Gözyaşlarınla tezat tadın
Bir şeyler oldu bana bir değişim…
Büyük değişiklikler zinciri…
Daha bir güzel bakıyorum kendime.
Ellerimi kremliyorum sürekli.
Uyurken bile çıkarmıyorum aşk gözlüğümü.
Bir şeyleri bile özlemek uykuda…
Hiç ayrılamıyorum senden, uykumda bile yanı başımda…
Montsuz sokaklara çıkıyorum sabahları.
Soğuğa zırh oluyor sevdam.
Ayaklarımda yay varmış gibi yürüyorum parklarda.
Daha hızlı ve kuvvetli atıyorum adımlarımı.
Daha bir dayanıklıyım acılara.
Sevgiye kas yaptı pazılarım.
Her saniye sesini özlemek sonra…
Sesini özlemek çığlıklar içinde.
Herkese güler yüzlüyüm, herkese samimi…
Gözlüğüm yetmiyor başka güzelleri görmek için.
Dinmek bilmeyen bir volkan gibi umut doluyum.
Şehrin karbondioksitli havasını çekebildiğim kadar içime çekiyorum.
Mis geliyor bana dumanlar.
Boşuna akan çeşmeleri kapatıyorum.
Duygularım gibi israf etmek istemiyorum suları.
Bitmek bilmeyen kışa sinirleniyorum.
Yaz gelmeli artık kavuşmalı iki kalp.
Sımsıkı sarılmalı duygularıma.
“Ne! kış daha gelmedi mi?” diyorum.
“Yoksa bütün suç açmayan ayva çiçeklerinin mi?”
Bilmiyor bende her zamana yaz olduğunu.
Evlerin bacalarını içiyor şehir.
Her kokuyu seviyorum artık.
Nemli şehrindeki zambakların yapraklarındaki su tanecikleri oluyor yar.
Ben denizsiz şehrin topraktaki çatlakları oluyorum.
Suya hasret gibi hasretim gülüşüne.
İhtiyacın vardır sarılmalara.
Yatağın enine sığıp, karnıma yatmanı,
Geç yapılan kahvaltıları,
Vaktin geldiğini belirten 1-2-3 diye saymaları,
Gözlerine sürdüğün laciverdi seviyorum!
Yırtıp atıyorum ihanetlerle örülmüş geçmişi.
Uyumalı dizlerimde, gözlerine kurban olduğum.
Balkona çıkıp yıldızları izliyorum huzurlu huzurlu…
Senli rüyaların saatlerce sürmemesine kızıyorum.
Senin kokunla buluşuyor ciğerlerim.
Nemli bir şehrin havası gibi,
Yapış yapış oluyor kalbim.
Bir şeylerle ılık ılık oluyor içim.
Hayatıma uyum sağlamış gibi…
Çarpıntısı rahatsız etmiyor kalbimin.
Mosmor görüyorum her şeyi
“Dayaktan değil sevdadan” biliyorum..
Umurumda olmuyor dünyanın kahpelikleri.
Hiç çekinmiyorum karanlık sokaklardan.
Yüzesi bir denize hasret bedenim.
Nefesimi tutuyorum boşluklarda.
Şiir gibi geliyor sevgi sözcükleri.
Sana yazılmış şiirleri seviyorum gecelerde okuduğum,
Geceleri seviyorum çıkmaz sokak ıssızı.
Ezberimde tutuyorum her sözünü.
Şarkıları daha içli dinliyorum.
Her şarkıda bir iz saplanmış senden.
Kalbime büyük harflerle yazmışım adını.
Kalın, italik ve çizmişim altını…
İçime sığdıramıyorum aşkımı.
Mola vermeden yaşıyorum hayatı.
Yaşamaya dair hep bir istek var tüm hücrelerimde.
Daha az aklıma geliyor ölüm.
Daha bir duygusal oldum.
En varoş yerinden en kalabalık yerine kadar senden bir şeyler buluyorum bu şehirde.
Bu şehirde yalnız gezen bir yıldız oluyorum sensiz.
Kötü tepkilere sessiz kalıyorum.
Kafama takmıyorum sıkıntıları.
İçimde bir boş vermişlik…
Polyanalaşıyor içimdeki karamsar bebek.
Yüzüme, dudaklarıma kazıdım her öpüşünü.
Esprilere en derinden kahkahalar atıyorum.
Gülmediğin zamanlarda girmeliyim gamzelerine.
Nefessiz kalmalıyım her kahkahanda.
Sesli sesli konuşuyorum insanlarla.
Sürekli şakalar yapıyorum arkadaşlara.
İlk gezilen müze tadındaki ellerini arıyorum.
Nefes aldığın şehri seviyorum çılgınca.
Depremler yaşamak beraber.
Dalga geçmek artçı olanlarıyla…
Razı olamıyorum buruk uyanmalarına.
Gelecek için bir dua hep sana hasret dudaklarımda.
Ateşli bir aşkın içinde buluyorum kendimi.
Kalbimden başka bir yerimi yakmıyor aşkın ateşi
Şiirler dinliyorum içli içli
Şiirler hep aynı değişen sadece kelimeleri.
Bağıra çağıra şiirlere eşlik ediyorum!
Bir şeyler karalıyorum bazen sevgiliye.
Derin derin nefes alıyorum her mısrasında.
Ellerime laf geçmiyor, parmaklarım ünlü şairlerle yarışırken yakalıyorum.
Sevdam kafa tutuyor beynime.
Nazlanıyor isteksiz hallerim.
Sinir krizlerim korkuyor neşemden.
Kendime zambaklar alıyorum sen kokan.
Sevdiğin çiçekleri seviyorum.
Kokuları karışıyor sevilesi şeylerin.
Tenim…
Okşamalarını özlüyor sürekli.
Durup dururken ağlamaklı oluyorum.
Uzun uzun yüzüğüne bakıp kayboluyorum.
Bir yudumda içiyorum ağzına kadar dolu sevdamı.
Yağmurları bambaşka izliyorum.
Her damla içimi ıslatıyor.
İçime almak geliyor sokak kedilerini.
Bir çocukla çocuklaşmak için can atıyor gönlüm.
İyi dileklerde bulunuyorum insanlara.
Hep bir sevgi sözcükleri dilimde…
Dilimde zamansız bir “Seni seviyorum”
Dualarla uyanıyorum sabahlara.
Besmeleyle açıyorum yorganımı.
Selam veriyorum sadece ışık veren güneşe.
Bulutlar önüne geçerek o da selam veriyor bana.
Razı oluyorum her gece uykusuz kalmalara.
Gözlerim sensizliğe dalıyor.
Kaybolasım geliyor piramit gözlerinde.
İsminin baş harfiyle başlayan sokaklarda yavaş adım ilerliyorum.
Yağmurları beklemeden ıslanmak…
Göğe ağzımı açmak geliyor her yağmurda.
İsmindeki harflerin yerini değiştirerek yeni isimler buluyorum sana.
“Bu kadar hasret kalınır mı bir çift gamzeye?” diyor insanlar.
“Bu nasıl bir sevgi…” diyor kuzenim.
“Bu nasıl bir kalp” diyor, içinde dilenen kalbim.
Kimsesiz oluyorum aniden.
Kendimle yine bulunduğum yerde karşılaşıyorum.
Kayboldum ıssız bir adada.
Yanıma alacağım üç kelime “Seni Çok Seviyorum”
Yanıma alacağım tek şeyim…
Neredesin sevgilim?
Seni Çok seviyorum…