[COLOR="Red"][SIZE="4"]Bülbül küstü güle.
-Saatlerce ötüyorum başucunda senden hiçbir ses gelmiyor;
ben yapacağımı bilirim! dedi.
İntikam alırcasına lalenin başında ötmeye başladı.
Gül duysun ve kıskansın diye sesini iyice yükseltti bülbül.
Karanfil, papatya, menekşe, kardelen…
Çiçek adına ne varsa hepsi lalenin başına toplandı.
Kıskandılar laleyi. Kimse anlayamadı, neden?
Birden kıpkırmızı oldu lale. Bülbül iyice coştu.
Saatlerce öttü. Sesi kesildi. Artık ötecek hali kalmamıştı.
Döndü. Lakin gül yoktu ortalarda. Telaşlandı.
Gözyaşı içindeki orkideye sordu:
-Gülüm nereye gitti?
-Az önce öldü! Dedi orkide.
Bin pişmandı bülbül.
-Ama ben kıskandırmak istemiştim sadece, dedi.
Gözyaşlarını usulca sildi orkide ve belki en bilge duruşuyla:
-Hata yaptın bülbül kardeş. Gül, kırmızısını senin ötüşünden alıyordu.
Sen gidince ne kırmızı kaldı ne de gül.
Şimdi nerede kırmızı bir lale görürsen bil ki bir gül daha ölmüştür, dedi.[/SIZE][/COLOR]