzanıyor yüreğinden..
suları serin ve berrak... her damlası susuz çöllere hayat verir misalii...
Zamanı durdurmayı bilirmisin sevgili... Özledikçe, yaktıkça yüreğini hasretin... zamanı durdurmayı öğreniyorsun.. Gözlerde takılı kalıyorsun, saatlerce bir bakışla avutuyorsun kendini... sonra sessizliğe bürünüyor yüreğin...olmak istediğin yerde olamamanın acısıyla kıvranıyorsun... Çaresizcee..
O an.. Duyuyorsun... Görüyorsun... Özlüyorsun... ve daha kötüsü ne biliyormusun ...evet Susuyorsunnn..
Yetinmeyi bilirmisin Sevgili... Bir beyaz güvercinin gagasında yollanan öpücükle başlayan aşkını....
kısacık zamanları sonsuzmuşcasına yaşamayı... sana ait olduğunu bilsende... her an yanında olamamanın deriiiinn ve dayanılmaz acısıyla yaşamayı... her ayrılık saati geldiğinde gözyaşlarını inci tanesi misali saklayarak yaşamayıı...
Biliyorsun... Hissediyorsunn... Yanıyorsunnn.. İsyan ediyorsunnn... Ama yetiniyorsunnn...
Çünkü Seviyor Seviyorr Seviyorsunnn.. vede bunun için susuyorsun....