Uzaklarda kaldı gül bahçeleri
Ve uzakta mercan adalarının pembe sahili.
Denize düşüyor ayın sureti
Sularda parçalanıyor güneş
Hey damla! Dalgalanan sensin denizde
Ve taşıdığın; sureti
Yıldızların
Bir sabah; inerken karanlığın perdeleri
Ak sütü güneşin, ayın ve
Yıldızın.
Susuz kalmış iskele önleri
Hey balık! Sana taş pişiyor
Çöllerin sıcak güneşi.
Bir çocuk kumlarda
Atlar sahibini arıyor bozkırlarda
Ve bir çocuk hayatın içinde
Uzak iklimlerde
Fırtınalarda eriyen ölüm korkusu
Şimdi dostum sana kurtların musikisi
Bir yaprağa miras kalan güllerin
Kırmızısı
Ey sonbahar! Kopardın fırtınaları.
Bir habbede gizlenen kader
Sarı, kırmızı ve mavi
Yıldızlarla konuşurken laleler
Kızardı meyveler ve gece
Işıkları.
Salınsın bugün turnalar meşelerde
En koyu yeşili paylaşsın ağaçlar.
Cennetin siyah taşına dokunurken beyaz eller
Gök yüzünde gezerken kelimeler
Ruhum seni kim tutabilir
Ne ten kafesi
Nede zaman.
Ey sözü kaldıramayan kartal !
Sadece yalnızken anlat bildiklerini.
Efsaneler gezer dağlarda
Bir yıldızın gökteki ibadeti
Sunulurken katran ağacında.
Dökülürken yapraklar, parçalanırken cisim
Düşler kurulurken, yıldız kayarken
Sizi kim tutabilir, ey yağmur yüklü bulutlar
Çöller bu kadar aç, bu kadar susuz iken.
Ve uzakta mercan adalarının pembe sahili.
Denize düşüyor ayın sureti
Sularda parçalanıyor güneş
Hey damla! Dalgalanan sensin denizde
Ve taşıdığın; sureti
Yıldızların
Bir sabah; inerken karanlığın perdeleri
Ak sütü güneşin, ayın ve
Yıldızın.
Susuz kalmış iskele önleri
Hey balık! Sana taş pişiyor
Çöllerin sıcak güneşi.
Bir çocuk kumlarda
Atlar sahibini arıyor bozkırlarda
Ve bir çocuk hayatın içinde
Uzak iklimlerde
Fırtınalarda eriyen ölüm korkusu
Şimdi dostum sana kurtların musikisi
Bir yaprağa miras kalan güllerin
Kırmızısı
Ey sonbahar! Kopardın fırtınaları.
Bir habbede gizlenen kader
Sarı, kırmızı ve mavi
Yıldızlarla konuşurken laleler
Kızardı meyveler ve gece
Işıkları.
Salınsın bugün turnalar meşelerde
En koyu yeşili paylaşsın ağaçlar.
Cennetin siyah taşına dokunurken beyaz eller
Gök yüzünde gezerken kelimeler
Ruhum seni kim tutabilir
Ne ten kafesi
Nede zaman.
Ey sözü kaldıramayan kartal !
Sadece yalnızken anlat bildiklerini.
Efsaneler gezer dağlarda
Bir yıldızın gökteki ibadeti
Sunulurken katran ağacında.
Dökülürken yapraklar, parçalanırken cisim
Düşler kurulurken, yıldız kayarken
Sizi kim tutabilir, ey yağmur yüklü bulutlar
Çöller bu kadar aç, bu kadar susuz iken.