Yaşamla aramızda hiç bitmeyen bir etkileşim var.
Biz yaşamı değiştirmeye çalışırız.
Yaşam da bizi değiştirmeye çalışır.
Yaşamı istediğimiz gibi değiştiremezsek
'mutsuz' oluruz.
Yaşam bizi gerektiği gibi değiştiremezse
'uyumsuz' görünürüz.
Eğitim,çalışma,para kazanma,dostlar edinme,
kitap okuma, film izleme, politik görüş kazanma gibi
çabalarımızın hepsi de 'yaşamı değiştirme' uğraşıdır.
Çevreden etkilenme,yeni görüşler kazanma, bakış açımızın
değişmesi,politik görüşlerimizin değişimi gibi tutumlar da
'yaşamın bizi değiştirdiği' göstergeler.
Bizim eksenli davranışımız ve yaşamı
değiştirme çabalarımız kimi kez 'tutuculuk, değişimi
algılayamama, uyum sağlayamama' olarak görünür.
Biz de eksenli davranışımızın yaşamı
değiştirmediğini düşünüp çabalarımızın boşuna olduğu
duygusuyla umutsuzluğa düşeriz.
Ama,eksen değiştirip yeniliklere uyum
sağlayanların içinde de 'kişiliksiz uydumcu' olduğuna ilişkin
kuşku sürüp gider. Bu iç oyucu kuşkuyu da uyum sağlamanın
kazançlarıyla avutmaya çalışırlar.
Oysa gerçek,çoğu kez ikisinin karşılıklı
etkileşimi ile belirlenir.
Ne bütünüyle yaşamı biz değiştiririz.
Ne de yaşam bütünüyle bizi değiştirir.
Önemli olan 'yaşamı yönetebilmek'tir.
'Yaşam yönetimi' yeni bir kavram.
Kazanılması gereken donanımın en önemlisi. En
üst düzeydeki beceri.
Bilginin,
bilincin,donanımın,becerinin,ustalığın büyük bir 'iş ve güç
birliği'.
'Yaşam yönetimi',kişinin gerçek gücünü
bildiği,hedeflerini seçtiği,kendi yapabilecekleri ile yapması
gerekenleri doğru yerde,doğru zamanda buluşturduğu büyük bir
özyönetim ustalığı.
Kendisiyle çevre koşulları arasında doğru
stratejiyi belirlediği planlama gücü.
Teslim almadan ve teslim olmadan buluşmayı
başardığı değişim.
Kendisine seçtiği ekseni sorgulamayı başaran
bir eleştirel bakış açısı.
Doğru ekseni kaybetmeyen bir uzgörüşe sahip
olma.
İnsanı,dünyayı,yaşamı,başarıyı,başarısĠ ?zlığı doğru
algılayan bir bilince sahip olma.
Ne olduğunu,ne olmadığını bilme.
Ne olacağını,ne olmayacağını doğru kestirme.
Ustaca bir öngörü.
Olmak istediğine yönelen kararlı bir irade.
Bu kararlı iradeyi sürdürecek azim ve sebat.
Yaşamın iniş çıkışlarına göğüs gerecek
bir dayanıklılık.
'Yaşam yönetimi',bütün bunların olumlu
bir bütünleşmesi.
Ağlamak yerine düşünmek.
Sızlanmak yerine silkinmek.
Yakınmak yerine yapıcılık.
Beklemek yerine harekete geçmek.
Yarının yerine bugünü koymak.
'Belki'nin yerine 'kesinlikle'yi
getirmek.
'Kim?' diye soracağına 'ben'
diyebilmek.
'Yaşam yönetimi'ni başarmak.
Yaşamı biz mi değiştiririz?
Yaşam mı bizi değiştirir?
Yönetebilirsek,yaşamı biz değiştiririz.
Yönetemezsek,yaşam bizi önüne katar ve
sürükler.
Belki de öğrenmemiz ve öğretmemiz gereken en
önemli şey budur.
Biz yaşamı değiştirmeye çalışırız.
Yaşam da bizi değiştirmeye çalışır.
Yaşamı istediğimiz gibi değiştiremezsek
'mutsuz' oluruz.
Yaşam bizi gerektiği gibi değiştiremezse
'uyumsuz' görünürüz.
Eğitim,çalışma,para kazanma,dostlar edinme,
kitap okuma, film izleme, politik görüş kazanma gibi
çabalarımızın hepsi de 'yaşamı değiştirme' uğraşıdır.
Çevreden etkilenme,yeni görüşler kazanma, bakış açımızın
değişmesi,politik görüşlerimizin değişimi gibi tutumlar da
'yaşamın bizi değiştirdiği' göstergeler.
Bizim eksenli davranışımız ve yaşamı
değiştirme çabalarımız kimi kez 'tutuculuk, değişimi
algılayamama, uyum sağlayamama' olarak görünür.
Biz de eksenli davranışımızın yaşamı
değiştirmediğini düşünüp çabalarımızın boşuna olduğu
duygusuyla umutsuzluğa düşeriz.
Ama,eksen değiştirip yeniliklere uyum
sağlayanların içinde de 'kişiliksiz uydumcu' olduğuna ilişkin
kuşku sürüp gider. Bu iç oyucu kuşkuyu da uyum sağlamanın
kazançlarıyla avutmaya çalışırlar.
Oysa gerçek,çoğu kez ikisinin karşılıklı
etkileşimi ile belirlenir.
Ne bütünüyle yaşamı biz değiştiririz.
Ne de yaşam bütünüyle bizi değiştirir.
Önemli olan 'yaşamı yönetebilmek'tir.
'Yaşam yönetimi' yeni bir kavram.
Kazanılması gereken donanımın en önemlisi. En
üst düzeydeki beceri.
Bilginin,
bilincin,donanımın,becerinin,ustalığın büyük bir 'iş ve güç
birliği'.
'Yaşam yönetimi',kişinin gerçek gücünü
bildiği,hedeflerini seçtiği,kendi yapabilecekleri ile yapması
gerekenleri doğru yerde,doğru zamanda buluşturduğu büyük bir
özyönetim ustalığı.
Kendisiyle çevre koşulları arasında doğru
stratejiyi belirlediği planlama gücü.
Teslim almadan ve teslim olmadan buluşmayı
başardığı değişim.
Kendisine seçtiği ekseni sorgulamayı başaran
bir eleştirel bakış açısı.
Doğru ekseni kaybetmeyen bir uzgörüşe sahip
olma.
İnsanı,dünyayı,yaşamı,başarıyı,başarısĠ ?zlığı doğru
algılayan bir bilince sahip olma.
Ne olduğunu,ne olmadığını bilme.
Ne olacağını,ne olmayacağını doğru kestirme.
Ustaca bir öngörü.
Olmak istediğine yönelen kararlı bir irade.
Bu kararlı iradeyi sürdürecek azim ve sebat.
Yaşamın iniş çıkışlarına göğüs gerecek
bir dayanıklılık.
'Yaşam yönetimi',bütün bunların olumlu
bir bütünleşmesi.
Ağlamak yerine düşünmek.
Sızlanmak yerine silkinmek.
Yakınmak yerine yapıcılık.
Beklemek yerine harekete geçmek.
Yarının yerine bugünü koymak.
'Belki'nin yerine 'kesinlikle'yi
getirmek.
'Kim?' diye soracağına 'ben'
diyebilmek.
'Yaşam yönetimi'ni başarmak.
Yaşamı biz mi değiştiririz?
Yaşam mı bizi değiştirir?
Yönetebilirsek,yaşamı biz değiştiririz.
Yönetemezsek,yaşam bizi önüne katar ve
sürükler.
Belki de öğrenmemiz ve öğretmemiz gereken en
önemli şey budur.