hiçbir şey söyleme...
hiçbir şey yapma...
niye mi?
ben öyle yapıyorum...
Gecenin inceldiği yerde kaç kere dokunduk birbirimizin yaralarına.Sınırını gözlerinin çeliğiyle çizdiğin sorumlu sessizliği bozmadan bakışırdık irileşmiş gözbebeklerimize aldırmadan.Kısardım bakışlarımı senden yana,derdim sen değildin ki...Hem yaralarımızı kanatmadan dokunurduk,hem yeni yaralar açardık ruhumuzun nemli ve karanlık dehlizlerinde,sınırlı yalnızlıklarımızın ağırlığına hiç aldırmadan.Bırak taşlaşmış yüzümüzden yuvarlansın sıcak damlalar...
Herşey olması gerektiği gibiydi belki.Giriş,gelişme ve sonuç bölümleri son derece muhtemel bir hikayenin iki talihsiz karakteriydik.Mavi vurgulu fluoresan ışığıyla aydınlanmış soğuk ve ıslak kaldırım kenarlarında senin için yürüdüm.Sen bunu hiç bilmedin.Bende öfkelendiğin,olmasını istediğin ne varsa hepsiyle birlikte 'ben'dim aslında.Ve o 'ben' belki hiç kimsenin ait olmadığı kadar ait kılmıştı kendini sana, tüm reddedilmişliğine rağmen.Senin için heryerde hiç kimse olduğumu da bilmedin.Bilme,derdim seninle değil...
Arkana bakmadan gidebilir misin?
Son acıdan gülümsemeler giydirdim yalnızlığıma.İnsanların dünyasına bahar gelmekteydi,ben senden gitmekteydim.Gidişimi bir hüzün hikayesine dönüştürmeden ustaca gerçekleştirmem gerekiyordu.Başı önünde,uysal ve alabildiğine yarımdım.Geride bıraktığım sadece sen değildin.Ve bunu yine sadece sen bilmiyordun.
Arkama bakmadan gittim...
Aptallığım ve Bilgeliğimdi yaşadığım tüm acılar...
Kendimden ayrı düşünmedim sevdiklerimi..
Halbuki sen,
hep 'başka biri'ydin.....
hiçbir şey yapma...
niye mi?
ben öyle yapıyorum...
Gecenin inceldiği yerde kaç kere dokunduk birbirimizin yaralarına.Sınırını gözlerinin çeliğiyle çizdiğin sorumlu sessizliği bozmadan bakışırdık irileşmiş gözbebeklerimize aldırmadan.Kısardım bakışlarımı senden yana,derdim sen değildin ki...Hem yaralarımızı kanatmadan dokunurduk,hem yeni yaralar açardık ruhumuzun nemli ve karanlık dehlizlerinde,sınırlı yalnızlıklarımızın ağırlığına hiç aldırmadan.Bırak taşlaşmış yüzümüzden yuvarlansın sıcak damlalar...
Herşey olması gerektiği gibiydi belki.Giriş,gelişme ve sonuç bölümleri son derece muhtemel bir hikayenin iki talihsiz karakteriydik.Mavi vurgulu fluoresan ışığıyla aydınlanmış soğuk ve ıslak kaldırım kenarlarında senin için yürüdüm.Sen bunu hiç bilmedin.Bende öfkelendiğin,olmasını istediğin ne varsa hepsiyle birlikte 'ben'dim aslında.Ve o 'ben' belki hiç kimsenin ait olmadığı kadar ait kılmıştı kendini sana, tüm reddedilmişliğine rağmen.Senin için heryerde hiç kimse olduğumu da bilmedin.Bilme,derdim seninle değil...
Arkana bakmadan gidebilir misin?
Son acıdan gülümsemeler giydirdim yalnızlığıma.İnsanların dünyasına bahar gelmekteydi,ben senden gitmekteydim.Gidişimi bir hüzün hikayesine dönüştürmeden ustaca gerçekleştirmem gerekiyordu.Başı önünde,uysal ve alabildiğine yarımdım.Geride bıraktığım sadece sen değildin.Ve bunu yine sadece sen bilmiyordun.
Arkama bakmadan gittim...
Aptallığım ve Bilgeliğimdi yaşadığım tüm acılar...
Kendimden ayrı düşünmedim sevdiklerimi..
Halbuki sen,
hep 'başka biri'ydin.....