Anne duy sesimi, titriyor ellerim, sızlıyor bedenim, içimdeki aynaları kırdı biri, çığlık atasım geliyor aklıma bir bitişin hikayesi düşünce, gözlerimde zamansız akan damlaların şarapsı bir tadı beliriyor dilimde, anne uzat elini bana, uyku ile kavgalıyım ne zamandır, uğramıyor bana, bak herkes uyudu şimdi, ben ise sanki birilerini bekler gibi nöbetteyim, çok kızıyorsundur şimdi bana, neden içiyor böyle her gün diye..! neden bu kadar erken mağlup oldu yazılarım, neden yıkıldı çocukluğumda sakladığım umutlarım, çektiklerime anlam yükleyecek bir kelime bulma telaşında değilim, ama anne bildiğim tek bir şey var; canım çok acıyor, sevmiyorum bu göz yaşlarımı, başım yastığa koyup saçlarımı okşamayalı epey oldu dimi, diğer odadan bana “hadi Rash yemek hazır bebeğim” diye bir ses duymuyorum uzun zamandır.
Anne duy sesimi ne olur, bugün bayram anne, çocuklar gibi dışarı çıkıp şeker toplamak istiyorum nedense, kaybettiklerimi aramak istiyorum kapı, kapı dolaşıp, yalnızlığıma biçilen fiyatı öğrenmek istiyorum, koşup bayramdan bayrama öptüğüm babamın boynuna sarılmak istiyorum delice, ne olur anne bir şey sorma bana, sadece içimdeki çocuğun çığlıkları bu sana yazdığım mektup, canım çok acıyor be anne..!
Anne duy sesimi, bak o koca bebeğin, yalnızlığını büyütüyor, buralarda zaman geçmek ne bilmiyor, gecenin bir vakti ağlıyor içimdeki çocuk, serzenişlerin tik taklarını duyuyorum geçen her saatte, fotoğraflarımıza bakıyorum, ne güzelde gülmüşüm öylece, anne bu ben miyim, gözlerimin altında bir vedanın mührü bulunmakta, sakın onu sorma bana anne, sadece anla bittiğini, neden diye sorma bana, koşup sarıldım hayatın en keskin yamacına, ölümle dalga geçen ruhumun korkusuzluğunda boğuluyor yüreğim, canım çok acıyor be anne…
Anne ne olursun duy sesimi, bu sabah kafesteki kuşun yemeğini verdim, oturup konuştum onunla, mor düşlerimde büyüttüğüm hayallerimi anlattım ona, özgürlüğünü istemişçesine baktı bana, bütün özgürlüğünü verdim ona, bıraktım onu penceremden hiç dönüp bakmadı ardına… sancılarım git gide derinden sızlatıyor beni, şimdi ne oldu diye anlamaya çalışıyorsundur beni; anlamaya çalışma anne, anladığın zaman kaybediyor insan, sadece bilmen gereken canım çok acıyor olduğu…
Anne doğum günüm benim bugün, onlar basamağı bir adım daha ölüme yaklaşıyor, dışarıda yağmur var, bende ıslanmış hayallerin hatıralar arasında bitişi… anne bir şarkı duyuyorum sanki, kimselerin duymadığı, benim için çalıyor sanki zaman, doğum günümde ne kadar büyüyüp, hayallerimin ne kadar küçüldüğünü gösteriyor bu zamansız devran…
Anne tut ellerimden hadi ne olursun, büyüdüm artık zaman öyle diyor, anne hadi yardım et bana çünkü canım çok acıyor….
Anne duy sesimi ne olur, bugün bayram anne, çocuklar gibi dışarı çıkıp şeker toplamak istiyorum nedense, kaybettiklerimi aramak istiyorum kapı, kapı dolaşıp, yalnızlığıma biçilen fiyatı öğrenmek istiyorum, koşup bayramdan bayrama öptüğüm babamın boynuna sarılmak istiyorum delice, ne olur anne bir şey sorma bana, sadece içimdeki çocuğun çığlıkları bu sana yazdığım mektup, canım çok acıyor be anne..!
Anne duy sesimi, bak o koca bebeğin, yalnızlığını büyütüyor, buralarda zaman geçmek ne bilmiyor, gecenin bir vakti ağlıyor içimdeki çocuk, serzenişlerin tik taklarını duyuyorum geçen her saatte, fotoğraflarımıza bakıyorum, ne güzelde gülmüşüm öylece, anne bu ben miyim, gözlerimin altında bir vedanın mührü bulunmakta, sakın onu sorma bana anne, sadece anla bittiğini, neden diye sorma bana, koşup sarıldım hayatın en keskin yamacına, ölümle dalga geçen ruhumun korkusuzluğunda boğuluyor yüreğim, canım çok acıyor be anne…
Anne ne olursun duy sesimi, bu sabah kafesteki kuşun yemeğini verdim, oturup konuştum onunla, mor düşlerimde büyüttüğüm hayallerimi anlattım ona, özgürlüğünü istemişçesine baktı bana, bütün özgürlüğünü verdim ona, bıraktım onu penceremden hiç dönüp bakmadı ardına… sancılarım git gide derinden sızlatıyor beni, şimdi ne oldu diye anlamaya çalışıyorsundur beni; anlamaya çalışma anne, anladığın zaman kaybediyor insan, sadece bilmen gereken canım çok acıyor olduğu…
Anne doğum günüm benim bugün, onlar basamağı bir adım daha ölüme yaklaşıyor, dışarıda yağmur var, bende ıslanmış hayallerin hatıralar arasında bitişi… anne bir şarkı duyuyorum sanki, kimselerin duymadığı, benim için çalıyor sanki zaman, doğum günümde ne kadar büyüyüp, hayallerimin ne kadar küçüldüğünü gösteriyor bu zamansız devran…
Anne tut ellerimden hadi ne olursun, büyüdüm artık zaman öyle diyor, anne hadi yardım et bana çünkü canım çok acıyor….