İki Çizgi Arasında Yaşamak
Hayatının bir yerinde öylece kalırsın bazen , ne geri gidebilirsin nede ilerisi vardır gideceğin.Öyle durup seyredersin sanki bir yönetmenin çektiği filmi izler gibi..Oyuncular sürekli değişir senaristi meçhul..bir cambaz gibi yürümüşsündür ,hayatının kısalı ,uzunlu yollarında.bir yerde küçücük bir yerinde parmak şıklatması gibi bir zaman da düşünürsün sadece sen durmuşsundur, herşey devam eder ve hayat pencerelere bölünmüştür o an pencerelerde başlar senaryolar ,her oyuncun rolu bellidir...kavgalar,sevişmeler,doğumlar,ihanetler,yalnızlıklar,cinayetler,uyuşturucular,intiharlar, eğlenceler,daha niceleri yaşanır ve sen, senn seyredersin , ağlayarak,tiksinerek,acıyarak,kızarak,korkarak şaşkınlık içinde olanları izlersin bitsin artıkk!..! bitsin desende bitmez hiçbiri,ne sen değiştirebilrsin hayat denen senaryoyu , ne senarist senaryonun akışını değiştirir senin için.
Bir cambaz gibi yürürsün korkuyla tetikte, çünkü gelecek yoktur oan ,, geriye dönüş yoktur!!.. uzun bir ip ve sen ortadasın elinde değneğin dengeyi sağlamaya çalışırsın, ama denge işte dengeyi sağlamak bütün mesele,,yönetmen kamera stop!!... der, ve sen durursun ''meçhul'' senarist hangi rolü yazmıştır kimbilir senin için ..dengen bozulur ve o an ayakta kalmaya çalışırsın yalpalarsın dalgalar gibi, dibede vurabilirsin alaborada olabilirsin çaresizz ,oynayacaksın rolünü ve uyacaksın senaryoya ve kamera der yönetmen yeniden başlarsın kaldığın yerden rolüne alışırsın artık ,gördüklerine de şaşırmazsın, bir adam bıçaklanıyorken kaçarsın, bir kadın dayak yerken yürür gidersin bir çocuk ekmek çaldığı için tutuklanırken, umursamazsın sende tükürürsün yazık sana dersin ekmek çalmaya utanmıyorsun, sonrada dansözlü içki masalarında hayat pazarlığı yapanlara kölelik edersin , pardon ''itlik'' ama rol gereğidir itlik bile...
Susarsın hep susmaktır artık senaryodaki senin yeni rolün...Aşklar kiralanır tek gecelik, sevgileri beş kuruşa harcarsın, umutlar şans oyunlarına katlanır, hayaller alkole değiş tokuş yapılır ve çocuklar sokaklara atılır... Sonra hergün tekrarlanır aynı senaryo değişik biçimlerde .. etin acır kanın donar damarlarında, kamera stop!! ..zamanı geldiğinde durursun yine, öylece çaresiz..sıranı beklersin birdahaki rolüne kadar bilmeden hangi rolü oynayacağını
alıntı
Hayatının bir yerinde öylece kalırsın bazen , ne geri gidebilirsin nede ilerisi vardır gideceğin.Öyle durup seyredersin sanki bir yönetmenin çektiği filmi izler gibi..Oyuncular sürekli değişir senaristi meçhul..bir cambaz gibi yürümüşsündür ,hayatının kısalı ,uzunlu yollarında.bir yerde küçücük bir yerinde parmak şıklatması gibi bir zaman da düşünürsün sadece sen durmuşsundur, herşey devam eder ve hayat pencerelere bölünmüştür o an pencerelerde başlar senaryolar ,her oyuncun rolu bellidir...kavgalar,sevişmeler,doğumlar,ihanetler,yalnızlıklar,cinayetler,uyuşturucular,intiharlar, eğlenceler,daha niceleri yaşanır ve sen, senn seyredersin , ağlayarak,tiksinerek,acıyarak,kızarak,korkarak şaşkınlık içinde olanları izlersin bitsin artıkk!..! bitsin desende bitmez hiçbiri,ne sen değiştirebilrsin hayat denen senaryoyu , ne senarist senaryonun akışını değiştirir senin için.
Bir cambaz gibi yürürsün korkuyla tetikte, çünkü gelecek yoktur oan ,, geriye dönüş yoktur!!.. uzun bir ip ve sen ortadasın elinde değneğin dengeyi sağlamaya çalışırsın, ama denge işte dengeyi sağlamak bütün mesele,,yönetmen kamera stop!!... der, ve sen durursun ''meçhul'' senarist hangi rolü yazmıştır kimbilir senin için ..dengen bozulur ve o an ayakta kalmaya çalışırsın yalpalarsın dalgalar gibi, dibede vurabilirsin alaborada olabilirsin çaresizz ,oynayacaksın rolünü ve uyacaksın senaryoya ve kamera der yönetmen yeniden başlarsın kaldığın yerden rolüne alışırsın artık ,gördüklerine de şaşırmazsın, bir adam bıçaklanıyorken kaçarsın, bir kadın dayak yerken yürür gidersin bir çocuk ekmek çaldığı için tutuklanırken, umursamazsın sende tükürürsün yazık sana dersin ekmek çalmaya utanmıyorsun, sonrada dansözlü içki masalarında hayat pazarlığı yapanlara kölelik edersin , pardon ''itlik'' ama rol gereğidir itlik bile...
Susarsın hep susmaktır artık senaryodaki senin yeni rolün...Aşklar kiralanır tek gecelik, sevgileri beş kuruşa harcarsın, umutlar şans oyunlarına katlanır, hayaller alkole değiş tokuş yapılır ve çocuklar sokaklara atılır... Sonra hergün tekrarlanır aynı senaryo değişik biçimlerde .. etin acır kanın donar damarlarında, kamera stop!! ..zamanı geldiğinde durursun yine, öylece çaresiz..sıranı beklersin birdahaki rolüne kadar bilmeden hangi rolü oynayacağını
alıntı