İLK VE SON MEKTUP
İlk ve son yazdığım mektup bu sadece sana.Hiç mektup yazmadım ben hiç böle de aşık olmadım.Sensiz hiç kalmadım soğuk geceler geçirmedim sensiz, ağlamadım gidenlerin ardından yanmadı yüreğim alev alev ben hiç ölmek istemedim aşk için.Şu halime bak bana bunu senmi yaptın beni bu hale senmi getirdin.Sana satır satır ağladım göz yaşlarımdan mektuplar bile yazdım ya artık varmı bundan sonra benim için yaşam varmı hayatın güzelliği.Sen gittin ya ben hiç açmadım perdeleri bakmadım güneşe gülen gözlerimle kumsalda yürümedim denizin kokusunu içime doya doya çekmedim sen gittin ya ben hiç kendime gelemedim.Bu satırlar sana beni anlatsın benim sana anlatamadıklarımı söylesin.Şimdi ne yapıyorsun nerdesin kimlesin acaba sende beni düşünüyormusun ben hep seni düşünüyorum hep sana ağlıyorum ben senin açını yüreğime resmini bastırıp avunuyorum.Bu gidiş öyle bir gidiş ki artık ben yaşayamıyorum nefes alamıyorum yokluğun çok zor be sevdiğim artık dayanamıyorum Döngel demeyi çok istedim gitme demeyide ama dilimi bağladılar sanki, ardından sustum gözyaşlarım bile anlatamadı sana gitme diyemedi.Hatırlarmısın son gecemizi döneceğim birgün dedin bekle geleceğim yanına dedin.Sen gideli çok zaman geçti ben hala aynı yerde bekliyorum ne gelen var ne bir haber,ve ben halen umutla seni anıyorum biliyorum gelmeyeceksin ama kendimi avutuyorum.Çok şey öğrettin bana sevmeyi ağlamayı ama beklemeyi ve unutmayı öğretmedin.Ama ben senden sonra birşeyi öğrendim ayrılığın zaten ölümün ilk adı olduğunu mezar taşının yazdığımız son mektup olduğunu kefenin giydiğim son gelinlik olduğunu ve toprağın kapanan son sayfa ben hiç açmadım perdeleri bakmadım güneşe gülen gözlerimle kumsalda yürümedim denizin kokusunu içime doya doya çekmedim sen gittin ya ben hiç kendime gelemedim.Bu satırlar sana beni anlatsın benim sana anlatamadıklarımı söylesin.Şimdi ne yapıyorsun nerdesin kimlesin acaba sende beni düşünüyormusun ben hep seni düşünüyorum hep sana ağlıyorum ben senin açını yüreğime resmini bastırıp avunuyorum.Bu gidiş öyle bir gidiş ki artık ben yaşayamıyorum nefes alamıyorum yokluğun çok zor be sevdiğim artık dayanamıyorum Döngel demeyi çok istedim gitme demeyide ama dilimi bağladılar sanki, ardından sustum gözyaşlarım bile anlatamadı sana gitme diyemedi.Hatırlarmısın son gecemizi döneceğim birgün dedin bekle geleceğim yanına dedin.Sen gideli çok zaman geçti ben hala aynı yerde bekliyorum ne gelen var ne bir haber,ve ben halen umutla seni anıyorum biliyorum gelmeyeceksin ama kendimi avutuyorum.Çok şey öğrettin bana sevmeyi ağlamayı ama beklemeyi ve unutmayı öğretmedin.Ama ben senden sonra birşeyi öğrendim ayrılığın zaten ölümün ilk adı olduğunu mezar taşının yazdığımız son mektup olduğunu kefenin giydiğim son gelinlik olduğunu ve toprağın kapanan son sayfa olduğunu.
olduğunu.
İlk ve son yazdığım mektup bu sadece sana.Hiç mektup yazmadım ben hiç böle de aşık olmadım.Sensiz hiç kalmadım soğuk geceler geçirmedim sensiz, ağlamadım gidenlerin ardından yanmadı yüreğim alev alev ben hiç ölmek istemedim aşk için.Şu halime bak bana bunu senmi yaptın beni bu hale senmi getirdin.Sana satır satır ağladım göz yaşlarımdan mektuplar bile yazdım ya artık varmı bundan sonra benim için yaşam varmı hayatın güzelliği.Sen gittin ya ben hiç açmadım perdeleri bakmadım güneşe gülen gözlerimle kumsalda yürümedim denizin kokusunu içime doya doya çekmedim sen gittin ya ben hiç kendime gelemedim.Bu satırlar sana beni anlatsın benim sana anlatamadıklarımı söylesin.Şimdi ne yapıyorsun nerdesin kimlesin acaba sende beni düşünüyormusun ben hep seni düşünüyorum hep sana ağlıyorum ben senin açını yüreğime resmini bastırıp avunuyorum.Bu gidiş öyle bir gidiş ki artık ben yaşayamıyorum nefes alamıyorum yokluğun çok zor be sevdiğim artık dayanamıyorum Döngel demeyi çok istedim gitme demeyide ama dilimi bağladılar sanki, ardından sustum gözyaşlarım bile anlatamadı sana gitme diyemedi.Hatırlarmısın son gecemizi döneceğim birgün dedin bekle geleceğim yanına dedin.Sen gideli çok zaman geçti ben hala aynı yerde bekliyorum ne gelen var ne bir haber,ve ben halen umutla seni anıyorum biliyorum gelmeyeceksin ama kendimi avutuyorum.Çok şey öğrettin bana sevmeyi ağlamayı ama beklemeyi ve unutmayı öğretmedin.Ama ben senden sonra birşeyi öğrendim ayrılığın zaten ölümün ilk adı olduğunu mezar taşının yazdığımız son mektup olduğunu kefenin giydiğim son gelinlik olduğunu ve toprağın kapanan son sayfa ben hiç açmadım perdeleri bakmadım güneşe gülen gözlerimle kumsalda yürümedim denizin kokusunu içime doya doya çekmedim sen gittin ya ben hiç kendime gelemedim.Bu satırlar sana beni anlatsın benim sana anlatamadıklarımı söylesin.Şimdi ne yapıyorsun nerdesin kimlesin acaba sende beni düşünüyormusun ben hep seni düşünüyorum hep sana ağlıyorum ben senin açını yüreğime resmini bastırıp avunuyorum.Bu gidiş öyle bir gidiş ki artık ben yaşayamıyorum nefes alamıyorum yokluğun çok zor be sevdiğim artık dayanamıyorum Döngel demeyi çok istedim gitme demeyide ama dilimi bağladılar sanki, ardından sustum gözyaşlarım bile anlatamadı sana gitme diyemedi.Hatırlarmısın son gecemizi döneceğim birgün dedin bekle geleceğim yanına dedin.Sen gideli çok zaman geçti ben hala aynı yerde bekliyorum ne gelen var ne bir haber,ve ben halen umutla seni anıyorum biliyorum gelmeyeceksin ama kendimi avutuyorum.Çok şey öğrettin bana sevmeyi ağlamayı ama beklemeyi ve unutmayı öğretmedin.Ama ben senden sonra birşeyi öğrendim ayrılığın zaten ölümün ilk adı olduğunu mezar taşının yazdığımız son mektup olduğunu kefenin giydiğim son gelinlik olduğunu ve toprağın kapanan son sayfa olduğunu.
olduğunu.
MEKTUP
Çok mutluydum. Gün içinde neler yaptığımı, nelere kızıp, nelerle mutlu olduğumu, tek tek anlattım. Mevsimlerin ve insanların nasıl karışık ve beklenmedik olduklarını yazdım.
"Yine zamansız yağmurlar" dedim, "Daha önce, hiç bu kadar zayıf değildi güneş ışınları" dedim, "Gerçekten buradaki şarkıları hiç öğrenmeyecek, bilmeyecek, söylemeyecek misin?" dedim. Çok uzun bir mektup oldu. Başından sonuna kadar okudum da.
Neler yazmışım diye merakımdan.
Sonra çekmecemden bir zarf çıkarıp, adını yazdım. Büyük harflerle, yalnızca adını. Adresini bilsem gönderir miydim, bilmiyorum. Mektup cebimde. Cebim yüreğime yakın. Yüreğim sende. Sen yüreğime yakın. Öyleyse mektup sende.
Çok mutluydum. Gün içinde neler yaptığımı, nelere kızıp, nelerle mutlu olduğumu, tek tek anlattım. Mevsimlerin ve insanların nasıl karışık ve beklenmedik olduklarını yazdım.
"Yine zamansız yağmurlar" dedim, "Daha önce, hiç bu kadar zayıf değildi güneş ışınları" dedim, "Gerçekten buradaki şarkıları hiç öğrenmeyecek, bilmeyecek, söylemeyecek misin?" dedim. Çok uzun bir mektup oldu. Başından sonuna kadar okudum da.
Neler yazmışım diye merakımdan.
Sonra çekmecemden bir zarf çıkarıp, adını yazdım. Büyük harflerle, yalnızca adını. Adresini bilsem gönderir miydim, bilmiyorum. Mektup cebimde. Cebim yüreğime yakın. Yüreğim sende. Sen yüreğime yakın. Öyleyse mektup sende.