[b]Bir ıslık sesi var havada...[/b]
[b]Bir serin yel esiyor çorak tepelerden...[/b]
[b]Bir mavzer patlar uzaklarda,[/b]
vurulan [b]bir ceylan mıdır soluk soluğa,[/b]
ya da can mıdır yere düşen?
Acı mıdır sesini duyduğum,göremediğim...
Şurada,coşkuyla yanan yüreğim midir ateşte?
Şu küçük ırmakta akan ümidim midir boynu bükük?
Haykırışlarım mıdır bu hazin melodi,
veda şarkıları gibi kulaklarımda,çığlık çığlığa?...
Puslu hava,
keskin [b]bir kömür kokusu sızıyor eski bacalardan...[/b]
Ayazı bozkırın,saçak altlarına çivilemiş güvercinleri...
Gülümsemelerini ceplerine,
kendilerini hücra köşelerine saklamış insanlar şehrin...
Mutsuzluk alabildiğine hür,alabildiğine mutlu bu gün...
Kar var yerde,alçak tepelerde buz,
[b]bir de eksoz dumanı işte,ciğerleri yakan,çirkin...[/b]
Şavkı vurur ayın,
parlar bıçak sırtı griliğinde,
alçak çam dalları buzdan, salkım saçak...
Çırpınır [b]bir serçe misali yüreğim,[/b]
ha kaçtı sol yanımdan,ha kaçacak!...
İnce [b]bir sızı dizlerimde,yokuşlarda halsizim...[/b]
[b]Bir çocuk ağlar içimde,susturamam...[/b]
Kayar gider avuçlarımdan sevdam,
dondu donacak karanlık köşelerinde vadinin...
Kırıktır elimdeki fener,söndü sönecek...
Bulamam yolumu,ses vermez sevdiklerim...
Boncuk boncuk buz yaşlarım yanaklarımdan,
dökülür ayak uçlarıma,tutamam...
UzakDost (Temmuz 2006 - Ankara)