Seni Seviyorum ........... Bu başlık bize özel show .......
Fırtına Show ...
|
09-29-2007, Saat: 04:48 AM <
Söylenmeyen sözlerin ağırlığı, demir balyalar gibi çöktü yüreğime...Bir yanardağ misali gönül dağım!Hani bazen diyorum ki patlasa bu yanardağ!...Dökse içindeki her şeyi dışarı!...Boşalsa!...Rahatlasa artık!... Sonra duruyorum...Sonra susuyorum...İçimden çıkan lavların etrafı yangın yerine çevireceğini düşününce kilit vuruyorum dilime...."Yan!" diyorum içime!..."Sadece sen yan!" Ve "Dayan!" diyorum gönlüme!..." Herkes mutlu olsun!Sen dayan!.." Dayan be gönlüm!...Dayan ki , elbet birgün görecektir sevgili arşa yükselen alevlerini...Dayan ki , elbet bir gün sende açan alev kırmızısı güllerin kokusu yâre ulaşacaktır...Dayan ki bir gün alevlerin, sevgilinin gözyaşıyla buluşacaktır...Dayan gönlüm!... Seni de elbet bir anlayan olacaktır!... Dayan be gönlüm!..İçine akıttığın gözyaşınla bile sitem etme sevgiliye!...Derdini başına tac et "Sevgiliden geldi." diye...Ve dayan , sorma "İçime bu yangını salıp da nereye gitti?" diye!...Sen sevgine sadık ol, o seni sevmese bile!... Dayan be gönlüm!...Bîçâre değilsin Yaradan sana yâr...Kimsesiz değilsin, yanında "Kimsesizler kimsesi" var!...Biliyorum! Sığmazsın hiç bir yere bu sevdayla, dünya sana dar!...Ama dayan gönlüm!..Dayan ki her gecenin mutlaka bir sabahı var!... Dayan be gönlüm!...İçindeki aleve attığın tohumları gözyaşınla yeşert!Dayan ki her şey bitecek bir gün, kalmayacak ne gam ne dert!...Alev kırmızısı güllerden der demet demet...Bil ki!...Bil ki bir gün mutlaka bitecek bu hasret!...
09-29-2007, Saat: 04:50 AM <
Bilir misin yalnızlık ne demek? Bilir misin gökyüzündeki yıldızlardan medet ummayı? Uzattın mı elini bir yıldız boyunca belki tutarım diye farkında olmadan?
Uykusuz kalmayı bilir misin sabaha kadar? Hiç küstün mü hayata? Aslında kendindir küstüğün küçüğüm…… Kapatıp gözünü hayaller kurduğun oldu mu geleceğe dair? Bazen küçük bir masumiyet belirir tebessümünde, bazen gözünde hırçın bakışlar. Kızdın mı kendine günlerce? Kendini tanıyamadığın oldu mu hiç? Bazen cesaret edemeyen konuşmaya ve bazen hiç susmayan sen. Sevdin mi birini? Her yağmur yağışında saatlerce bekledin mi? Sevdiğini pencerenin önünde? Bir yudum sevgi için dilendiğin oldu mu sert bakışlardan? Yaslanacak bir omuz aradın mı?Birden güldüğün oldu mu sebepsiz? Her şeyde kendini bulmadın mı hiç? Rüyalarda yaşadığın oldu mu hayatını,istemediğin oldu mu uymayı? Baktığın ama göremediğin oldu mu etrafı? Ufak bir sorunu büyütüp ölmeyi de mi istemedin hiç? Sebebini bilmediğin bir ağırlık çökmedi mi üstüne? Büyüdüğünü fark edip zamana düşman oldun mu? Hecelerin az geldiği, kelimelerin yetmediği oldu mu duygularını anlatmaya? Ağladığın oldu mu sebepsizce sabaha kadar? Belki sen ağlamayı bilmiyorsundur, sevmeyi bilmediğin gibi….. İki damla yaş değildir ağlamak. Önce hüzünlenmek sonra düşünmek,hayal etmek anıları yaşamak büyük bir özlem içinde o küçük oyuncak bebeğe sarılmak….. İşte budur ağlamak ve yalnızlığı yeniden yaşamak… Sensizlik diyarlarında geziniyorum,her gün….. Her sana uzandığımda ellerim boşlukta yalnızlığın verdiği ızdırapla kıvranıyor. İleride bir gün buluşacağı ellerin hayaliyle yaşıyor. Bir gün uzaklara gidip unutuldun hissine kapılırsan hayatının en büyük hatasını yapmış olacaksın. farkında olmadan birilerin kalbinde,birilerin beyninde,birilerinin gözlerinin önünde olduğunu bilmeyeceksin. Bunun için ağlayacaksın. boş yere göz yaşı dökeceksin ama bunun boş yere olduğunu asla bilmeyeceksin hayatının anlamını,varolmanın bazılarına verdiği mutluluğu yaşattığın o güzel duyguyu asla anlamayacaksın ANLAYAMAYACAKSIN…..
09-29-2007, Saat: 04:53 AM <
Bazen çocuklaştırır..
Bazen Korkutur.. Bazen Üşütür... Bazen Çıldırtır... Bazen Bir Ömür Boyu Beklemektir...... Bazen Sus'kunluktur...!! Yanlızlık Acıdır.... Yanlızlık Özlemdir...!!! Yanlızlık Ağlatır.. Yüreğimizin En Ücra Köşelerine Sinen, Tarfifi Anlatılmaz, Emsalsiz Acılardır ; Yanlızlık...!!
09-29-2007, Saat: 04:55 AM <
AŞK OLSA GEREK Öyle tutkuluydun ki hayata başlarken... Şimdiyse küçücük bir çiçek teselli ediyor seni... Aradaki o büyük boşluğun adı, Aşk olsa gerek...
09-29-2007, Saat: 04:56 AM <
Bir " Umut " Yalnızlığı Sadece
“ Cümleleri yine sana yordum.. Kabul eyle..” Ağlama sakın / Yıkılırım… Sakın bir damla gözyaşı dökme kirpiklerinden. Yıkılır ölüme kurduğum barikatlar. Bağlanır dilim. Sakın akmasın yüreğin ayak uçlarına. Sarılır dudaklarım senden önce saklambaç oynadığım gecelere. Susuzluğuma bakıp da sakın nehirleri giyinme üzerine...Tel tel kızarmasın gözbebeklerin. Sancılanır yine umutla sardığın yamalarım..Kapanır kepenkler. Nice aynalar kırılır yüreğimin sahnelerinde..Ağlama diyorum sana. Bulutlara özenip sağanak halinde yağma üzerime..Bıçağın en keskin yüzü ol da saplan böğrüme. Ama kızarmasın gönül bahçem. Ellerimizle ektiğimiz ve gülüşlerimizle yeşerttiğimiz “ umut “ sahifesi ıslanmasın..Yetim kalan serçeler üşümesin ıslak kirpiklerinde. Gülümsemene alışmış gökyüzü yine kara bulutlara rehin düşmesin..Ağlama..Düşerim..Yalpalarım ağlayışların sessiz çığlıklarında. Biliyorum hayata rehin bir mültecisin kendi yüreğinde. Yangınlara verdin tüm defterleri. Elinde sadece birkaç umut yaprağı ve de yorgunluktan muzdarip ben..Aldırma sen…Her şeye inat bana dik durmayı sen öğretmiştin. Şimdi sıra sende..Bu zamana kadar akıttığın her gözyaşına bir gülü feda ettim. Sakın ağlama ne olur. Sen ağladıkça yüreğimden bir parçayı koparıyorum..Kopardıkça kaybediyorum. Kaybettikçe ölüyorum. Sorma neden diye.Sen sicim sicim yağdıkça üzerime..Ben yavaş yavaş ölüyorum… Korkma sakın / Yanında ben varım.. Ben seni bir kelebeğin en narin dalında büyüttüm. Dünya’ya gözlerini yeni açmış bir bebeğin narinliğinde sakladım seni..Biliyorum dönsen karanlığın ayak dibi, yürüsen bir adım sonrası uçurum. Kal öylece..Çıkar kendini kuyulardan. Yetmedi mi kendinle savaşın ? Yetmedi mi kendine zalimce saldırışın ? Korkularınla savaşmaktansa ölmek çare ise vur kendini. Ama önce beni çiğnemelisin..Yılgın olabilirsin hayatın isimsiz ihtilallerinde..Her buluttan bir hüzün çalmış olabilirsin..Bu kadar çaresiz, bu kadar dirayetsiz olamazsın. Eğer benim sevdiğim isen bu kadar pes edemezsin. Bırak üzerine yürüsün hayat. Bırak üstüne çullansın acılar..Sığın bir nefeslik Cennetime. Sokul bir umut türküsüne..Korkun ölüm ise; dudaklarımda saklı son nefesin. Korkma kendinden. Korkma bizden..Biliyorum uçsuz bucaksız düşüncelerdesin. Diptesin. En derinde..Yetmedi mi kendini ipsiz uçurumlara saldığın ? Yetmedi mi korkularına inat kendini “ kendi “ yüreğine astığın ? Kendime yarım cümlelik adam dediğimde bana delice kızan “ sen “şimdi korkulara yenik düşen yüreğine çift sözün yok mu ? Bırak korkular çerçevelesin etrafını. Eğme başını diyorum eğme. Bitâp düşsen de gece yarısı korkularından gözlerimde yeşeren hayatla umutlan sen..Sokul çatısı olmayan evimizin sıcaklığına..Yoksa sen korktukça tükenirim. Tüketirim bendeki beni..Bir serçeye özenirim yüzüm..Bir namlunun sıcaklığına kanar çocukluğum. Kaybolurum..Yok olurum…Tutuklu kalırım kalemin sızlayan dibinde. Akmaz sözlerim dilimin ucundan..Düşerim. Düştüğüm yer senin korkuların olmasın sakın..Gözlerini kapama sakın..Korkularında bir martı can verir..Bir de ben..Sabırsızımdır bilirim. Ya ben senden önce korkularına yenik düşersem..Ya ben ölümü mavzere hediye eylersem ..Sığınacak bir yer olarak karanlığı belleme. Diren ve savaş. Kendin için savaşacak takat bulamıyorsan bari “ umut “ için savaş..Hadi bu gece uykusuzluğu sil at gözlerinden..Korkularına inat sen sevmeye devam et…Yoksa..Yoksa…Gözlerimdeki gökkuşaklarını bir bir sererim sabırsız toprağa… Susma sakın / Her cümlende ben nefes alırım… Göremezsen de gözlerimdeki kanatsız kelebekleri, sen cümleler kur bana dair. Yorgunluğuma, uykulardan arındırılmamış sevdama aldırmadan sen anlat beni. Bırak beni anlatmaya çalışırken katili ol alfabesin. Titresin dudakların adımı anınca. Ama sakın susma. Susarsan kefen olur nefesin. Bilmediğim okyanuslar çatlamış dudaklarıma el sürer. Sen sustukça kirlenirim çelimsiz duraklarda. Ve bilirsin suskunluğun kirini ancak ölüm paklar..Biliyorum mevsimlerden sonbahardasın..Dalların solmakta yine. Yine acılar yüreğinde başrolde. Gel etme. Diline kepenkler vurulsa da sen giyme susuzluğu..Bizim / benim sana ihtiyacım/ız var..Susarsan tek bir kum tanesi akmaz zaman zulasından. Dibe vurur köklerim..Bilirsin ben yüzme bilmem..Boğulurum sessizliğin kör derinliğinde..Eririm. Çözülürüm yavaş yavaş. Esirgeme beni dudaklarından..Olur olmadık an ismimi. Her bir cümlene katmasan da her gülüşünde sayıkla bendeki “ seni “. Susma, karanfiller örtmesin üzerimi..Kıyısız kalmasın bendeki öznelerin. Susma, içimdeki dilenci kanamasın. Rehin düşmesin mürekkebim bozkır toprağına. Susma ne olur. Kopmasın sende saklı kıyametim..Biliyorum attığın her adım sonrası yangın yeri..Köşe başları tutulmuş..Eller tetikte. Her kelimende bir ölüm saklı..Ama sen konuş beni. Bedeli ne olursa olsun sen sadeliğimi kelimelerinle zenginleştir. Yeni anlamlar yükle sevdamın yalınlığına. Dudaklarındaki en değerli hazine olan nefesine kat. Öznesizliğim yeniden kanamasın..Sakın susma… Etrafta bir yalnızlık kokusu… Kuyularda Yusuf susturulmuş.. Köşe başları ise tutulmuş.. Korkular revaçta. Başrollerde ise ölüm.. Ve mevsim sonbahar.. Ve gözlerden akan, Bir “ umut “ yalnızlığı… Hem de sicim sicim… Doğrul eğildiğin yerden.. Kopar at serçe ıslaklığı kirpiklerinden.. Adının sadeliğinde yaşa sadece. Sana reva görülen acıya inat, Sen şükret Eyyubvari.. Bu kadar kolay olmamalı pes etmek ? Bu kadar zor olmamalı direnmek ? Alnının ortasına dayansa namluyu hayat, Bu kadar suskun olmamalı ölmek ? Pes ediyorsan, Namlu hazır.. Yenilgiyi kabul ediyorsan, Mezar hazır.. Hayatı değil de, Uykusuzluğu istiyorsan Ölüm hazır… Ama tek bir şartla.. Önce beni öldür.. “ Kazandığım her şeyi senden bildim ben.. Varsın ölüm sen diye gelsin kapıma…” |
« Önceki Konu | Sonraki Konu »
|
Konu ile Alakalı Benzer Konular | |||||
Konular | Yazar | Yorumlar | Okunma | Son Yorum | |
Firar Firtina(Buda benden size gelsin dost) | K€$K!NßI¢@K | 11 | 985 |
10-18-2007, Saat: 11:16 PM Son Yorum: Firari Fırtına |
Konuyu Okuyanlar: 2 Ziyaretçi