Gülümsemelerimi çaldılar be kanka!Gasp edildi sevdam!tabular,gelenekler,üstün geldi yine aşktan, olmadı olamadı,olamadı işte.Sırtımızı döndüğümüz duvar bile hainmiş nerden bilecektik ki...Biz sevdadan hiçbirşeyi göremedik.Göremedik be kanka...Gözler kilitlenince sevdalının gözbebeklerine duruverir dünyanın bütün hareketi,zaman kavramı kaybolur ve sadece iki yürekte başlayan sevda yağmurunun damla seslerini duyar kularımız...Bir tutkudur yarin gözbebeklerinde kaybolmak bir efsanedir yarin yüreğinde yanan sevda ateşinde kavrulmak,anlatılmaz bir huzurdur yarin göğsünde uyumak.Tutkularım,efsanelerim huzurum ve benim o kara sevdam faili meçhul bir cinayete kurban gitti bak görüyormusun,görüyormusun kanka...Oturdum belki bir şey bulurum diye anayasayı baştan sona incelendim sevenleri ayırmanın bir suçu yokmuş yokmuş be kanka.
Taksimde çiçekçi kadın bu kez bana gül uzatmadı,İstikal Caddesi her zamankinden daha sessizdi,Galata da martılar o neşeli çığlıklarıyla karşılamadı bu kez,Sarayburnundan bakınca ahenkle dans etmiyordu ışıklar İstanbul tek başına sevmedi beni kanka sevemedi.Gülümseyen yüz hatlarım kayboluvermiş annem bile beni böyle asık suratlı sevmedi ne acıdır ki neden sustuğumu neden gülemediğimi söyleyemedim anneme be kanka.Babam hiç gülmezdi bir tek ben güldürürdüm onu şimdi şimdi o beni güldürmeye çabalıyor oysa bilse içim içim nasılda kan ağlıyor.Ben çok değiştim be kanka sırtımızdan hançerlendik el ele yürüyüp sadece birbirimizi yaşarken sırtımızdan hançerlendik ne savunabildik sevdamızı ne ayakta tutabildik.Bir deli vardı bizim eski iş yerinin orada çok severdim onu fırsatım oldukça sürekli yiyecek birşeyler götürürdüm hiç konuşmazdı kimse bilmezdi dertlerini ben yemek götürünce sadece gülümserdi birgün yine yemek götürdüğümde gözlerime baktı gülümsedi şöyle dedi 'sevenler hep yaşayacak!' üstüne bir sürü soru sordum lakin hiç birine cevap vermedi sadece bu cümlesi vardı 'sevenler hep yaşayacak'...Dünya durdukça ben varolacağım kanka....
Yıldızlar yitik,
karanlıklar çökmüş bu şehre,
yüreğim yangın yeri,
yüreğim yaralı,
bu yürek kendini bildi bileli...
deli,
deli sevdalı
sevmedim seni
sevmedim Ağustos
hemde hiç,
hiç sevmedim
karlar yağdı yüreğime sende
üşürüm,
yalnızım
senin yüzünden şimdilerde
yapraklarım döküldü
daha sonbahar bile gelmeden
kurudum kaldım
daha kış bile gelmeden
sevmedim sevmedim seni Ağustos...
Aldın benden bütün güzelliklerimi.....
Taksimde çiçekçi kadın bu kez bana gül uzatmadı,İstikal Caddesi her zamankinden daha sessizdi,Galata da martılar o neşeli çığlıklarıyla karşılamadı bu kez,Sarayburnundan bakınca ahenkle dans etmiyordu ışıklar İstanbul tek başına sevmedi beni kanka sevemedi.Gülümseyen yüz hatlarım kayboluvermiş annem bile beni böyle asık suratlı sevmedi ne acıdır ki neden sustuğumu neden gülemediğimi söyleyemedim anneme be kanka.Babam hiç gülmezdi bir tek ben güldürürdüm onu şimdi şimdi o beni güldürmeye çabalıyor oysa bilse içim içim nasılda kan ağlıyor.Ben çok değiştim be kanka sırtımızdan hançerlendik el ele yürüyüp sadece birbirimizi yaşarken sırtımızdan hançerlendik ne savunabildik sevdamızı ne ayakta tutabildik.Bir deli vardı bizim eski iş yerinin orada çok severdim onu fırsatım oldukça sürekli yiyecek birşeyler götürürdüm hiç konuşmazdı kimse bilmezdi dertlerini ben yemek götürünce sadece gülümserdi birgün yine yemek götürdüğümde gözlerime baktı gülümsedi şöyle dedi 'sevenler hep yaşayacak!' üstüne bir sürü soru sordum lakin hiç birine cevap vermedi sadece bu cümlesi vardı 'sevenler hep yaşayacak'...Dünya durdukça ben varolacağım kanka....
Yıldızlar yitik,
karanlıklar çökmüş bu şehre,
yüreğim yangın yeri,
yüreğim yaralı,
bu yürek kendini bildi bileli...
deli,
deli sevdalı
sevmedim seni
sevmedim Ağustos
hemde hiç,
hiç sevmedim
karlar yağdı yüreğime sende
üşürüm,
yalnızım
senin yüzünden şimdilerde
yapraklarım döküldü
daha sonbahar bile gelmeden
kurudum kaldım
daha kış bile gelmeden
sevmedim sevmedim seni Ağustos...
Aldın benden bütün güzelliklerimi.....