[b] Geçmişte kalan bir anısın şimdi.
Bir ölüsün.
Hüzün dolu gözlerin ve geçmişin için üzülür,
anlamaya çalışırdım seni; anlardım da.
Hiç büyümemişliğini
sessiz sedasız izleyip elini tutardım sıkıca.
Sen isyan ederdin:
'Neden seninleyken çocuklaşıyorum?
Ben çocukmuyum? Yapma bunu sevdam.'
Senin çocuklaşmalarına inat bende
büyümeye de çalışmazdım.
Seninle çocuklaşmak mutlu ederdi beni...
Severdim seni!
Şimdi hem söyleyip hem yazıyorum.
Her şey çok değişti!
Martavalda kalan aşk sözcüklerin var
beynimin ücra köşelerinde.
Masumiyetten uzak, çocukluğa yakışmayan
çirkin oyunların var gözümün önünden hiç gitmeyen!
Bir de hayta yüreğin kalmış aklımda.
Çaresizce, saçmalamalarını izlerken iki ay önce,
gülüp geçemeyecek kadar seviyormuşum hala demek ki seni.
Dibine kadar tükettiğin sevgimden geriye,
bir enkaz kalmalıydı sana göre değil mi?
Kötülük iştahı kabarmış
ve düşmanını alt ettiği günün zaferine kadeh kaldıran,
masallardaki canavarlar gibiydin!
En son yine masal anlatmıştın binbir yalanla bana!
Ben senin düşmanın mıydım sevgili?
Olamayacak, olmaması gereken
en savunmasız alanımdan vurdun beni.
Vurdun da ne yaptım:
'Yapma bu kadarını kaldıramam!' bile demedim sana.
Sustum, gözümün önünde aldatılmışlığımı izlerken.
Aldattın beni!
Ayrılırken veda busesi kondurmadım yanağına,
elini sıkmak bile içimden gelmedi.
Yaptığın rezillikler için teşekkür de edemedim affet!
Zoruna mı gitti vedasız ayrılmak,
mide bulantıları içinde anılacak olmak?
Hiç gitmesin eski sevda!
Ardına bile bakmadan yürümek ve gücünden
hiçbir şey kaybetmemek vardır benim kitabımda.
Gücüme bir de sen güç ekledin farkında değilsin
ama zayıflığınla,yüreksizliğinle ve insan olmayışınla.
Eskiden severdim seni.
İnsandın, kadındın,
Yürekliydin.
Asildin.
Şimdi mutluyum .
O sahil kasabasını, başınıza geçirmediğim için
bence siz de mutlu olun!
Zehirli sözler sana yakışır ; riyakarlıkta, Allah'sızlık ta!
Her neyse...
"Hakkını helal et, sen helal edersen cenetten kapı açarsın"
o sesi ilk kez bir süreliğine dinleyemeyeceğim maalesef.
GEÇMİŞSİN SEN, BİR ÖLÜ ZAMAN ![/b]
Bir ölüsün.
Hüzün dolu gözlerin ve geçmişin için üzülür,
anlamaya çalışırdım seni; anlardım da.
Hiç büyümemişliğini
sessiz sedasız izleyip elini tutardım sıkıca.
Sen isyan ederdin:
'Neden seninleyken çocuklaşıyorum?
Ben çocukmuyum? Yapma bunu sevdam.'
Senin çocuklaşmalarına inat bende
büyümeye de çalışmazdım.
Seninle çocuklaşmak mutlu ederdi beni...
Severdim seni!
Şimdi hem söyleyip hem yazıyorum.
Her şey çok değişti!
Martavalda kalan aşk sözcüklerin var
beynimin ücra köşelerinde.
Masumiyetten uzak, çocukluğa yakışmayan
çirkin oyunların var gözümün önünden hiç gitmeyen!
Bir de hayta yüreğin kalmış aklımda.
Çaresizce, saçmalamalarını izlerken iki ay önce,
gülüp geçemeyecek kadar seviyormuşum hala demek ki seni.
Dibine kadar tükettiğin sevgimden geriye,
bir enkaz kalmalıydı sana göre değil mi?
Kötülük iştahı kabarmış
ve düşmanını alt ettiği günün zaferine kadeh kaldıran,
masallardaki canavarlar gibiydin!
En son yine masal anlatmıştın binbir yalanla bana!
Ben senin düşmanın mıydım sevgili?
Olamayacak, olmaması gereken
en savunmasız alanımdan vurdun beni.
Vurdun da ne yaptım:
'Yapma bu kadarını kaldıramam!' bile demedim sana.
Sustum, gözümün önünde aldatılmışlığımı izlerken.
Aldattın beni!
Ayrılırken veda busesi kondurmadım yanağına,
elini sıkmak bile içimden gelmedi.
Yaptığın rezillikler için teşekkür de edemedim affet!
Zoruna mı gitti vedasız ayrılmak,
mide bulantıları içinde anılacak olmak?
Hiç gitmesin eski sevda!
Ardına bile bakmadan yürümek ve gücünden
hiçbir şey kaybetmemek vardır benim kitabımda.
Gücüme bir de sen güç ekledin farkında değilsin
ama zayıflığınla,yüreksizliğinle ve insan olmayışınla.
Eskiden severdim seni.
İnsandın, kadındın,
Yürekliydin.
Asildin.
Şimdi mutluyum .
O sahil kasabasını, başınıza geçirmediğim için
bence siz de mutlu olun!
Zehirli sözler sana yakışır ; riyakarlıkta, Allah'sızlık ta!
Her neyse...
"Hakkını helal et, sen helal edersen cenetten kapı açarsın"
o sesi ilk kez bir süreliğine dinleyemeyeceğim maalesef.
GEÇMİŞSİN SEN, BİR ÖLÜ ZAMAN ![/b]