Gece Yalnızlık Demektir......
Gece yalnızlık demektir çoğu zaman
Ve benim çığ gibi büyür içimde korkular
Henüz zincire vurulmamış,
Kanatılmamış bir aşk taşırım cebimde
Tenimde hala kurumamış
En sağanak sevişmelerin özleminde
Gözlerinde ıslanırım....
Gece yalnızlık demektir
Seni istemektir çoğu zaman
Dokunmadan, usulca sevişmektir...
Kör kütük, ayık bir zaman
İçmeden sarhoş olurum ya tenine
Yarım kalan sek bir öpüş
Yorgun bir dokunuş niyetine
Sana uslanırım....
Gece yalnızlık demektir
En kalabalık caddede yürümektir
Kızmadan, bağırıp çağırmadan....
En saçma gerçeklerin arasından
En sahici yalanı sevebilmektir....
Bir adam geçer yanımdan
Sokağında kaybolur
Nedendir bilmem
İçim burkulur...
Seni kıskanırım.........
Öksürmeli miydi vapur dumanlarından,
şarkılardan çıkmış martılar? ..
Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı? ..
Köşe başındaki esmer kadın şaşkın;
bir çiçek alamayacak kadar" vakitsizliklere!
Kırda salınan gelincikler şaşkın...
Ve hatta kiraz çiçekleri de şaşkın.
Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı? ..Çiçeği koparılmayan...
Yare sunulmayan kiraz ağaçlarında artık "tek sapta iki kiraz" olmuyor!
Vermesi gereken meyveleri vermiyor dallar!
Gelincikler usanıyor beklemekten ve soruyorlar hep birlikte;
Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı?..
Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı yahut yaşanan böyleliklerin adı "sevda" olmalı mıydı?..
Hem sevdalı hem yalnız nasıl oluyor insan?
Hem sevdalı hem ürkek, hem sevdalı hem karanlıklara tutsak?..
Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı?..
Bir priz ve fiş varsa.. Bunlar buluşmuşlarsa... Ve ortalık hâlâ aydınlanmıyorsa; bu nasıl sevda?..
Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı?..
Çiçekler yapraksız...
Kelebekler kanatsız...
Gündüzler güneşsiz...
Gözler yıldızsız!..
Dudaklar şiirsiz...
Kağıtlar mektupsuz
Ocaklar ateşsiz!..
Gerçekten...
Sormalı ama sormuyor sevdalılar;
"Sevdalar böyle mi yaşanmalıydı?.."
Eğer sevdalar böyle yaşanacaksa, yaşanmakta olan böyleliklerin adı "sevda" olmalı mıydı?