BULUTLARIN CİSİMSİZLİÄžİNDE YOKOLUŞLARA DOÄžUYOR GÜNEŞLER.
NEREDESİN KARANLIK?
uzaklar yeterince uzakken ve yakın bir daha yakın olmayacakken öfkenin en nefretsizini duyumsuyorum.yansıları duvarlara sızdıran ve duvarları günlere ezdiren bir mucize arıyorum.ışık olmalı!
uzaklar yeterince uzakken ve yakın bir daha yakın olmayacakken öfkenin en nefretsizini duyumsuyorum.yansıları duvarlara sızdıran ve duvarları günlere ezdiren bir mucize arıyorum.ışık olmalı!
umutsuzluğumun sabrımla birleştiği bir nokta mutlaka olmalı,bulamıyorum.umut adından caymış,tohumlar çöllere serpiliyor artık.
dikenler devşiriyor delirerek acıya va gül,gül ötesi olabilmenin bedelini çekiyor serapların arasında.
umarsızlığın adını koydun kalemlere,sözcükler anlamını unutuyor seninle.üşengeçliği hiç öğrenmemiş olmayı yeğlerdim.
kahırları içine hapseden ham bir elmayım.koparmışlar dalımdan.yanıp pişemeden oldum demek zorunda kalmışım.doğmadım.oldum.ölmedim.olgunlaştım.
dikenler devşiriyor delirerek acıya va gül,gül ötesi olabilmenin bedelini çekiyor serapların arasında.
umarsızlığın adını koydun kalemlere,sözcükler anlamını unutuyor seninle.üşengeçliği hiç öğrenmemiş olmayı yeğlerdim.
kahırları içine hapseden ham bir elmayım.koparmışlar dalımdan.yanıp pişemeden oldum demek zorunda kalmışım.doğmadım.oldum.ölmedim.olgunlaştım.
TEZATLARIMIN ANLAMSIZLIÄžINI SEVDANIN CAN ÇEKİŞLERİNDE BULUYORUM.
SERABIM NEREDESİN?
yıldızları yollarıma vuran,mehtabı kanıma dokunan bir gökyüzüsün içimde.karanlıksın...ürpertilerini seziyor gözlerimdeki hevesler,soğuk ve dahası umursamaz oluşundan çileler çekiyor sabırlarım.
parmağıma toprağının kokusu siniyor,kayalaşıyor tırnaklarım.sabrım...sabrım kemik gibi,sabrım yürek gibi,içimin içinde,bedenimin en çok yaralanan yerinde.
can oluşun ve aşk oluşun garipsi bedensizliğinde,hayatlara lal olan bir dil kuruyorum kendime.anlaşılmayı beklemeyen kelimelerim bir kanadın havayı yaladığı yerde.anlaşılabildiğim tek ses bir bebeğin ilk kez anne demesinde.sonraki tüm heceleri çözümsüz...
doğumlar yalan ölümün gerçekliğine inat.yalanlar yalan.herşeyin aslında sevda olan özdür.öz...toprağın,hayatın,kayanın,denizin,gülün. ..gülün özüdür hayat,çiledir yaşamak ve özü bile dikendir uzun bir gölgenin kısa hayatına bakarak.
seyredalıp izlemek denen yaşamsı boşluktayım.varoluş uzaklarda gizli,yakınları yakın kılmayan uzaklarda...beraberlik,mutluluk bilinmeyen ülkelerin iklimlerinde ılık bir nevbahar yağmuru.
yıldızları yollarıma vuran,mehtabı kanıma dokunan bir gökyüzüsün içimde.karanlıksın...ürpertilerini seziyor gözlerimdeki hevesler,soğuk ve dahası umursamaz oluşundan çileler çekiyor sabırlarım.
parmağıma toprağının kokusu siniyor,kayalaşıyor tırnaklarım.sabrım...sabrım kemik gibi,sabrım yürek gibi,içimin içinde,bedenimin en çok yaralanan yerinde.
can oluşun ve aşk oluşun garipsi bedensizliğinde,hayatlara lal olan bir dil kuruyorum kendime.anlaşılmayı beklemeyen kelimelerim bir kanadın havayı yaladığı yerde.anlaşılabildiğim tek ses bir bebeğin ilk kez anne demesinde.sonraki tüm heceleri çözümsüz...
doğumlar yalan ölümün gerçekliğine inat.yalanlar yalan.herşeyin aslında sevda olan özdür.öz...toprağın,hayatın,kayanın,denizin,gülün. ..gülün özüdür hayat,çiledir yaşamak ve özü bile dikendir uzun bir gölgenin kısa hayatına bakarak.
seyredalıp izlemek denen yaşamsı boşluktayım.varoluş uzaklarda gizli,yakınları yakın kılmayan uzaklarda...beraberlik,mutluluk bilinmeyen ülkelerin iklimlerinde ılık bir nevbahar yağmuru.
NEREDESİN DAMLA BERRAKLIK NEREDESİN?
sızıyı utandıran,gülleri özüyle kanatan bu hasret de kimin harcı?kim sararttı adımın son hecesini?kimin hayatına anlam oldu anlamım?sorularım dilimi yaralıyor,cevapsızlığım benliğimi.
bulamayışım aramayışımın esiri olamayacak,sorgularım devam edecek ışıksızlıklarda.ay şahit,gök şahit,martılar şahit olacak mavimsi ölümsüzlüklere.
bir limonun ekşimsi lifleri arasında büyür çekirdeği,özü...ekşi demez asla.asla terk etmez toprağını,asla terk etmez atasını ve asla utanmaz,gocunmaz bir limonun göbeğinde saklı olmaktan.aksine yarışır her gün nefesiyle,savaşır her gün güneşle.
ayırt edemeyişlerim çekip giderken kitaplarımın arasından,ufkuma deli bir hançer uğruyor isabetsizliğin başarısında.
bulamayışım aramayışımın esiri olamayacak,sorgularım devam edecek ışıksızlıklarda.ay şahit,gök şahit,martılar şahit olacak mavimsi ölümsüzlüklere.
bir limonun ekşimsi lifleri arasında büyür çekirdeği,özü...ekşi demez asla.asla terk etmez toprağını,asla terk etmez atasını ve asla utanmaz,gocunmaz bir limonun göbeğinde saklı olmaktan.aksine yarışır her gün nefesiyle,savaşır her gün güneşle.
ayırt edemeyişlerim çekip giderken kitaplarımın arasından,ufkuma deli bir hançer uğruyor isabetsizliğin başarısında.
NEREDESİN ACI?
bir kez kanımı akıtsan toprağıma,adım atamazsın bu şehre.ayağın basamaz,elektriğin geçemez kırıntılarıma.sevemez seni acılarım,ülkem,sevemez seni.
küflü bir ekmeğin yetim kokusunda can bulur hayata hayat getirenler.asıl çalışanlar ve asıl başaranlar doğar bir ekmeğin,bir emeğin içinde.küftür bir doğumu başlatan,iğrenci düşleyenler iğrençleşmeye başlar o an.kokularda eziklik,yaşamlarda boş bir sayfanın ürkekliği.
küflü bir ekmeğin yetim kokusunda can bulur hayata hayat getirenler.asıl çalışanlar ve asıl başaranlar doğar bir ekmeğin,bir emeğin içinde.küftür bir doğumu başlatan,iğrenci düşleyenler iğrençleşmeye başlar o an.kokularda eziklik,yaşamlarda boş bir sayfanın ürkekliği.
NEREDESİN SADELİK?
ellerindeki sözlerle acıyı tadıyor avuçlarım.gözlerin hangi sabahın kırmızımsı taşlarında?bir yolculuğu çağırıyor gibi sesinin duyurduğu.duyumsayamadıklarım sözlerinin köleleri.tutsaklığı esir eden bakışlarının parmaklıklarında ,soğuk kirpiklerine değiyor sevdalarım.duvarları yıkıp,kapıları kırıp görüşlerinin arasında görünmeyenin olmak isteği düşüyor arzularıma.
ÖZGÜRLÜÄžÜM NEREDESİN?
ömürlerin perdesizliğinde kilometrelerin tozları...söylesene seni en çok kim taşır kelimelerinde?kimin alnında ateş olursun,kimin dudağında hece?
tahammüle katlanamayan bir pes ediş bendeki.zoru severim deyip zora dayanamayan şımarık bir veledim.bakma bana.ciddiye alma diyebildiklerimi.tüm hayatım demediklerimde.gör onları.çevirme başını dağlara,yaslama ellerini ağaçların gövdesine.yaprağa izin ver,yaylalara kulak ver.es beni,geç beni,bunları bırak sadece bil beni.
tahammüle katlanamayan bir pes ediş bendeki.zoru severim deyip zora dayanamayan şımarık bir veledim.bakma bana.ciddiye alma diyebildiklerimi.tüm hayatım demediklerimde.gör onları.çevirme başını dağlara,yaslama ellerini ağaçların gövdesine.yaprağa izin ver,yaylalara kulak ver.es beni,geç beni,bunları bırak sadece bil beni.
GÖZÜM NEREDESİN?
sonların feryatlarında acıya susayan gönlümün sesini duy.seni haykıran düşüncelerime gir.ürperten telaşıma,dugusuzluğumun titreyişlerine,soğukluğuma dol.
adın anlamımda,özümde.özüm,tellerinde sesinde.ay şahit,gök şahit,martılar şahit olacak mavimsi ölümsüzlüklere
(Anonim)