[SIZE=2]O adam….
[/SIZE]
O adam ki…Onu ilk gördüğünde yavru bi yunustu kız.Çocukca sevimlilikleriyle,sinirlenince kırpılan gözkapaklarıyla,incecik parmaklarıyla,gülümseten gülüşüyle,olanca saflığıyla bi yavru yunus…29 martı çok sevdiren bi yavru yunus…
O adam ki hayat onun için sadece “O” oldu.Geleceği,sevinci,kederi onunla yaşadı,onun uğruna yaşadı.Bi gelecek düşledi hep.Ona ilk defa içini açarken,ona gel sevdiğim ol derken söylediklerini hiç unutmadı.O na dedi ki "gel hayatıma gir,sevdiğim ol,çocuklarımın annesi ol,biliyorum belki çok erken bunları söylemek için ama içimden dolup taşıyor bunlar,içim böyle istiyor bende sana söylüyorum".Çocuklarının annesi olsun istedi adam yalan yook,gülüşünü alsın istedi,mavi gözlerini,güzel saçlarını…
O adam ki, yalan dünya onu denerken oyunlarıyla,tek avuntusuydu yavru yunusu.O tuttu ellerini,O ümit verdi,O “biz” varız dedi,hayat verdi.Küsmeye hazırken adam,o tuttu ellerinden,dünya var dedi,yaşamak var..Gün geldi,adam aşığım sana dedi bütün içtenliğiyle.Dedi sen hayatımsın “Dünyada ve Cennette” sensin istediğim.Beraber yaşlanmak istediğim…
O adam ki,çok sevdi onu,hemde çoook.Gördü aşk karşılıksız değil,ona bakıp aşkından ağlayan,gözleri parlayan bir kadın var..Daha da sarıldı bu sevdaya...Bir yabancı gün gelir aileden biri olur mu?O oldu adam için.Hemde ilk sıradan,en önemliden,en kıymetliden bir sıra,bir aşk,bir sevda...Kimse olmaz diyemedi,açamadı ağzını.Sevginin büyüdüğü yerde yabancı sesler susardı çünkü.Susmasa da adamın sevdası yıkardı engelleri.Gözü karaydı...Ölüm olsa durmazdı aşk uğruna…Yalan dünya derdi kendince,ölüm varsa ya sevdiğimiz uğruna olsun ya da memleket uğruna..Öyle kutsaldı şekermelek,nasıl sevildi anlayamadı...
O adam ki, o papatyaya hayatı anlattı hep.Hep güçlü olsun,dik dursun istedi.Salmasın kendini benim desin istedi.O sendelese aşkı tutsun elinden istedi…İnsanları anlattı ona,yaşamayı,sevdayı,yalan dünyayı…Bilmeden bi gün kanatlanır uçar gider,anlattı hep,sandı hep onun.Sandı hep yanı başında.Sandı hiç gitmez,kalır hep gözlerinde,dizlerinde.Çocuklarının anası olucaktı ya şekermelek,güçlü olmalıydı hayatı bilmeliydi şekermelek...Bilmeden gideceğini O adam,inandı mavi gözlerine,içindeki o parıltıya…
Gitti deniz gözlü…Gitti mavi papatya…Gitti şekermelek…Ardına bakmadan,halini düşünmeden gitti..Gitti ki O adamın içindeki sancıyı,gitmeyi bi Yaradan bilir,bi de o adam…Sevdası bütün iliklerine işlemiş O adam…Söyleseler önceleri güleceği acıyı,inanmıyacağı günleri,gitmeleri yaşadı adam…Hiç bu kadar sarsılmadım dedi kalbi,kabullenemedi beyni,nefes alamadı ruhu…Dondu hayat sanki onun için.Anlayamadı nedenini,sevgilinin sadakatsizliğini..Böyle yitip gidip gitmesini…Kokum varken üstünde hala,nasıl dedi kendi kendine…Nasıl…..
O kadın mı?..
O kadın ki adam onu ilk tanıdığında saçları omzunun üstünde bir papatyaydı.İlk açışlarını yaşayan,dünya kadar neşeli,neşeli bir çocuk kadar umutlu,bütün sevimliliğle bir papatya...
Onu ilk gördüğü ana dönerse adam,hikayenin ilk başladığı yere.Bir üniversite açık öğretimini destekleyen özel bir kurstu bu aşkın başladığı yer.Kader bu ya,adam başka kursa gidecekten bi tanıdığı illede buraya gelsin istedi.Adam kırmadı dostunu.Herkesin önceleri başlayıp kaynaştığı sınıfa girdi bir gün sabah saatlerinde..
Girdi,selamlaştı,merhabalaştı sınıfla,bi yer beğenip arkalarda oturdu..Karşı sıranın sonlarına gittiğinde gözü,orda bütün masumluğuyla duran,dikkati tahtata bi yavru yunus gördü.Hiç dinlemeden dersi aklı O na takıldı durdu.Durdursa ya,durduramadı kendini.Döndü durdu,kaçamak gözlerle O na baktı,içinde neşeyle koşturan çocuklar vardı sanki.Anlamasa da içindeki neşeyi,baktı durdu adam bu masum yunusa...
Teğelledi kalbi onu.İçinde tarifsiz bir emir vardı,git konuş,git yalvar,git aşkı,masumluğu,hayatı iste ondan diye..
27 Mart 2004 günü hiç geçmek bilmedi adam için.Karalıydı o gün açılacaktı papatyaya.Açıldı da,sanki konuştuğu ilk kadındı.Anlattı derdini.Papatya o gün olmaz dedi ders çıkışı.Üzüldü adam,çok üzüldü ama bi umut,bi ses vardı içinde onu çağlayan...
29 Martta yine dedi,konuşucam.Başka arkadaşlarla alsancaktaydı karar verdiğinde.Apar topar çıktı,koşturarak döndü dersaneye.Yakaladı onu,kalbi belki dakikada birkaç yüz atarken.O günü kimse unutmaz eşden dosttan yana.O konuşma 2 saati geçip gitmişti çünkü.Adam ona gel bi sevda yaşayalım dedi.Olmazsa gidersin ve hiçbişey kaybetmezsin dedi,bana,bize bir şans ver dedi,ben içimden geliyo ki sana söylüyorum şuan,çocuklarımın annesi ol istiyorum dedi.Güldü şekermelek bütün içtenliğiyle.O gülüş ki, yazarken adam bu mısraları, gözünün önüne gelir O an......
Tamam dedi şekermelek..Tamam artık beraberiz...
Anlatılmaz ki o an ki sevinç.Anlatılmaz ki adamın içinde,onu sürükleyen duyguların bayram sevinci..Anlatılsa ya,anlatılmaz ki...
Günler geçti,beraberdi artık bu iki yürek.Adam zor işinde kaygısız,bütün azmiyle çalışmakta.Dünya başka bi güzel,Dünya başka bi umut,Dünya iyi ki var...
Gün geldi Adam sabah saatlerinde yan yana oturdukları taburede ellerini tuttu şekermeleğin.Baktı gözlerine bir onay gördü gözlerinde ki,O an dünyalar birbirine kavuştu,bütün iyi insanların kalbini bi mutluluk sardı...
Aylar yılları kovaladı bu sevdada.Yaşanan sancılara rağmen bu aşk hiç kırmadı birbirini sevdalıların.Onlar hep sarıldılar birbirlerine..Hep gelecekten bahsettiler,umut verdiler,aşk serptiler yüreklerine...
Herkes ama tanıyan herkes imrendi bu aşka.Ne çok yakışıyolar diyenler,ne tatlılar diyenler,bi sevda olucaksa onlarınki gibi olmalı diyenler...
Çok ama çok şey yaşadı bu iki yürek.Beraber paylaştıkları hayatı,beraber büyüyerek öğrendiler.Adam eskilerde hırçın,asabi biriyken sakinleşti ay ve ay.Durulup sevdiği dünyaya şevkatle bakar oldu.Zaman geldi adamın hırçınlığıda,asiliğide yokoldu.Hissetti adam,dedi bir insanı sevmekle başlayacak herşey dedikleri ,bu olsa gerek...
Ayıkken çok anlatamazdı içini.Alkollüyken tam açar,kelimelerin engelsiz çıkmasına izin verirdi.Aşkını,sevdasını arkadaşlardan başka odalara sığınıp anlatırdı sevdiğine..Gün geldi ona şekermelek dedi.Hiç duymasa da bu kelimeyi daha önce ,yaradan içindeki sevdayı böyle dile getirtti O na..
Bi gün ki adı virandır,adı sigaramın dumanıdır adam için,ona aşığım dedi,yavru yunusun,şekermeleğin üstünde siyah bir tişört,koynunda bir deniz kızı kolyesi...
.................................................. .................................................. ...
Gün geldi ki o güne lanetler saymak boynun borcudur O adamın ayrıldılar.Herkes bu aşkta gidecek taraf olursa adam olur derken,şekermelek ben gidiyorum dedi.Başka dünyalar aklıma takıldı,yuvadan uçma zamanı geldi dedi,oyunlarından çok şey öğrendim ama gitmeliyim dedi ve gitti şekermelek..
Ardına bakmadan,onu başka birinin böyle seveceğine aldırmadan gitti...
İnandı kendince dünya onsuz daha güzel olur diye,bıraktı doğucak mavi gözlü çocukları,bir evde adamın hayalleinde var olan eğlenerek geçicek zamanları ve daha nice tonluk güzel anları..
İnandı daha iyisi var,beğenen var daha seven de çıkar diye...
Oysa O adam gibi severmiydi başka biri.Onun gibi ailesiyle bir tutarmıydı onu,severmiydi,korurmuydu bi abi gibi,uğruna can verecek kadar gözü kara olurmuydu,ona verdiği her anının kıymetini kadrini bilirmiydi...
Biri,bişey,bir güç çıkıp dese, her şey en son kaldığı yerden devam edecek ama bi diyeti var…Koyardım masanın üstüne hayatımı.Seç istediğini al ve ver bana onu…
Ve gitti şekermelek yıkarak,dağıtarak,acıtarak...
Ve gitti maviperi herkesin imrendiği aşkı yıkarak...
Bilmedi aşk bitsede bi gün kalmalıydı kadir kıymet,kalmalıydı yaşanmışlar,beklemeliydi anıların hatrına bu kara günler...
O kadın mı? O na hitap anlatılacaklar bu kadar
[/SIZE]
O adam ki…Onu ilk gördüğünde yavru bi yunustu kız.Çocukca sevimlilikleriyle,sinirlenince kırpılan gözkapaklarıyla,incecik parmaklarıyla,gülümseten gülüşüyle,olanca saflığıyla bi yavru yunus…29 martı çok sevdiren bi yavru yunus…
O adam ki hayat onun için sadece “O” oldu.Geleceği,sevinci,kederi onunla yaşadı,onun uğruna yaşadı.Bi gelecek düşledi hep.Ona ilk defa içini açarken,ona gel sevdiğim ol derken söylediklerini hiç unutmadı.O na dedi ki "gel hayatıma gir,sevdiğim ol,çocuklarımın annesi ol,biliyorum belki çok erken bunları söylemek için ama içimden dolup taşıyor bunlar,içim böyle istiyor bende sana söylüyorum".Çocuklarının annesi olsun istedi adam yalan yook,gülüşünü alsın istedi,mavi gözlerini,güzel saçlarını…
O adam ki, yalan dünya onu denerken oyunlarıyla,tek avuntusuydu yavru yunusu.O tuttu ellerini,O ümit verdi,O “biz” varız dedi,hayat verdi.Küsmeye hazırken adam,o tuttu ellerinden,dünya var dedi,yaşamak var..Gün geldi,adam aşığım sana dedi bütün içtenliğiyle.Dedi sen hayatımsın “Dünyada ve Cennette” sensin istediğim.Beraber yaşlanmak istediğim…
O adam ki,çok sevdi onu,hemde çoook.Gördü aşk karşılıksız değil,ona bakıp aşkından ağlayan,gözleri parlayan bir kadın var..Daha da sarıldı bu sevdaya...Bir yabancı gün gelir aileden biri olur mu?O oldu adam için.Hemde ilk sıradan,en önemliden,en kıymetliden bir sıra,bir aşk,bir sevda...Kimse olmaz diyemedi,açamadı ağzını.Sevginin büyüdüğü yerde yabancı sesler susardı çünkü.Susmasa da adamın sevdası yıkardı engelleri.Gözü karaydı...Ölüm olsa durmazdı aşk uğruna…Yalan dünya derdi kendince,ölüm varsa ya sevdiğimiz uğruna olsun ya da memleket uğruna..Öyle kutsaldı şekermelek,nasıl sevildi anlayamadı...
O adam ki, o papatyaya hayatı anlattı hep.Hep güçlü olsun,dik dursun istedi.Salmasın kendini benim desin istedi.O sendelese aşkı tutsun elinden istedi…İnsanları anlattı ona,yaşamayı,sevdayı,yalan dünyayı…Bilmeden bi gün kanatlanır uçar gider,anlattı hep,sandı hep onun.Sandı hep yanı başında.Sandı hiç gitmez,kalır hep gözlerinde,dizlerinde.Çocuklarının anası olucaktı ya şekermelek,güçlü olmalıydı hayatı bilmeliydi şekermelek...Bilmeden gideceğini O adam,inandı mavi gözlerine,içindeki o parıltıya…
Gitti deniz gözlü…Gitti mavi papatya…Gitti şekermelek…Ardına bakmadan,halini düşünmeden gitti..Gitti ki O adamın içindeki sancıyı,gitmeyi bi Yaradan bilir,bi de o adam…Sevdası bütün iliklerine işlemiş O adam…Söyleseler önceleri güleceği acıyı,inanmıyacağı günleri,gitmeleri yaşadı adam…Hiç bu kadar sarsılmadım dedi kalbi,kabullenemedi beyni,nefes alamadı ruhu…Dondu hayat sanki onun için.Anlayamadı nedenini,sevgilinin sadakatsizliğini..Böyle yitip gidip gitmesini…Kokum varken üstünde hala,nasıl dedi kendi kendine…Nasıl…..
O kadın mı?..
O kadın ki adam onu ilk tanıdığında saçları omzunun üstünde bir papatyaydı.İlk açışlarını yaşayan,dünya kadar neşeli,neşeli bir çocuk kadar umutlu,bütün sevimliliğle bir papatya...
Onu ilk gördüğü ana dönerse adam,hikayenin ilk başladığı yere.Bir üniversite açık öğretimini destekleyen özel bir kurstu bu aşkın başladığı yer.Kader bu ya,adam başka kursa gidecekten bi tanıdığı illede buraya gelsin istedi.Adam kırmadı dostunu.Herkesin önceleri başlayıp kaynaştığı sınıfa girdi bir gün sabah saatlerinde..
Girdi,selamlaştı,merhabalaştı sınıfla,bi yer beğenip arkalarda oturdu..Karşı sıranın sonlarına gittiğinde gözü,orda bütün masumluğuyla duran,dikkati tahtata bi yavru yunus gördü.Hiç dinlemeden dersi aklı O na takıldı durdu.Durdursa ya,durduramadı kendini.Döndü durdu,kaçamak gözlerle O na baktı,içinde neşeyle koşturan çocuklar vardı sanki.Anlamasa da içindeki neşeyi,baktı durdu adam bu masum yunusa...
Teğelledi kalbi onu.İçinde tarifsiz bir emir vardı,git konuş,git yalvar,git aşkı,masumluğu,hayatı iste ondan diye..
27 Mart 2004 günü hiç geçmek bilmedi adam için.Karalıydı o gün açılacaktı papatyaya.Açıldı da,sanki konuştuğu ilk kadındı.Anlattı derdini.Papatya o gün olmaz dedi ders çıkışı.Üzüldü adam,çok üzüldü ama bi umut,bi ses vardı içinde onu çağlayan...
29 Martta yine dedi,konuşucam.Başka arkadaşlarla alsancaktaydı karar verdiğinde.Apar topar çıktı,koşturarak döndü dersaneye.Yakaladı onu,kalbi belki dakikada birkaç yüz atarken.O günü kimse unutmaz eşden dosttan yana.O konuşma 2 saati geçip gitmişti çünkü.Adam ona gel bi sevda yaşayalım dedi.Olmazsa gidersin ve hiçbişey kaybetmezsin dedi,bana,bize bir şans ver dedi,ben içimden geliyo ki sana söylüyorum şuan,çocuklarımın annesi ol istiyorum dedi.Güldü şekermelek bütün içtenliğiyle.O gülüş ki, yazarken adam bu mısraları, gözünün önüne gelir O an......
Tamam dedi şekermelek..Tamam artık beraberiz...
Anlatılmaz ki o an ki sevinç.Anlatılmaz ki adamın içinde,onu sürükleyen duyguların bayram sevinci..Anlatılsa ya,anlatılmaz ki...
Günler geçti,beraberdi artık bu iki yürek.Adam zor işinde kaygısız,bütün azmiyle çalışmakta.Dünya başka bi güzel,Dünya başka bi umut,Dünya iyi ki var...
Gün geldi Adam sabah saatlerinde yan yana oturdukları taburede ellerini tuttu şekermeleğin.Baktı gözlerine bir onay gördü gözlerinde ki,O an dünyalar birbirine kavuştu,bütün iyi insanların kalbini bi mutluluk sardı...
Aylar yılları kovaladı bu sevdada.Yaşanan sancılara rağmen bu aşk hiç kırmadı birbirini sevdalıların.Onlar hep sarıldılar birbirlerine..Hep gelecekten bahsettiler,umut verdiler,aşk serptiler yüreklerine...
Herkes ama tanıyan herkes imrendi bu aşka.Ne çok yakışıyolar diyenler,ne tatlılar diyenler,bi sevda olucaksa onlarınki gibi olmalı diyenler...
Çok ama çok şey yaşadı bu iki yürek.Beraber paylaştıkları hayatı,beraber büyüyerek öğrendiler.Adam eskilerde hırçın,asabi biriyken sakinleşti ay ve ay.Durulup sevdiği dünyaya şevkatle bakar oldu.Zaman geldi adamın hırçınlığıda,asiliğide yokoldu.Hissetti adam,dedi bir insanı sevmekle başlayacak herşey dedikleri ,bu olsa gerek...
Ayıkken çok anlatamazdı içini.Alkollüyken tam açar,kelimelerin engelsiz çıkmasına izin verirdi.Aşkını,sevdasını arkadaşlardan başka odalara sığınıp anlatırdı sevdiğine..Gün geldi ona şekermelek dedi.Hiç duymasa da bu kelimeyi daha önce ,yaradan içindeki sevdayı böyle dile getirtti O na..
Bi gün ki adı virandır,adı sigaramın dumanıdır adam için,ona aşığım dedi,yavru yunusun,şekermeleğin üstünde siyah bir tişört,koynunda bir deniz kızı kolyesi...
.................................................. .................................................. ...
Gün geldi ki o güne lanetler saymak boynun borcudur O adamın ayrıldılar.Herkes bu aşkta gidecek taraf olursa adam olur derken,şekermelek ben gidiyorum dedi.Başka dünyalar aklıma takıldı,yuvadan uçma zamanı geldi dedi,oyunlarından çok şey öğrendim ama gitmeliyim dedi ve gitti şekermelek..
Ardına bakmadan,onu başka birinin böyle seveceğine aldırmadan gitti...
İnandı kendince dünya onsuz daha güzel olur diye,bıraktı doğucak mavi gözlü çocukları,bir evde adamın hayalleinde var olan eğlenerek geçicek zamanları ve daha nice tonluk güzel anları..
İnandı daha iyisi var,beğenen var daha seven de çıkar diye...
Oysa O adam gibi severmiydi başka biri.Onun gibi ailesiyle bir tutarmıydı onu,severmiydi,korurmuydu bi abi gibi,uğruna can verecek kadar gözü kara olurmuydu,ona verdiği her anının kıymetini kadrini bilirmiydi...
Biri,bişey,bir güç çıkıp dese, her şey en son kaldığı yerden devam edecek ama bi diyeti var…Koyardım masanın üstüne hayatımı.Seç istediğini al ve ver bana onu…
Ve gitti şekermelek yıkarak,dağıtarak,acıtarak...
Ve gitti maviperi herkesin imrendiği aşkı yıkarak...
Bilmedi aşk bitsede bi gün kalmalıydı kadir kıymet,kalmalıydı yaşanmışlar,beklemeliydi anıların hatrına bu kara günler...
O kadın mı? O na hitap anlatılacaklar bu kadar