Bir atımlık, tek bir atımlık kurşun var namlumda. Sadece tek kelimelik ufacık bir söz kaldı kelime hazinemde.O da sanırım hep sonlarda söylenen ''elveda'' sözü. Biz mi hazırladık bu sonu acaba? Yoksa kötü kadere mi atmak lazım bu suçu? Hani derler ya hep kötü kader bizi ayırdı diye. Sanki kişiler yanlış değildi,zaman yanlış değildi de bir tek dili kemiği olmayan soyut bir kavramdır suçlu olan. Bizim masalımızda neydi hata yada kimdi suçlu bunu şimdilik kestiremiyoruz,sevgili... '' Her aşk mutlu bitmez'' diyor bir şair. '' Her sevgiye değer verilmez''miş sevgili.
İyi ama yanlışlık nerde? Seni sevmek mi yanlıştı? Sana verdiğim değer mi? Yoksa zaman-mekan mı yanlıştı bizde? Ne gerek var bulmaya cevapları ki..... Sonuçta bir şeyler yanlıştı işte. Bir şeyler tükenince o yanlıştı,bu yanlıştı diye bahaneler öne sürülüyor maalesef. Aslında hayatın kendisi yanlışlar üzerine kurulmuş değil mi? Tek tek kişiler değil,düzen yanlışlığı içinde hepi topu iki kuruşa yaşıyoruz sevgili... Ve bu tüm yanlışlıklar içinde tutturmuşuz o yanlıştı bu yanlıştı diye kendimizi avutmaya çalışıyoruz.
Tek istenilen mutlulukken, biz onu da başaramadık. Mutlu olmayı beceremedik yetmiş milyon insan içinde. Koskoca aşkı tükettik, şu koskoca şehri tükettiğimiz gibi. Dar geldi ikili ilişkiler sanırım. Bazen İstanbul gibi büyüttüm içimde seni; sığdıramadım sahillere, adını yazmak için yıldızlar kafi gelmedi gökyüzünde... Ah sevgili, bazen de ufacık oldun; büyük bir kalbin içinde yok oldun, benim yetmiş milyonun içinde kaybolduğum gibi...
İlk başlarda acırmış yaralı kalpler ama sonra hayatın getirilerine göre devam edermiş işte yaşam... Yaşam devam edecek ama olduğundan daha mutlu olmayacak bu yürek, sevgili... Ama ne olursa olsun sende olmayacaksın bundan böyle......
İyi ama yanlışlık nerde? Seni sevmek mi yanlıştı? Sana verdiğim değer mi? Yoksa zaman-mekan mı yanlıştı bizde? Ne gerek var bulmaya cevapları ki..... Sonuçta bir şeyler yanlıştı işte. Bir şeyler tükenince o yanlıştı,bu yanlıştı diye bahaneler öne sürülüyor maalesef. Aslında hayatın kendisi yanlışlar üzerine kurulmuş değil mi? Tek tek kişiler değil,düzen yanlışlığı içinde hepi topu iki kuruşa yaşıyoruz sevgili... Ve bu tüm yanlışlıklar içinde tutturmuşuz o yanlıştı bu yanlıştı diye kendimizi avutmaya çalışıyoruz.
Tek istenilen mutlulukken, biz onu da başaramadık. Mutlu olmayı beceremedik yetmiş milyon insan içinde. Koskoca aşkı tükettik, şu koskoca şehri tükettiğimiz gibi. Dar geldi ikili ilişkiler sanırım. Bazen İstanbul gibi büyüttüm içimde seni; sığdıramadım sahillere, adını yazmak için yıldızlar kafi gelmedi gökyüzünde... Ah sevgili, bazen de ufacık oldun; büyük bir kalbin içinde yok oldun, benim yetmiş milyonun içinde kaybolduğum gibi...
İlk başlarda acırmış yaralı kalpler ama sonra hayatın getirilerine göre devam edermiş işte yaşam... Yaşam devam edecek ama olduğundan daha mutlu olmayacak bu yürek, sevgili... Ama ne olursa olsun sende olmayacaksın bundan böyle......