Hergün biraz daha anlaşılmaz olur Dünya
bu yaşlar kırmızı yaşlar değil
kırmızı yaşlar anlayış yaşlarıdır
bu yaşlar kendini salma yaşı değil
ellerin yanma yaşı bu yaşlar
kalbin soğuma yaşı
gözlerin acıma yaşı
başını alma yaşı bu yaşlar
alıp da gitme yaşı
“Neden gidersin alıp başını?”
anlayamam sizi, bundan
“Neden hep anlamak istersin?”
anlamadan tanıyamam
ne kaldı geriye benden
bir “ah”kaldı
perişan bir iz
gölgesiz bir yaz
yazlar kaldı uçan
kapılar kaldı, kapalı kapılar
yollar kaldı, biraz kırık
yollar biraz dargın
durgun sular kaldı
dalgalı sular
kardeş sular
yaşlı sular
benden geriye ne kaldıysa kaldı
önemsiz şeyler bunlar:
demek, kırık bir masa, kapalı kapılar, isli bir çaydanlık
pervazda bir el, kaçak bir yolcu, saksıda kırmızı bir çiçek
ama ne çiçek…
gidiyorum ve giderken dökülüyor anlamlar…
bu yaşlar kırmızı yaşlar değil
kırmızı yaşlar anlayış yaşlarıdır
bu yaşlar kendini salma yaşı değil
ellerin yanma yaşı bu yaşlar
kalbin soğuma yaşı
gözlerin acıma yaşı
başını alma yaşı bu yaşlar
alıp da gitme yaşı
“Neden gidersin alıp başını?”
anlayamam sizi, bundan
“Neden hep anlamak istersin?”
anlamadan tanıyamam
ne kaldı geriye benden
bir “ah”kaldı
perişan bir iz
gölgesiz bir yaz
yazlar kaldı uçan
kapılar kaldı, kapalı kapılar
yollar kaldı, biraz kırık
yollar biraz dargın
durgun sular kaldı
dalgalı sular
kardeş sular
yaşlı sular
benden geriye ne kaldıysa kaldı
önemsiz şeyler bunlar:
demek, kırık bir masa, kapalı kapılar, isli bir çaydanlık
pervazda bir el, kaçak bir yolcu, saksıda kırmızı bir çiçek
ama ne çiçek…
gidiyorum ve giderken dökülüyor anlamlar…