Değişen sadece zaman mı diye soruyorum kendime.Oysa herşey gibi ben de kaybetmedim mi içimdeki küçük kızı...
Deli fırtınalar kopar içimden.bazen coşar da sel olur vurur gönül evlerimi acımadan.Bazen bir hortum olur önüne geleni siler büyük bir vurdumduymazlıkla. Yine de her yağmurdan sonra güneşin bulutların arasından gülümseyişi gibi fırtınadan sonra en derin sessizliğimi yaşarım umarsızca.
Bilmiyorlar,yüreğimde gökkuşağının yedi rengini de tutuyorum ben.Ah bir izin verseler diyorum içimden.Olmuyor,yasaklar konuyor,engeller çıkıyor,Renklerimi de sevmiyorlar tıpkı beni sevmedikleri gibi...
Karmaşığım bu aralar,bıkkınım yaşamaktan,bitkinim nefes almaktan.Artık hayal de kurmaz oldum.İleriye dair ne varsa tüm umutlarımı yitirdim,terk ettim,terk ettirdiler zorla...
Şimdi hayatttan hiçbir beklentim olmadan öylece yaşamaya alışıyorum.En basit,en dikkat çekmeyecek halimle...
Ardıma her baktığımda mecburiyetlerden kaybettiğim şeylerin acısını daha da fazla hissediyorum hücrelerimde.Hele bir de benden şanslı olanların örnekleri gözlerimin önünde süzüldükçe...
Son zamanlarda kimseyle konuşmuyorum.Artık içimdekileri sadece kendime yüksek sesle söylüyorum....