8 mart günü eline geçen ve başarısız olan bir not....
Başlıksız..ve çıkarsız!!!
Gerçekten neden mutlu oluyorum seni düşününce ben. Bunun bir anlamı olmalı. Ben salakmıyım diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Eminim sende bu salakmı diye düşünmekten kendini alamıyorsundur. Bilmiyorum ne var sende. Tanımıyorum bile seni. Sesini duymadım, gözlerine yakından bakmadım, soluğunu duymadım,..... Sadece resimlerini gördüm... Sonuçsuz kalan cümleler toplamı oluyor yazılar. Hiçbir şey anlamlarını bulamıyor. Bende kendi anlamlarımı topluyorum ama beş para etmiyor. Herşey eksik ve biraz yarım kalıyor.
Birtek adını biliyorum. Ve gerçekten iyi bir insan olduğunu. (en azından kuzenimin iyi buluşu seni, benimde iyi bulmamı sağlıyor) İyilik nereye kadar olabilir diye düşününce, iyiliğinde sonu açık bitirilemeyen bir cümle olduğunu anlıyorum. Ki filazoflar bin yıllardır bulamadılar, anlam yükleyemediler iyiliğe. Sanırım bizi mutlu eden herşey iyidir. Demek ki sende iyisin mutlu oluyorum düşününce.
Peki bir insanı böyle bir şey yapmaya iten nedir? Ve bunda ısrar etmesini sağlayan ne? İlk bakışta saçma geliyor. Delilik bu. Ama insan karşı koymak istedikçe o duyğunun kapanına düşüyor. Akılla yürek bir çatışma içerisine giriyor.
Akıl diyor ki;
- Delimisin olmaz öyle şey. Tanımıyorsun bile.
Yürek ise sert çıkıyor. Kendini parçalarcasına çarpmaya başlıyor. Yürek uzun konuşuyor hep.
Akıl diyor ki;
- Neden?
Yürek başlıyor anlatmaya. Ve diyor ki;
-Bazan bir iç güdün olur. Bir kızda bişey görürsün. Tanımasanda görürsün. Gerçek olup olmadığını bilemezsin ama olmasını çok istersin.
...insan umut ederek yaşıyor...
Akıl;
- Ama bu delilik. O’nun bu yaptığından hoşlanıp hoşlanmayacağından emin bile değilsin. Kızabilirde.
Yürek;
- Evet kızabilirde ve kızmakta (hatta çok kızmakta) haklıda. Düşünecegim son özel şey bile olsa hoşlanması gerektiğini düşüneceğim ve umut edecegim.. Dudağında alev avucunda sevinçle kulak vermesini bekleyeceğim çığlığıma..
Diyerek sert şekilde son noktayı koyar...
Neden se bu tür çatışmalarda yürek hep galip geliyor. (Ama bir şartla. Onurlu olursa galip geliyor. Çünkü insan onurla yaşamalıdır. Yürekte onursuz yaşayamaz solar, gittikçe kendini tüketir ve ölür.)
Evet şuanda bu kısacık metnin, bu kısacık satırlarında da hala düşünüyorsundur “eminim deli bu diye”. Hayır ben deli değilim. Sadece içimdeki his hepsi o kadar. Eminim cd yi yolladığımda etkilenemedin bile. O cd nin solgun duvarlarında bir insan yaşamının anatomisi gizlidir oysa. Oysa insan oraya kendini gizler çırıl çıplak bir sadakatle. Ama bazan insan yaşamında olur. Herkesin başına mutlaka gelir. Bu kaçınılmazdır. Belkide diyalektiğin cilvesidir. “ Bir zamanlar anlamadan yaşadığın şey, çok sonra değerini kazanır.” Ki tarih sayfalarının dipnotları bu ve benzeri örneklerle bezenmiştir.
Kendimi tanıtmayı istediğimi daha başka nasıl anlatabilirim bilmiyorum..
Değerini kazanması dileği ile..........
Bu gün Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Erk toplumun değişimi ve kadınların gerçekten kendilerini sınırsızca ifade edebildikleri bir dünya dileği ile. Kutlu olsun.
Bu gün Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Erk toplumun değişimi ve kadınların gerçekten kendilerini sınırsızca ifade edebildikleri bir dünya dileği ile. Kutlu olsun.