ölür müsün benimle?
Yüzünü özledim… Daha birkaç saat önce birlikteydik hâlbuki. Yanımda olsan ne fark eder ki? Hiç tükenmiyor özlemin. Aslında bu duygumu anlatmaya özlem kelimesi yetersiz kalıyor. Ve ben asıl buna şaşıyorum. Seninleyken bile özlüyorsam seni, sensizken hissettiğim ne o zaman? Başka bir adı olmalı. Adı ne olursa olsun sevmiyorum sensizliği.
Deli bir aşk bizimkisi. Sonu gelmeyecek bir macera. Aşk gibi hayat da bir macera tadında yaşanmalı. Ne olursa olsun yaşanmalı. Bütün kahpeliğine ikiyüzlülüğüne rağmen… İnsan hiç kimseye bağımlı olmadan kendi ayaklarının üzerinde durarak yaşamalı hayatı. Keyifle mutlulukla her saniyeden zevk alarak… Bilinmezlerin peşinde koşarak keşfederek ve her keşiften kâşifin aldığı o doyumsuz hazzı alarak yaşamalı. İnsan hayatı bir heykeltıraş titizliğiyle bir şair duyarlılığıyla bir ressam bakışıyla yaşamalı.
Sen benim hem aşk hem de hayat maceramın birinci kahramanısın. Yapacak ne çok şeyimiz var diye düşünüyorum. Ne kadarına yetecek ömrümüz bilmiyorum; ama hayata ve aşka dair ne varsa hepsini yaşamak istiyorum seninle. Toprağın sarı sıcak kumların yemyeşil çimlerin üzerinde el ele ama yalın ayak yürümek…
Akdenizin kıyısında hiçbir şey yapmadan saatlerce güneşin altında yatmak sonra güneşin tenimizde yarattığı acıyı serin sularda birlikte dindirmek… Yazı severim ama kışın hatırını da bırakmam elbette. Karların içinde ellerimi ayaklarımız morarana kadar yuvarlanmak ve sonra çıtır çıtır odun ateşinin karşısında gözlerimizi birbirimizden bir saniye bile ayırmadan yine saatlerce oturmak…
Zaman bizim elimizde ne kadarını kullanırsak o kadar uzun olacak ömrümüz. Ve giderken bu dünyadan ardımızda yaşayamadığımız şeyleri değil her anı birlikteliğimizle aşkımızla dolu bir hayatı bırakalım. Ne dersin?
ÖNCE YAŞAYIP SONRA ÖLÜR MÜSÜN BENİMLE?
Yüzünü özledim… Daha birkaç saat önce birlikteydik hâlbuki. Yanımda olsan ne fark eder ki? Hiç tükenmiyor özlemin. Aslında bu duygumu anlatmaya özlem kelimesi yetersiz kalıyor. Ve ben asıl buna şaşıyorum. Seninleyken bile özlüyorsam seni, sensizken hissettiğim ne o zaman? Başka bir adı olmalı. Adı ne olursa olsun sevmiyorum sensizliği.
Deli bir aşk bizimkisi. Sonu gelmeyecek bir macera. Aşk gibi hayat da bir macera tadında yaşanmalı. Ne olursa olsun yaşanmalı. Bütün kahpeliğine ikiyüzlülüğüne rağmen… İnsan hiç kimseye bağımlı olmadan kendi ayaklarının üzerinde durarak yaşamalı hayatı. Keyifle mutlulukla her saniyeden zevk alarak… Bilinmezlerin peşinde koşarak keşfederek ve her keşiften kâşifin aldığı o doyumsuz hazzı alarak yaşamalı. İnsan hayatı bir heykeltıraş titizliğiyle bir şair duyarlılığıyla bir ressam bakışıyla yaşamalı.
Sen benim hem aşk hem de hayat maceramın birinci kahramanısın. Yapacak ne çok şeyimiz var diye düşünüyorum. Ne kadarına yetecek ömrümüz bilmiyorum; ama hayata ve aşka dair ne varsa hepsini yaşamak istiyorum seninle. Toprağın sarı sıcak kumların yemyeşil çimlerin üzerinde el ele ama yalın ayak yürümek…
Akdenizin kıyısında hiçbir şey yapmadan saatlerce güneşin altında yatmak sonra güneşin tenimizde yarattığı acıyı serin sularda birlikte dindirmek… Yazı severim ama kışın hatırını da bırakmam elbette. Karların içinde ellerimi ayaklarımız morarana kadar yuvarlanmak ve sonra çıtır çıtır odun ateşinin karşısında gözlerimizi birbirimizden bir saniye bile ayırmadan yine saatlerce oturmak…
Zaman bizim elimizde ne kadarını kullanırsak o kadar uzun olacak ömrümüz. Ve giderken bu dünyadan ardımızda yaşayamadığımız şeyleri değil her anı birlikteliğimizle aşkımızla dolu bir hayatı bırakalım. Ne dersin?
ÖNCE YAŞAYIP SONRA ÖLÜR MÜSÜN BENİMLE?