Ilik bir rüzgar esti, Nereden geldi bilmiyorum...
nereye gidiyorsun diye sordum.. Özlenen herseye dedi..
Aklima sen geldin.. Çünkü özlenen bir tek sendin...
Eger insanlara bos elimi uzatir ve birsey alamazsam çok üzücü;
Ama asil ümitsiz durum;
Dolu elimi uzatip kabul edecek kimseyi bulamamamdir...
Hiç yüz vermedim günese bugün..
Resmini gösterip hava attim çiçeklere..
Adini zipkinla kazdim gögün en yüksek yerine...
Bir de SENI SEVIYORUM diye bagirdim duydun mu?
Hayalin hafizamdan silinene kadar, Izdirabin saçlarim dökülene kadar, Aglamaktan gözlerim kör oluncaya kadar
Her dakika Seni Sevecegim...
Sen hiç Bugulanmis cama "SENI SEVIYORUM" yazip,
Harflerin arasindan disariyi seyrederek,
Kar taneleri altinda Sevdigini hayal ettin mi??
Seni ne yagmurlar, seller koparabilir kalbimden,
Ne de deli gibi esen firtina,
Çünkü bir agacin topraga kök salmasi gibi baglandim sana..
Kulaklarim sessizlige, gözlerim sensizlige,
Gönlüm katlanirsa derde, Anlami yok yasamanin..
Nefes almak bosuna.. Senin olmadigin yerde ...
Bulutlarin gözyaslari pencerene vururken,
Düslere daldigin bir gecede,
Hangi hayaller sana uyumayi unutturuyorsa,
Gelecek sana onlari yasatsin...
Içinde öyle UMUT tasi ki Onu senden kimse alamasin.
Gözlerin hep gülsün, mutlulugu hep sende arasinlar. Ama onu kalbinde öyle sakla ki, Gerçekten isteyen bulsun...
Her aya bakisinda beni hatirla, Yildizlar gözlerine takilirsa,
Gözlerine baktigimi sakin unutma,
Bir yaprak düserse avuçlarina, Ellerimdir sakin birakma....
Hayatin bir sevgi öpücügü kadar doyumsuz,
Sevinç gözyaslari kadar güzel,
Seven bir kalp kadar heyecanli,
Askin dokusu kadar masum,
Bir gül kadar gururlu olsun...
Askin Kalbindeyse.. Mutlulugun elindeyse,
istedigin iki kelimeyse SENI SEVIYORUM...
Seviyorum galiba seni
Hayatim degisti nasil anlatsamki
Kitap okurum sen varsin aklimda
Yürürken hep sen varsin yolumda
Yamurda islanirken seni görürüm o küçük damlalarda
Nasil bir duygu bu ask anlamadimki
Kendimi unuttum seni düsünmekden
Kendimi bulamiyorum seni aramakdan
Her yerde seni arar oldu su divane gönlüm
Bilmem nasil anlatsam sana
Sevgimi,hayatimi verdim sana
Sevgini istedim sadece senden vermedin bana
Bir hayalin var birde resmin
Bunlari bari çok görme ne olur artik bana
Seni sevmeyi benmi istedim sorarim sana
Bir gülümsemen bir bakisin yeter bana
Deli olucam belki bu askla
Ne olur sevdigim ne olur yol göster artik bana.
Ben seni severken
Sen yanımda yoktun ki!
Ben seni özlerken
Sen bilmiyordun ki!
Ben seni sensiz sevdim...
Sen yokken bakışların vardı
Beynime kazınmış
Nereye baksam oradaydılar,
Ben seni sensiz sevdim..
Göremesem de, rüyamdaydın,
Sevmesen de, kalbimin derinliklerindeydin
Ve kimse seni oradan çıkaramayacak.
Sen bile!
Ben seni sensiz sevdim...
Sen olmasan da, hayalin vardı,
Sen olmasan da, şarkılar vardı;
Seni hatırlatan...
Sen olmasan da, her dakika aklımdaydın.
Ben seni sensiz sevdim...
Sen olmasan da,yıldızlar vardı,
Sen olmasan da,bulutlar vardı,
Sen olmasan da,günbatımları vardı,
Sen olmasan da,denizler vardı...
Ben seni sensiz sevdim...
Aslında sen hep vardın,
Aynı şehirde,aynı sokakta,
“Ben sevdanın oturduğu sokakta oturuyorum”ama;
Ben seni sensiz sevdim...
Ne olurdu sende beni sevseydin?
Ne olurdu bu kadar gözyaşı dökmeseydim?
Ama inanıyorum ki sen uyandıracaksın beni,
Hani kıyamet koptuğunda...
Ben seni sensiz sevdim...
Neden sevdim bilmiyorum ama çok sevdim!!!
tam göğsünün ortasında bir yerin acıyacak...
evinin seni içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksin...
sokağa fırlayacaksın...
sokaklar da dar gelecek...
tıpkı vücudunun yüreğine dar geldiği gibi...
ne denizin mavisi açacak içini, ne pırıl pırıl gökyüzü...
kendini taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar
küçüleceksin...
birileri sana bir şeyler anlatacak durmadan...
"önemli olan sağlık."
"yaşamak güzel."
"boş ver, her şey unutulur."
sen hiçbirini duymayacaksın...
gözyaşlarından etrafı göremez hale geleceksin...
ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek
isteyecek kadar çok seveceksin...
hep ondan bahsetmek isteyeceksin...
"ölüme çare bulundu" ya da "yarın kıyamet kopacakmış" deseler başını
kaldırıp "ne dedin?" diye sormayacaksın...
yalnız kalmak isteyeceksin...
hem de kalabalıkların arasında kaybolmak...
ikisi de yetmeyecek...
geçmişi düşüneceksin...
neredeyse dakika dakika...
ama kötüleri atlayarak...
onunla geçtiğin yerlerden geçmek isteyeceksin...
gittiğin yerlere gitmek...
bu sana hiç iyi gelmeyecek...
ama bile bile yapacaksın...
biri sana içindeki acıyı söküp atabileceğini söylese, kaçacaksın...
aslında kurtulmak istediğin halde, o acıyı yaşamak için direneceksin...
hayatının geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksin...
aksini iddia edenlerden nefret edeceksin...
herkesi ona benzetip...
kimseyi onun yerine koyamayacaksın...
hiçbir şey oyalamayacak seni...
ilaçlara sığınacaksın...
birkaç saat kafanı bulandıran ama asla onu unutturmayan...
sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren...
bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek...
boğazın düğümlenecek, dinleyemeyeceksin...
uyumak zor, uyanmak kolay olacak...
sabahı iple çekeceksin...
bazen de "hiç güneş doğmasa" diyeceksin...
ne geceler rahatlatacak seni ne gündüzler...
ölmeyi isteyip, ölemeyeceksin...
belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önüne çıkana sarılmak
isteyeceksin...
nafile...
düşüncesi bile tahammül edilmez gelecek...
rüyalar göreceksin, gerçek olmasını istediğin...
her sıçrayarak uyandığında onun adını söylediğini fark edeceksin...
telefonun çalmasını bekleyeceksin...
aramayacağını bile bile...
her çaldığında yüreğin ağzına gelecek...
ağlamaklı konuşacaksın arayanlarla...
yüreğin burkulacak...
canın yanacak...
bir daha sevmemeye yemin edeceksin...
hayata dair hiçbir şey yapmak gelmeyecek içinden...
onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksın...
defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğin için kendinden nefret
edeceksin...
yaşadığın şehri terk etmek isteyeceksin...
onunla hiçbir anının olmadığı bir yerlere gidip yerleşmek...
ama bir umut...
onunla bir gün bir yerde karşılaşma umudu...
bu umut seni gitmekten alıkoyacak...
gel gitler içinde yaşayacaksın...
buna yaşamak denirse...
razı mısın bütün bunlara...?
hazır mısın sonunda ölüp ölüp dirilmeye...?
SEN GİDERKEN
Gam yüklü bir gemi ayrıldı bu limandan
Bütün ihtişamıyla açıldı okyanuslara
Bir tutam nergis alelacele tutuşturuldu ellerime
Sen giderken ellerim sakat kalırdı
O mahur gözlerin bir başka baktı bu akşam
Bir destan yazıyordu uslanmayan gönlüme
İlmik ilmik tezgahında sevgimi nakşederken
Sen giderken bana cefası kalırdı
Mavi bir kazak vardı üzerinde sana yakışan
Gözlerin güzelliğini kainata sunardı
Dağ gibi büyüdü şimdiden hasretin
Sen giderken bana çığlığın kalırdı
Bu zamansız ayrılığa bulutlar bile ağladı
Kirpiklerinde sevdiğim koca baharı taşırdı
Rüzgar aldı beni daldan dala savurdu
Sen giderken bana tozun toprağın kalırdı
Şebnemler sana susardı yaprağın ucunda
Yalnızlık bana senden hatıra kalırdı
Lügatler çaresiz danışırdı sana
Sen giderken bana cevabı kalırdı
Gülünce gözlerinin içi gülerdi sanki
Bana mavi düşlerin akasyasını sunardı
Öyle büyüdü ki özlemin koca şehrin içinde
Sen giderken bana dualın kalırdı
Bir güvercini okşardı o narin ellerin
Şefkatlerin en yücesini sunardı
Bir ayrılıktı bu altı nokta beş şiddetinde
Sen giderken bana enkazın kalırdı
Hasretin habercisi oldu bu dolunay
Gökyüzü en güzel bestesini yaptı
Saklardım gönlümü en kötü düşlere
Sen giderken bana korkusu kalırdı
Kapkaranlık gecelerde çalardım ya kapını
Sabrım hep elimi kolumu bağlardı
Simsiyah matemiyle o yalan yılların
Sen giderken bana günahı kalırdı
Bu gece seni düşündüm yine
Ardından bir sigara daha yaktım
Fikrimde sen zikrimde sen
Hep sen varsın
Uykularım delik deşik oldu
İnan şimdi şu hayatı uğruna verebilirdim
Her insanın içinde bir burukluk vardır ya
Benim burukluğumda sensin
Avunmak için tüm kumsallara ismini yazdım
Ama dalgalar tıpkı
Beni sevmediğin gibi
Silip geçti
Bir sevmek bin defa ölmek diyorlar ya
Bende bin defa ölüyorum
Ama her saat değil her dakika
Ölüyorum
Bu gece yine seni düşündüm
Ardından bir sigara daha yaktım
Ne fikrimden geçebildim
Nede zikrimden
Aklımda tek bir şey var
Sen ,sen, sen
Ve yine sen
bir kez daha seviyorum anladım
bir kez daha o güzel sızıyla kavruluyor yüreğim
nedenleri sıralamak istemiyorum
aç olan susuz bir yürek bu
sararmış yaprağı canlandırma vakti
bunu kör bir dilenci kadar çok istiyorum
sadece siyah saçlarina,
ve umutla ısıldayan gözlerine duydugum özlem
dünyanin bütün zevklerini ardına sıralıyor,
en amansiz hasretlerden daha fazla tüketiyor,
özlemin.
açmadan yüreğimin derinliklerini,
bir zamanlar sana bir nefes kadar yakınken
senden uzaklara gitmek
ve
şimdi gölgeni bile görememek kahrediyor beni
gel yüreğim gel
bir kez daha
hazanları yok edelim güneş varken
bulutlu fırtınalı günlere gerek yok
son baharda yaşanan son umutta
yapraklarımız yeşil kalsın inadına
yüreğim ateşten kor
sabırsız bir koşma bu hissediyormusun
ellerini ellerimde
gözlerin gözlerimde
okuyabilseydim kalbinin derinliklerini.
çözemediğim bir şey varrr bu gün
çözemediğim! ! ! !
zaman akıyor sevgili
şimdi susmanın sırası değil
aşkla yoğrulup şekillenmenin sırasıdır
'SENİ SEVİYORUM '
ve bu sana
söylememiş olduğum sözdür
Bağlanmayacaksın
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne
"O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin. Demeyeceksin işte. Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki. Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın. Ve zaten genellikle o daha az sever seni, senin onu sevdiğinden. Çok sevmezsen, çok acımazsın. Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini... Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin. Senin değillermiş gibi davranacaksın. Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın. Çok eşyan olmayacak mesela evinde. Paldır küldür yürüyebileceksin. İlle de bir şeyleri sahipleneceksen, Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin, Güneşi, ayı, yıldızları... Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak. "O benim." diyeceksin. Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak. İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, yada pembeye. Ya da cennete ait olacaksın. Çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın. Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak..
Ben o eski ben değilim, çok değiştim elde değil
Ben o eski ben değilim, yüzüm gülse içim zehir
Ayrılığın sürükleyip kıyılara vurdu beni
Kaybedenler kumsalında her gün ağlıyorum
Akan yıllar sürükleyip kıyılara vurdu beni
Kaybedenler kumsalında seni bekliyorum
Esti rüzgarlar
Bir şiir oldun dudaklarımda
Tarih olmuş şarkılarda
Hep seni söylüyorum
Adı konmuş ayrılığın çok iyi biliyorum
Seni hala seviyorum
Günü geçmiş bir sevdayız çok iyi biliyorum
Seni hala seviyorum.................
[b]____####_____♥♥♥____#####__ ♥
___######____ ♥ ____######__ ♥
__######################__ ♥
_#######################__ ♥
_#######################__ ♥ Karanlik cökünce, sokagimiza,
_#######################__ ♥ Kösede ben varim, Unutamazsin,
__#####################__ ♥ O Mutlu Günler, hep gelir aklina,
___####################__ ♥ Sen beni ömrünce, UNUTAMAZSIN.!!!!
____##################__ ♥
______###############__ ♥ Mektuplari yirtip, attin diyelim,
________############__ ♥ Resimleri yirtip, yaktin diyelim,
__________#########__ ♥ Bir mazi var olup, nasil silelim,
____________#######__ ♥ Sen beni ömrünce, UNUTAMAZSIN.!!!!!
______________#####__ ♥
________________####__ ♥ Ah edip adini, her anisimda,
__________________###__ ♥ Bir asik misali, hep yanisim da,
____________________##__ ♥ Bir hayal olurum, yanibasinda,
______________________#__ ♥ Sen beni ömrünce UNUTAMAZSINNN.!!!!!![/b]
[b][/b]
[b][/b]
[b][/b]
[b]
nereye gidiyorsun diye sordum.. Özlenen herseye dedi..
Aklima sen geldin.. Çünkü özlenen bir tek sendin...
Eger insanlara bos elimi uzatir ve birsey alamazsam çok üzücü;
Ama asil ümitsiz durum;
Dolu elimi uzatip kabul edecek kimseyi bulamamamdir...
Hiç yüz vermedim günese bugün..
Resmini gösterip hava attim çiçeklere..
Adini zipkinla kazdim gögün en yüksek yerine...
Bir de SENI SEVIYORUM diye bagirdim duydun mu?
Hayalin hafizamdan silinene kadar, Izdirabin saçlarim dökülene kadar, Aglamaktan gözlerim kör oluncaya kadar
Her dakika Seni Sevecegim...
Sen hiç Bugulanmis cama "SENI SEVIYORUM" yazip,
Harflerin arasindan disariyi seyrederek,
Kar taneleri altinda Sevdigini hayal ettin mi??
Seni ne yagmurlar, seller koparabilir kalbimden,
Ne de deli gibi esen firtina,
Çünkü bir agacin topraga kök salmasi gibi baglandim sana..
Kulaklarim sessizlige, gözlerim sensizlige,
Gönlüm katlanirsa derde, Anlami yok yasamanin..
Nefes almak bosuna.. Senin olmadigin yerde ...
Bulutlarin gözyaslari pencerene vururken,
Düslere daldigin bir gecede,
Hangi hayaller sana uyumayi unutturuyorsa,
Gelecek sana onlari yasatsin...
Içinde öyle UMUT tasi ki Onu senden kimse alamasin.
Gözlerin hep gülsün, mutlulugu hep sende arasinlar. Ama onu kalbinde öyle sakla ki, Gerçekten isteyen bulsun...
Her aya bakisinda beni hatirla, Yildizlar gözlerine takilirsa,
Gözlerine baktigimi sakin unutma,
Bir yaprak düserse avuçlarina, Ellerimdir sakin birakma....
Hayatin bir sevgi öpücügü kadar doyumsuz,
Sevinç gözyaslari kadar güzel,
Seven bir kalp kadar heyecanli,
Askin dokusu kadar masum,
Bir gül kadar gururlu olsun...
Askin Kalbindeyse.. Mutlulugun elindeyse,
istedigin iki kelimeyse SENI SEVIYORUM...
Seviyorum galiba seni
Hayatim degisti nasil anlatsamki
Kitap okurum sen varsin aklimda
Yürürken hep sen varsin yolumda
Yamurda islanirken seni görürüm o küçük damlalarda
Nasil bir duygu bu ask anlamadimki
Kendimi unuttum seni düsünmekden
Kendimi bulamiyorum seni aramakdan
Her yerde seni arar oldu su divane gönlüm
Bilmem nasil anlatsam sana
Sevgimi,hayatimi verdim sana
Sevgini istedim sadece senden vermedin bana
Bir hayalin var birde resmin
Bunlari bari çok görme ne olur artik bana
Seni sevmeyi benmi istedim sorarim sana
Bir gülümsemen bir bakisin yeter bana
Deli olucam belki bu askla
Ne olur sevdigim ne olur yol göster artik bana.
Ben seni severken
Sen yanımda yoktun ki!
Ben seni özlerken
Sen bilmiyordun ki!
Ben seni sensiz sevdim...
Sen yokken bakışların vardı
Beynime kazınmış
Nereye baksam oradaydılar,
Ben seni sensiz sevdim..
Göremesem de, rüyamdaydın,
Sevmesen de, kalbimin derinliklerindeydin
Ve kimse seni oradan çıkaramayacak.
Sen bile!
Ben seni sensiz sevdim...
Sen olmasan da, hayalin vardı,
Sen olmasan da, şarkılar vardı;
Seni hatırlatan...
Sen olmasan da, her dakika aklımdaydın.
Ben seni sensiz sevdim...
Sen olmasan da,yıldızlar vardı,
Sen olmasan da,bulutlar vardı,
Sen olmasan da,günbatımları vardı,
Sen olmasan da,denizler vardı...
Ben seni sensiz sevdim...
Aslında sen hep vardın,
Aynı şehirde,aynı sokakta,
“Ben sevdanın oturduğu sokakta oturuyorum”ama;
Ben seni sensiz sevdim...
Ne olurdu sende beni sevseydin?
Ne olurdu bu kadar gözyaşı dökmeseydim?
Ama inanıyorum ki sen uyandıracaksın beni,
Hani kıyamet koptuğunda...
Ben seni sensiz sevdim...
Neden sevdim bilmiyorum ama çok sevdim!!!
tam göğsünün ortasında bir yerin acıyacak...
evinin seni içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksin...
sokağa fırlayacaksın...
sokaklar da dar gelecek...
tıpkı vücudunun yüreğine dar geldiği gibi...
ne denizin mavisi açacak içini, ne pırıl pırıl gökyüzü...
kendini taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar
küçüleceksin...
birileri sana bir şeyler anlatacak durmadan...
"önemli olan sağlık."
"yaşamak güzel."
"boş ver, her şey unutulur."
sen hiçbirini duymayacaksın...
gözyaşlarından etrafı göremez hale geleceksin...
ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek
isteyecek kadar çok seveceksin...
hep ondan bahsetmek isteyeceksin...
"ölüme çare bulundu" ya da "yarın kıyamet kopacakmış" deseler başını
kaldırıp "ne dedin?" diye sormayacaksın...
yalnız kalmak isteyeceksin...
hem de kalabalıkların arasında kaybolmak...
ikisi de yetmeyecek...
geçmişi düşüneceksin...
neredeyse dakika dakika...
ama kötüleri atlayarak...
onunla geçtiğin yerlerden geçmek isteyeceksin...
gittiğin yerlere gitmek...
bu sana hiç iyi gelmeyecek...
ama bile bile yapacaksın...
biri sana içindeki acıyı söküp atabileceğini söylese, kaçacaksın...
aslında kurtulmak istediğin halde, o acıyı yaşamak için direneceksin...
hayatının geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksin...
aksini iddia edenlerden nefret edeceksin...
herkesi ona benzetip...
kimseyi onun yerine koyamayacaksın...
hiçbir şey oyalamayacak seni...
ilaçlara sığınacaksın...
birkaç saat kafanı bulandıran ama asla onu unutturmayan...
sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren...
bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek...
boğazın düğümlenecek, dinleyemeyeceksin...
uyumak zor, uyanmak kolay olacak...
sabahı iple çekeceksin...
bazen de "hiç güneş doğmasa" diyeceksin...
ne geceler rahatlatacak seni ne gündüzler...
ölmeyi isteyip, ölemeyeceksin...
belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önüne çıkana sarılmak
isteyeceksin...
nafile...
düşüncesi bile tahammül edilmez gelecek...
rüyalar göreceksin, gerçek olmasını istediğin...
her sıçrayarak uyandığında onun adını söylediğini fark edeceksin...
telefonun çalmasını bekleyeceksin...
aramayacağını bile bile...
her çaldığında yüreğin ağzına gelecek...
ağlamaklı konuşacaksın arayanlarla...
yüreğin burkulacak...
canın yanacak...
bir daha sevmemeye yemin edeceksin...
hayata dair hiçbir şey yapmak gelmeyecek içinden...
onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksın...
defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğin için kendinden nefret
edeceksin...
yaşadığın şehri terk etmek isteyeceksin...
onunla hiçbir anının olmadığı bir yerlere gidip yerleşmek...
ama bir umut...
onunla bir gün bir yerde karşılaşma umudu...
bu umut seni gitmekten alıkoyacak...
gel gitler içinde yaşayacaksın...
buna yaşamak denirse...
razı mısın bütün bunlara...?
hazır mısın sonunda ölüp ölüp dirilmeye...?
SEN GİDERKEN
Gam yüklü bir gemi ayrıldı bu limandan
Bütün ihtişamıyla açıldı okyanuslara
Bir tutam nergis alelacele tutuşturuldu ellerime
Sen giderken ellerim sakat kalırdı
O mahur gözlerin bir başka baktı bu akşam
Bir destan yazıyordu uslanmayan gönlüme
İlmik ilmik tezgahında sevgimi nakşederken
Sen giderken bana cefası kalırdı
Mavi bir kazak vardı üzerinde sana yakışan
Gözlerin güzelliğini kainata sunardı
Dağ gibi büyüdü şimdiden hasretin
Sen giderken bana çığlığın kalırdı
Bu zamansız ayrılığa bulutlar bile ağladı
Kirpiklerinde sevdiğim koca baharı taşırdı
Rüzgar aldı beni daldan dala savurdu
Sen giderken bana tozun toprağın kalırdı
Şebnemler sana susardı yaprağın ucunda
Yalnızlık bana senden hatıra kalırdı
Lügatler çaresiz danışırdı sana
Sen giderken bana cevabı kalırdı
Gülünce gözlerinin içi gülerdi sanki
Bana mavi düşlerin akasyasını sunardı
Öyle büyüdü ki özlemin koca şehrin içinde
Sen giderken bana dualın kalırdı
Bir güvercini okşardı o narin ellerin
Şefkatlerin en yücesini sunardı
Bir ayrılıktı bu altı nokta beş şiddetinde
Sen giderken bana enkazın kalırdı
Hasretin habercisi oldu bu dolunay
Gökyüzü en güzel bestesini yaptı
Saklardım gönlümü en kötü düşlere
Sen giderken bana korkusu kalırdı
Kapkaranlık gecelerde çalardım ya kapını
Sabrım hep elimi kolumu bağlardı
Simsiyah matemiyle o yalan yılların
Sen giderken bana günahı kalırdı
Bu gece seni düşündüm yine
Ardından bir sigara daha yaktım
Fikrimde sen zikrimde sen
Hep sen varsın
Uykularım delik deşik oldu
İnan şimdi şu hayatı uğruna verebilirdim
Her insanın içinde bir burukluk vardır ya
Benim burukluğumda sensin
Avunmak için tüm kumsallara ismini yazdım
Ama dalgalar tıpkı
Beni sevmediğin gibi
Silip geçti
Bir sevmek bin defa ölmek diyorlar ya
Bende bin defa ölüyorum
Ama her saat değil her dakika
Ölüyorum
Bu gece yine seni düşündüm
Ardından bir sigara daha yaktım
Ne fikrimden geçebildim
Nede zikrimden
Aklımda tek bir şey var
Sen ,sen, sen
Ve yine sen
bir kez daha seviyorum anladım
bir kez daha o güzel sızıyla kavruluyor yüreğim
nedenleri sıralamak istemiyorum
aç olan susuz bir yürek bu
sararmış yaprağı canlandırma vakti
bunu kör bir dilenci kadar çok istiyorum
sadece siyah saçlarina,
ve umutla ısıldayan gözlerine duydugum özlem
dünyanin bütün zevklerini ardına sıralıyor,
en amansiz hasretlerden daha fazla tüketiyor,
özlemin.
açmadan yüreğimin derinliklerini,
bir zamanlar sana bir nefes kadar yakınken
senden uzaklara gitmek
ve
şimdi gölgeni bile görememek kahrediyor beni
gel yüreğim gel
bir kez daha
hazanları yok edelim güneş varken
bulutlu fırtınalı günlere gerek yok
son baharda yaşanan son umutta
yapraklarımız yeşil kalsın inadına
yüreğim ateşten kor
sabırsız bir koşma bu hissediyormusun
ellerini ellerimde
gözlerin gözlerimde
okuyabilseydim kalbinin derinliklerini.
çözemediğim bir şey varrr bu gün
çözemediğim! ! ! !
zaman akıyor sevgili
şimdi susmanın sırası değil
aşkla yoğrulup şekillenmenin sırasıdır
'SENİ SEVİYORUM '
ve bu sana
söylememiş olduğum sözdür
Bağlanmayacaksın
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne
"O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin. Demeyeceksin işte. Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki. Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın. Ve zaten genellikle o daha az sever seni, senin onu sevdiğinden. Çok sevmezsen, çok acımazsın. Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini... Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin. Senin değillermiş gibi davranacaksın. Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın. Çok eşyan olmayacak mesela evinde. Paldır küldür yürüyebileceksin. İlle de bir şeyleri sahipleneceksen, Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin, Güneşi, ayı, yıldızları... Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak. "O benim." diyeceksin. Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak. İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, yada pembeye. Ya da cennete ait olacaksın. Çok sahiplenmeden, çok ait olmadan yaşayacaksın. Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak..
Ben o eski ben değilim, çok değiştim elde değil
Ben o eski ben değilim, yüzüm gülse içim zehir
Ayrılığın sürükleyip kıyılara vurdu beni
Kaybedenler kumsalında her gün ağlıyorum
Akan yıllar sürükleyip kıyılara vurdu beni
Kaybedenler kumsalında seni bekliyorum
Esti rüzgarlar
Bir şiir oldun dudaklarımda
Tarih olmuş şarkılarda
Hep seni söylüyorum
Adı konmuş ayrılığın çok iyi biliyorum
Seni hala seviyorum
Günü geçmiş bir sevdayız çok iyi biliyorum
Seni hala seviyorum.................
[b]____####_____♥♥♥____#####__ ♥
___######____ ♥ ____######__ ♥
__######################__ ♥
_#######################__ ♥
_#######################__ ♥ Karanlik cökünce, sokagimiza,
_#######################__ ♥ Kösede ben varim, Unutamazsin,
__#####################__ ♥ O Mutlu Günler, hep gelir aklina,
___####################__ ♥ Sen beni ömrünce, UNUTAMAZSIN.!!!!
____##################__ ♥
______###############__ ♥ Mektuplari yirtip, attin diyelim,
________############__ ♥ Resimleri yirtip, yaktin diyelim,
__________#########__ ♥ Bir mazi var olup, nasil silelim,
____________#######__ ♥ Sen beni ömrünce, UNUTAMAZSIN.!!!!!
______________#####__ ♥
________________####__ ♥ Ah edip adini, her anisimda,
__________________###__ ♥ Bir asik misali, hep yanisim da,
____________________##__ ♥ Bir hayal olurum, yanibasinda,
______________________#__ ♥ Sen beni ömrünce UNUTAMAZSINNN.!!!!!![/b]
[b][/b]
[b][/b]
[b][/b]
[b]
Seni Özlüyorum
Seni özlüyorum...
Bir daha hiç göremeyeceğim birini özlüyorum.
Bir daha sesini hiç duyamayacağım birini...
Seni,
Seni özlüyorum.
Gülümseyen bakışlarını,
Bakışınla sarılışlarını,
Bana bakan gözlerini özlüyorum...
Seni özlüyorum.
Neden çevirdin gözlerini benden?
Neden aniden döndün sözlerinden?
Bakışlarının, sesinin değişmesi.. nedendi?
Nedendi bu geçişin sevgimden?
Oysa, uzun hasretler hep olurdu aramızda,
Olurdu da, hep kavuşurduk sonunda.
Şimdi; hep ellerimi avuçlayışın geliyor aklıma...
Ve benim gözlerine öylece dalışım.
Seni özlüyorum...
Ellerimin boşluğunda
Gözlerimin dolduğunda...
Seni,
Seni özlüyorum
Bu acımasız yokluğunda..
KaracaSevgi
Kendi aklımca baktığım göğüme
önce yıldız(ları) görürüm ve tekrar baktığımda ise
ay-ı,Kamer`i görürüm ve
gördüğümde Kamer`i hah!!! dedim
işte sevgi....dememe kalmadan
kaybolup gitti
sabaha vardığımda güneşi gördüm bu kez de
taaa akşam kavuşana kadar ve
gelince zamanı güneş de battı
zaten zevâle giden varlık
yâr olamazdı gönlüme
"O" baki,kalıcı olmalı dedim
sever sever seversin dolu dizgin ve
cümleler üretirsin "O"na en bulunmazından
şiirler hep "O"nu içerir harf harf
ve en güzel sıfatları takarsın da
işte budur hepsine lâyık
derken bitiverir
unuttuğunu sandığında acısını
başka biri girer gönlüne ve
bu kez en güzel hitâbeler "O"na dairdir
ay-ın güneş-in olur adetâ ve
çok iyi olan her şey gibi
kolayca oda bitiverir yine ahlar
o güneş her sabah yeniden doğar
ve ay yerine konulan sevgilinin
yerini alır gururluca
zihninde budur dersin cân sevgili
olacağına bak hele!!!
yine gitme vakti ve gider güneş
peşinden nefes nefese koşar dalarsın denize
yetmez ve dar gelen denizden
deryalara atlarsın
kulaçlarını;kâh yıldız(lı) gecelere
kâh ay-ın doğduğu zamanlara
kâh güneşin altında atarsın
tuzu damağında iken denizin hanüz
gönlüne uyarak,yeni ufuklara
yelkenleri fora edersin
yinede hiç birini unutamazsın sevdiklerinin
ve ne yapmalıyım demelerin savaşır içinde
göm kalbine,dersini al ve
yenisiyle kıyaslama sakın
sadece hatırla bir yaz günü güneşin sıcaklığında
ve sevgi;sevgi;sevgi...
[b]Gülleri sana bırakıp dikenlere gidiyorum
Gidiyorum
bütün acılarımı vurup sırtıma
umutları bırakıp başucuna
ıtırları, menekşeleri, kırgüllerini bırakıp
şiirlerimi sarıp bohçama
yüreğimin yangınına gidiyorum
hoşca kal usulboylum, güzel gözlüm hoşca kal.
Gidiyorum
gözyaşlarımı papatya diye saçlarına takıp
yüreğimdeki yağmurlarla bir ırmağa akmaya gidiyorum
içimde yeşerttiğim tüm çimenler sana kalsın
sana kalsın baharçiğdemleri, kırgelincikleri, kırkkanatlılar
gülleri sana bırakıp dikenlere gidiyorum.
Gidiyorum
başımda gam, gözlerimde nem
bütün hatıraları bırakıp geride
usulca çekip kapıyı ardımdan
alıp başımı gidiyorum buralardan
şafak sökmeden kimseler görmeden
yağmurun yağmadığı çöllere gidiyorum
sevgi dolu yüreğimi bir ıssızda yakmak için.
Hoşça kal suyundan çimdiğim dere
kana kana içtiğim pınar
say ki yaşamadım bu yerlerde
nazlı çiçeklerini okşamadım baharın
bozguna uğramış bir alemin hüznüyle
bir yaprağın ürpertisine yazıp ömrümü
çekip gidiyorum buralardan.
Gidiyorum
bir bilinmeze doğru
hem yol, hem yolcu olmaya
acılarımla başbaşa kalmaya gidiyorum
bütün yıldızları takıp kanatlarıma
bir kelebek gibi özgür olmaya gidiyorum.
Yüreğimin sızılarında damıttığım her şiiri bin kez öperek
ve sökerek sevgiden yana ne varsa göğsümde
gecelerin zifiri saçlarında kaybolmaya
bir ceylanın gözlerinde ağlamaya gidiyorum.
Bütün borçlarımı ödedim alacaklarımı erteledim
artık ne diyecek bir sözüm kaldı sevdiklerime
ne okuyacak bir şiirim
gözlerimin içindeki iki damla gözyaşı gibi
bakmadan ardımdaki uçurumlara
alıp gotürüyorum yüreğimdekileri de
hoşca kal usulboylum, güzel gözlüm hoşca kal
Ateş gibi vücudum,
Elim, ayağım, içim titriyor hasretinle,
Canım acıyor,
Ağlamak istiyorum,
Avazım çıktığı kadar bağırarak saatlerce,
Bu nasıl bir şey böyle,
Bu nasıl duygu böyle,
Kendime hakim olamıyorum,
Deprem oluyor tüm bedenimde, beynimde sanki,
Alev alev yanıyor her yerim,
Ama titriyorum hala
Yanında olmak İstiyorum,
Hiç ayrılmamacasına,
Koynunda uyumak istiyorum her gece,
Üşüyorum,
Sanki sadece sen sarılınca ,
Kollarına alınca ısınacak gibiyim, ısınamıyorum bir türlü
ne yapacağımı bilmiyorum,
Çıldırmak üzereyim,
Sevgini istiyorum, yanımda olmanı istiyorum,
Sadece benim olmanı istiyorum......
[/b][/b] Seni özlüyorum...
Bir daha hiç göremeyeceğim birini özlüyorum.
Bir daha sesini hiç duyamayacağım birini...
Seni,
Seni özlüyorum.
Gülümseyen bakışlarını,
Bakışınla sarılışlarını,
Bana bakan gözlerini özlüyorum...
Seni özlüyorum.
Neden çevirdin gözlerini benden?
Neden aniden döndün sözlerinden?
Bakışlarının, sesinin değişmesi.. nedendi?
Nedendi bu geçişin sevgimden?
Oysa, uzun hasretler hep olurdu aramızda,
Olurdu da, hep kavuşurduk sonunda.
Şimdi; hep ellerimi avuçlayışın geliyor aklıma...
Ve benim gözlerine öylece dalışım.
Seni özlüyorum...
Ellerimin boşluğunda
Gözlerimin dolduğunda...
Seni,
Seni özlüyorum
Bu acımasız yokluğunda..
KaracaSevgi
Kendi aklımca baktığım göğüme
önce yıldız(ları) görürüm ve tekrar baktığımda ise
ay-ı,Kamer`i görürüm ve
gördüğümde Kamer`i hah!!! dedim
işte sevgi....dememe kalmadan
kaybolup gitti
sabaha vardığımda güneşi gördüm bu kez de
taaa akşam kavuşana kadar ve
gelince zamanı güneş de battı
zaten zevâle giden varlık
yâr olamazdı gönlüme
"O" baki,kalıcı olmalı dedim
sever sever seversin dolu dizgin ve
cümleler üretirsin "O"na en bulunmazından
şiirler hep "O"nu içerir harf harf
ve en güzel sıfatları takarsın da
işte budur hepsine lâyık
derken bitiverir
unuttuğunu sandığında acısını
başka biri girer gönlüne ve
bu kez en güzel hitâbeler "O"na dairdir
ay-ın güneş-in olur adetâ ve
çok iyi olan her şey gibi
kolayca oda bitiverir yine ahlar
o güneş her sabah yeniden doğar
ve ay yerine konulan sevgilinin
yerini alır gururluca
zihninde budur dersin cân sevgili
olacağına bak hele!!!
yine gitme vakti ve gider güneş
peşinden nefes nefese koşar dalarsın denize
yetmez ve dar gelen denizden
deryalara atlarsın
kulaçlarını;kâh yıldız(lı) gecelere
kâh ay-ın doğduğu zamanlara
kâh güneşin altında atarsın
tuzu damağında iken denizin hanüz
gönlüne uyarak,yeni ufuklara
yelkenleri fora edersin
yinede hiç birini unutamazsın sevdiklerinin
ve ne yapmalıyım demelerin savaşır içinde
göm kalbine,dersini al ve
yenisiyle kıyaslama sakın
sadece hatırla bir yaz günü güneşin sıcaklığında
ve sevgi;sevgi;sevgi...
[b]Gülleri sana bırakıp dikenlere gidiyorum
Gidiyorum
bütün acılarımı vurup sırtıma
umutları bırakıp başucuna
ıtırları, menekşeleri, kırgüllerini bırakıp
şiirlerimi sarıp bohçama
yüreğimin yangınına gidiyorum
hoşca kal usulboylum, güzel gözlüm hoşca kal.
Gidiyorum
gözyaşlarımı papatya diye saçlarına takıp
yüreğimdeki yağmurlarla bir ırmağa akmaya gidiyorum
içimde yeşerttiğim tüm çimenler sana kalsın
sana kalsın baharçiğdemleri, kırgelincikleri, kırkkanatlılar
gülleri sana bırakıp dikenlere gidiyorum.
Gidiyorum
başımda gam, gözlerimde nem
bütün hatıraları bırakıp geride
usulca çekip kapıyı ardımdan
alıp başımı gidiyorum buralardan
şafak sökmeden kimseler görmeden
yağmurun yağmadığı çöllere gidiyorum
sevgi dolu yüreğimi bir ıssızda yakmak için.
Hoşça kal suyundan çimdiğim dere
kana kana içtiğim pınar
say ki yaşamadım bu yerlerde
nazlı çiçeklerini okşamadım baharın
bozguna uğramış bir alemin hüznüyle
bir yaprağın ürpertisine yazıp ömrümü
çekip gidiyorum buralardan.
Gidiyorum
bir bilinmeze doğru
hem yol, hem yolcu olmaya
acılarımla başbaşa kalmaya gidiyorum
bütün yıldızları takıp kanatlarıma
bir kelebek gibi özgür olmaya gidiyorum.
Yüreğimin sızılarında damıttığım her şiiri bin kez öperek
ve sökerek sevgiden yana ne varsa göğsümde
gecelerin zifiri saçlarında kaybolmaya
bir ceylanın gözlerinde ağlamaya gidiyorum.
Bütün borçlarımı ödedim alacaklarımı erteledim
artık ne diyecek bir sözüm kaldı sevdiklerime
ne okuyacak bir şiirim
gözlerimin içindeki iki damla gözyaşı gibi
bakmadan ardımdaki uçurumlara
alıp gotürüyorum yüreğimdekileri de
hoşca kal usulboylum, güzel gözlüm hoşca kal
Ateş gibi vücudum,
Elim, ayağım, içim titriyor hasretinle,
Canım acıyor,
Ağlamak istiyorum,
Avazım çıktığı kadar bağırarak saatlerce,
Bu nasıl bir şey böyle,
Bu nasıl duygu böyle,
Kendime hakim olamıyorum,
Deprem oluyor tüm bedenimde, beynimde sanki,
Alev alev yanıyor her yerim,
Ama titriyorum hala
Yanında olmak İstiyorum,
Hiç ayrılmamacasına,
Koynunda uyumak istiyorum her gece,
Üşüyorum,
Sanki sadece sen sarılınca ,
Kollarına alınca ısınacak gibiyim, ısınamıyorum bir türlü
ne yapacağımı bilmiyorum,
Çıldırmak üzereyim,
Sevgini istiyorum, yanımda olmanı istiyorum,
Sadece benim olmanı istiyorum......
Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda, çizdiklerimde
Şarkılarımda, sözlerimde.
Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmeyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde.
Sen göreceksin duyacaksın
Parıldayan bir sevi sıcaklığı,
Uyuyacak, uyanacaksın.
Bakacaksın, benzemiyor
Gelen günler geçenlere,
Dalacaksın.
Bir seviyi anlamak
Bir yaşam harcamaktır,
Harcayacaksın.
Seni yaşayacağım, anlatılmaz,
Yaşayacağım gözlerimde;
Gözlerimde saklayacağım.
Bir gün, tam anlatmaya...
Bakacaksın,
Gözlerimi kapayacağım...
Anlayacaksın.
Yazdıklarımda, çizdiklerimde
Şarkılarımda, sözlerimde.
Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmeyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde.
Sen göreceksin duyacaksın
Parıldayan bir sevi sıcaklığı,
Uyuyacak, uyanacaksın.
Bakacaksın, benzemiyor
Gelen günler geçenlere,
Dalacaksın.
Bir seviyi anlamak
Bir yaşam harcamaktır,
Harcayacaksın.
Seni yaşayacağım, anlatılmaz,
Yaşayacağım gözlerimde;
Gözlerimde saklayacağım.
Bir gün, tam anlatmaya...
Bakacaksın,
Gözlerimi kapayacağım...
Anlayacaksın.