Şimşekler çaktı aniden,
Martılar sustu... Güller sustu...
Ben sustum... Gözlerin sustu...
Dünya durdu...
Tek konuşan yalancı ve sana çok yabancı bir rüzgardı.
Sesin sana dahi yabancı... Banaysa bir felaket...
İster deprem de çünkü yıkıcıydı.
İster sel de çünkü aniden bastırmıştı.
Ölü değil yaralı çıktım felaketten.
Bilinç kaybı önce susuş...
Ardından görmediğin göremeyeceğin ama var olan gözyaşlarım...
Onlar dahi sustu... Sessizce aktı gözpınarlarımdan.
Ben hep sustum, kulaklarımda o yabancı ses.
Önce kulaklarımda sonra yüreğimde.
Gidiyorum işte.
Sesin sahibinin de emrettiği gibi.
Ne tuhaf yabancı bir sese itaat ediyorum.
Ne tuhaf hiç bir kelime edemiyorum mantıklı.
Susuyorum... Sanki dilim bağlı...
Yüreğimse çıkmak üzere yerinden.
Ben sanki dünyanın en küçük varlığı o an.
Eziliyorum... Susuyorum...
Çünkü konuşsam da duyan olmayacak biliyorum.
Son enerjimi harcıyorum arkamı dönmek için,
Ve oturacak bir yer bulabilmek için.
Çünkü biliyorum bu yükü bacaklarım dahi taşıyamayacak.
Çünkü biliyorum ağlayacağım...
Dünyanın en küçük varlığının gözyaşlarına kim aldırış eder ki zaten.
Susuyorum, susuyorum ve yine susuyorum...
O yabancı sesin dedikleri tekrar tekrar canlanıyor beynimin kıvrımlarında
Tekrar tekrar acıyor sol yanım
Tekrartekrar.... Tekrartekrar...
Ve tekrar tekrarlar hep var...
Git dedin! Gidiyorum...
Sesin yabancı olsa da sahibini çok iyi tanıyorum.
Git dedin gidiyorum... Merak etme susuyorum...
İçimde seni unutmak için ne bir istek ne de bir çaba var.
Sen önümden çok kayalar çektin. Çok kez tebessümüme neden oldun
O kadar çok kez var ki hayatıma kattığın
Bu yüzden unutamam seni
Yüreğimle yaşıyorum ben de yaşamayı bilenler gibi,
Ve ona bıraktığın izleri görmemek imkansız,
Nasıl unutayım ki şimdi söyle seni?
Ama yaralıyım kanıyorum... Ne başım ne gözüm kanayan
Kanayan yüreğim..
Git dedin gidiyorum.
Nasıl sevmişim seni, nasıl seviyorum ve nasıl seveceğim kim bilir...
Ama bunu bilmeyeceksin asla.
Sevgisini gösteren yüreğim onu saklamasını da çok iyi bilir...
Senin sevip sevmemen veya aklına bile gelmemem umrumda bile değil.
Alnım ak başım dik benim. Git[i][SIZE=6] dedin gidiyorum.[/SIZE][/i]
Her zamanki gibi seni dinliyorum.
Susuyorum... Sen git dedin gidiyorum!
Keşke nereye gideceğimi de söyleseydin bunu unuttun...
Çünkü ben hala yürüyorum gideceğim yere gelemedim bir türlü.
O kadar yorgunum ki... O kadar yaralıyım ki...
Aslında çok zor yürüyorum.
Ama hep gülüyorum olamadım asık suratlı hiçbir zaman.
Ya da ben öyle sanıyorum. Sadece susuyor ve yürüyorum.
Git dedin gidiyorum.
Usulca... Yorgun... Suskun...
Biraz kırgın... Gözü yaşlı...
Ama sevgi dolu...
Git dedin gidiyorum.