Sensizliğin şehrinde ateşe veriyorum saçlarımın beyazını
Sabrımın rengi siyah sanırdım oysa
Sanki yüreğim avucumda
Sanki her sabah pişmanlığını anlatan
Bir mektup atılacak kapımın altından
Sanki senin için verdiğim kavgalardan insanlar utanacak
Sanki yanılmamışlığımın gecesi sabah olacak
Sanki seni sevmemin sonucu
Sessizlik olmayacak
Çık gel...
Çık gel akşamlarımın akşam sefası rengince
Çık gel aşka inanmayanların yüzünü kızartırcasına
Çık gel
Bir daha gitmeyecekmişcesine...