Deniz kıyısı olan bir yürekti
Göz bebeklerinde kendimi göreceğimi bilmeden bakıyordum. Gözleri dalınması gereken mavi bir denizdi bense dalmaktan hep korkuyordum. Dalıp da çıkamamaktan,nefessiz kalmaktan o denizin uçsuz bucaksın derinliğinde.
Hayallerini sıralarken, sahilde küçük ahşap bir evden bahsederdi. Benimse aklımda hayallerinde bir yerim var mıydı sorusu eşliğinde. Küçük ahşap evinde bana yetecek yer var mıydı? Düşle sevdiğim derdim içimden düşle bu senin masalın, bir prense ihtiyacın olduğunda ne olur beni düşle!
Sahilde büyümemiştim sahilde kalmamıştım.Hiçbir zaman ayaklarımın altından kayan ince kumlarım ve girmeye korksam da kenarında yürüyecek bir denizim olmadı şimdiyse belki de benim olacak hayır bu biraz bencillik olur bizim olcak gözlerinin içinde gördüğüm denizden korkuyorum. Çok saçma ben hiç deniz görmedim öyleyse bu korku neden? Oysa dalıyorum…dalıyorum…nefesimi tüketiyorum her göz yaşında yada o hissiz halinde o denizden korkuyorum. Yok korkum ölüm değil sadece gözlerindeki deniz, boş ver nasıl olsa anlatamıyorum…
Dedim ya denize yakın olmadım Anadolu'nun kurak yerlerinde kalmıştım ve sen hiç inanmasan da büyümüştüm büyüyebildiğim kadarıyla evet belki bir prens olamamıştım hiçbir diyarda yada bir uykuya eşlik eden rüyada...Anadolu'nun bağrı diye bir yerdi orası çok söylenmiş çok dalga geçilmiş bir yerdi. Denize ulaşmak kokusunu duymak için sıra dağların aşıldığı yerlerdi oralar. Denizin yokluğuna inat şarkılar, türküler söylenmiştir dağları aşmak denizleri aşıp sevdiklerine kavuşmayı umut eden şarkılar, türküler. Bazılarını bende söyledim kim bilir bazılarını sende söylemişsindir seninde diline takılmıştır o denize ulaşmayı anlatan bir türkü veya şarkı belki bir radyoda yada yürüdüğün bir yolda çalınmıştır, o deniz sen olsan da adını bilmeden söylemişsindir…
Ama denize kıyısı olan bir yüreğim vardı. Yırtılmış yelkeniyle hep kıyıda-köşede kalmış bir yüreğim