Başka hiç kimse tarafından dokunulmamak, konuşulmamak, bakılmamak hatta! Biraz korunmak, biraz şımarmak... Bir kaç çeşit yemek yapmak, İstiklal caddesinde sıkı sıkı elini tutmak, belki film izlemek ama mutlaka çekirdek çitlemek, bi yerlerde çay içmek, Pazar sabahı kahvaltısı etmek uzun uzun, sahilde yürüyüş yapmak gibi küçük ama zor heveslerim var! Neden mi? Herkesin eli tutulmaz, herkesle film seyredilmez, herkesle çekirdek çitlenmez, herkesin kadını olunmaz da o yüzden! İçinden gelmeli... Hücrelerine kadar hissetmeli, dna"larına kadar bilmeli insan! Düşünerek emin olunmaz, bir anda ya olunur ya olunmaz. Bir de şu yakın geçmiş duvarları olmasa, kafa da hiç karışmaz ya, olsun! Oysa bazen tek bir söze ya da bir bakışa yıkılır bütün duvarlar... Kek yapmayı da öğrenmek lazım aslında bi ara! Sabahları uyandığımda "günaydın sevgilim" mesajları görmek istiyorum telefonumda. Gün içinde özlediğim birisi olsun istiyorum. Özlemek istiyorum birini. Çok özlersem dayanamayıp gidip sarılmak istiyorum. Dayanamamak istiyorum! Çalışırken, düşünmek istiyorum sonra onu! Aklımda olduğu için gülümsemek istiyorum ara ara... Gülümsediğim için daha çok çalışmak... Birini sevmek istiyorum; hiç kimseyi sevmediğim gibi, biri sevsin istiyorum beni, hiç sevilmediğim gibi... Biri o kadar çok sevsin ki beni, hatalarımı da sevsin istiyorum! O kadar çok sevsin ki; hata yapmaktan ödüm kopsun! Kıskansın istiyorum biri beni! Sorsun istiyorum neredesin? diye, Hımm kim aradı bakayım? diye! Ben sormam ama, korkmasın. O sorsun! ? Biliyo musun ne oldu? ile başlayan heyecanlı cümlelerimin sonuna kadar tahammül etsin istiyorum biri bana. Mutlaka ipe sapa gelmez bir şey olmuştur ama dinlesin sonuna kadar. Ya bi yavru kedi macerası ya da işte ona benzer bir şeyler olmuştur. Ben de her seferinde sanki bahçeyi kazmışımda hazine bulmuşum gibi heyecanla ve öneminin üzerine basa basa anlatırım ya, dinlesin işte. Ya, evet, çok mühim bir şeyler olmuş falan desin bi de sonunda... Şimdi ben istesem İstiklal caddesinde birinin elini tutup gezemem mi? İstesem benimle birlikte çekirdek çitleyip aynı anda film seyretmeyi de başarabilecek birini bulamam mı bi arasam? Şimdi ben yalnız olmak istemesem, yalnız olur ve bunları da yazıyor olurmuydum? Hiç sanmam! Birinin elini tutmakla, birinin elini, sıkı sıkı tutmak arasında çok fark var! Ya tutarsın ya da tutmazsın ya da, tutmuş gibi yaparsın işte. Ben yapmam! Bunu zaten bilirsin. Kimin elini tutacağını yani. Deneyerek bulmazsın. Sadece bilirsin. Bilmek! Açıklaması yok. Ve ben elini sıkı sıkı tutmayacağımı bildiğim hiç kimseyle İstiklal caddesine gitmeyeceğim! Heyecanla ve özene bezene olmadıktan sonra kimseye yemek yapmayacağım! Repliklerin bir anlamı yoksa, kimseyle film seyretmeyeceğim. Zaten çekirdeği unutsun bile, asla olmaz! Birinin kadını olmak istiyor canım; biraz korunmak, biraz şımarmak... Çekirdek mutlaka olsun!
Birisinin Kadını Olmak!!!
|
Başka hiç kimsey(l)e dokunmamayı, konuşmamayı, bakmamayı hatta! Biraz korumak, biraz şımartmak... Bir kaç çeşit hediye almak, İstiklal caddesinde sıkı sıkı elini tutmak, belki film izlemek ama mutlaka çekirdek çitlemek, bi yerlerde çay içmek, Pazar sabahı kahvaltısı etmek uzun uzun, sahilde yürüyüş yapmak gibi küçük ama zor heveslerim var! Neden mi? Herkesin eli tutulmaz, herkesle film seyredilmez, herkesle çekirdek çitlenmez, herkesle bunları yapamazsın da o yüzden! İçinden gelmeli... Hücrelerine kadar hissetmeli, dna"larına kadar bilmeli insan! Düşünerek emin olunmaz, bir anda ya olunur ya olunmaz. Bir de şu yakın geçmiş duvarları olmasa, kafa da hiç karışmaz ya, olsun! Oysa bazen tek bir söze ya da bir bakışa yıkılır bütün duvarlar... Sabahları uyandığımda "günaydın sevgilim"sözünü duymak istiyorum kulaklarımda. Gün içinde özlediğim birisi olsun istiyorum. Özlemek istiyorum birini. Çok özlersem dayanamayıp gidip sarılmak istiyorum. Dayanamamak istiyorum! Çalışırken, düşünmek istiyorum sonra onu! Aklımda olduğu için gülümsemek istiyorum ara ara... Gülümsediğim için daha çok çalışmak... Birini sevmek istiyorum; hiç kimseyi sevmediğim gibi, biri sevsin istiyorum beni, hiç sevilmediğim gibi... Biri o kadar çok sevsin ki beni, hatalarımı da sevsin istiyorum! O kadar çok sevsin ki; hata yapmaktan ödüm kopsun! Kıskanmak istiyorum onu! Sormak istiyorum neredesin? diye, Hımm kim aradı bakayım? diye! Ben sormam ama, korkmasın. O sorsun! ? Biliyo musun ne oldu? ile başlayan heyecanlı cümlelerimin sonuna kadar tahammül etsin istiyorum biri bana. Mutlaka ipe sapa gelmez bir şey olmuştur ama dinlesin sonuna kadar. Ya bi yavru kedi macerası ya da işte ona benzer bir şeyler olmuştur. Ben de her seferinde sanki bahçeyi kazmışımda hazine bulmuşum gibi heyecanla ve öneminin üzerine basa basa anlatırım ya, dinlesin işte. Ya, evet, çok mühim bir şeyler olmuş falan desin bi de sonunda... Şimdi ben istesem İstiklal caddesinde birinin elini tutup gezemem mi? İstesem benimle birlikte çekirdek çitleyip aynı anda film seyretmeyi de başarabilecek birini bulamam mı bi arasam? Şimdi ben yalnız olmak istemesem, yalnız olur ve bunları da yazıyor olurmuydum? Hiç sanmam! Birinin elini tutmakla, birinin elini, sıkı sıkı tutmak arasında çok fark var! Ya tutarsın ya da tutmazsın ya da, tutmuş gibi yaparsın işte. Ben yapmam! Bunu zaten bilirsin. Kimin elini tutacağını yani. Deneyerek bulmazsın. Sadece bilirsin. Bilmek! Açıklaması yok. Ve ben elini sıkı sıkı tutmayacağımı bildiğim hiç kimseyle İstiklal caddesine gitmeyeceğim! Heyecanla ve özene bezene olmadıktan sonra..! Repliklerin bir anlamı yoksa, kimseyle film seyretmeyeceğim. Zaten çekirdeği unutsun bile, asla olmaz! Birine kadınım olarak bakmak istiyor gönlüm ; biraz korumak, biraz şımartmak... Çekirdek mutlaka olsun!
Gönül dağı yağmur yağmur varan olunca,
Akar can üstüne sel gizli gizli. Bir tenhada can cananı bulunca, Sinemi yaralar YAR OY YAR OY YAR OY YARRR YAR OYYYYYYYYYYYYYYYYYYYYYYYYYYYYYY
11-10-2010, Saat: 09:12 PM <
slm sıla ne de güzel yazmışın busözlerin üzerine ancak derin bir ahhhhh çekilir. Nerede o günler nerede öylesine sıkı sıkı sarılacak bir hanım off offff
Birini sevmek istiyorum; hiç kimseyi sevmediğim gibi, biri sevsin istiyorum beni, hiç sevilmediğim gibi... Biri o kadar çok sevsin ki beni, hatalarımı da sevsin istiyorum! O kadar çok sevsin ki; hata yapmaktan ödüm kopsun! Kıskanmak istiyorum onu! Sormak istiyorum neredesin? diye,
Düşüncelerim klonlanmış sanki, çok teşekkürler Sıla... (mustafa ben seninkini okudum) |
« Önceki Konu | Sonraki Konu »
|
Konu ile Alakalı Benzer Konular | |||||
Konular | Yazar | Yorumlar | Okunma | Son Yorum | |
**Sen Olmak İstedim...Başaramadım** | MasaL_perisi | 10 | 481 |
04-12-2022, Saat: 09:15 PM Son Yorum: wildfang |
|
Aşık Olmak... | Pessimist | 3 | 426 |
04-12-2022, Saat: 12:09 AM Son Yorum: wildfang |
|
Gecelerce kalbinin derinliklerindeki sızı olmak istiyorum... | PaPaTYa_PReNSeS | 8 | 750 |
04-09-2022, Saat: 01:07 AM Son Yorum: wildfang |
|
Senin Olmak Vard? | ebayam | 2 | 360 |
04-06-2022, Saat: 10:47 PM Son Yorum: wildfang |
|
Ya?am ve ?l?m.. Sevmek ve sevildi?in halde yaln?z olmak.. | eRCi | 1 | 635 |
04-06-2022, Saat: 04:28 AM Son Yorum: wildfang |
Konuyu Okuyanlar: 3 Ziyaretçi