Devam ediyordum hayatıma, seni hiç tanımıyordum.Renksiz ve belki de sürekli aynı şeyleri yaparak yaşayıp gidiyordum, gri rengi benimseyerek hayatımda..
Ve başka renkler katmıyordum hayatıma..
Kırmızının acısını yaşamak korkutuyordu yüreğimi..Kan kırmızıya boyamak istemiyordum bedenimi.Bu nedenle çekici geliyordu bana ve hergün aynı yerlerden geçip, aynı şeyleri yapan aynılaşmış yaşamları izlemek sıkmıyordu canımı asla..
Yada şöyle demeli...
Biraz sıkıcı ama az acılı...
Gördüğüm mutsuz yaşamları kaleme alırdım çoğu zaman.
Çoğu zaman onların acısı bin parça ederdi yüreğimi.
Sen en çok bu yanımı severdin benim.
En çok bu yanım etkilerdi yüreğini.
Ben senin etkileneceğini bilmeden devam ederdim siyah-beyaz yolumda ilerlemeye elimde kağıt kalem bilinçsizce..
Kimi zaman arkadaşımın gözyaşına karışırdı yanağımdan süzülen damlalar.Kimi zaman ölü yavrusunun başında miyavlayan bir anne kedi etkilerdi beni derinden..
Ve ben düzelmesini ümit ederdim çoğu kez kaleme alırken yaşananları...
Ve sen en çok bu yanımdan etkilenirdin..
Ve ben seni o zamanlar hiç bilmezdim...
Keşke hiç "Bilmeseydim..!"
Keşke hiç "Görmeseydim..!"
Keşke hiç "Bakmasaydım..!" gözlerine sevdiğim...
Söyler misin bana.. ?
Ne yaptım sana, seni çok sevmekten başka...
Söyler misin bana.. ?
Neydi suçum, seni çok sevmek dışında...
Griydi benim hayatım; renksiz ama acısız aynı zamanda..
Sen çıktığında karşıma direndim...
Evet direndim gözlerinden fışkıran renkli hayata...
Evet sevdiğim; siyah-beyaz yolumda, grimsi hayatıma devam etmek için çok direndi yüreğim...
Ama olmadı...
Olamadı..