Bir kız ve bir delikanlı, bir motosikletin üzerinde 180 Km hızla gidiyorlar ve aralarında şöyle bir konuşma geçiyor;
Kız : Lütfen yavaşla, ben korkuyorum
Delikanlı : Hayır, bak ne kadar eğlenceli
Kız : Lütfen, lütfen, çok korkuyorum
Delikanlı : Peki, beni sevdiğini söyle
Kız : Seni çok seviyorum, lütfen yavaşla
Delikanlı : Şimdi de bana sıkıca sarıl
Kız delikanlıya sıkıca sarılır
Delikanlı : Kaskımı alıp, kendine takar mısın? Başımı çok sıktı..
Ertesi gün gazetelerde şöyle bir haber çıkıyor:
Motorsiklet Kazası; Motorsiklet, fren arızası nedeniyle, bir binaya çarptı. Üzerindeki 2 kişiden sadece biri kurtuldu.
Gerçek ise şöyledir; Yolun yarısında, delikanlı frenlerin bozulduğunu anlamış ama bunu kıza belli etmek istememiştir.
Bunun yerine, kızdan kendisini sevdiğini söylemesini istemiş ve kendisine son defa sarılmasını istemiştir. Sonra da kendi ölümü pahasına, kızın kaskı takmasını ve hayatta kalmasını sağlamıştır.
İşte gerçek aşkın anlamı da budur..
Kız : Lütfen yavaşla, ben korkuyorum
Delikanlı : Hayır, bak ne kadar eğlenceli
Kız : Lütfen, lütfen, çok korkuyorum
Delikanlı : Peki, beni sevdiğini söyle
Kız : Seni çok seviyorum, lütfen yavaşla
Delikanlı : Şimdi de bana sıkıca sarıl
Kız delikanlıya sıkıca sarılır
Delikanlı : Kaskımı alıp, kendine takar mısın? Başımı çok sıktı..
Ertesi gün gazetelerde şöyle bir haber çıkıyor:
Motorsiklet Kazası; Motorsiklet, fren arızası nedeniyle, bir binaya çarptı. Üzerindeki 2 kişiden sadece biri kurtuldu.
Gerçek ise şöyledir; Yolun yarısında, delikanlı frenlerin bozulduğunu anlamış ama bunu kıza belli etmek istememiştir.
Bunun yerine, kızdan kendisini sevdiğini söylemesini istemiş ve kendisine son defa sarılmasını istemiştir. Sonra da kendi ölümü pahasına, kızın kaskı takmasını ve hayatta kalmasını sağlamıştır.
İşte gerçek aşkın anlamı da budur..