"seninleyim.." olsun isterdim son cümlem...ama sensizliğe yattım bu gece..sensizleğe,derin bir sessizliğe uyandım bu sabah..eve terkedilmişliğin kokusu sinmiş..camları da açık birakmıştım ama...geçmemiş kokun...
kapıyı da aralık bırakmıştım..belki döner gelirsin diye..belki dayanamazsın yine...
aslında uyumadım hiç gece..gelirsen beni uyurken seyretmeyi seversin diye öyle yaptım..sensiz geçen ilk gecemde uyumadım..kendimi kandırdım..sanki bilerek terketmişsin gibi beni,dönersin diye bekledim..gökler ağladı böyle sefil,böyle büyük,böyle masumca ortada kalışıma...
"Caddeler karanlık caddeler ıpıslak
Yalnız geçen ilk gecemde gökler ağlıyor
Gözlerim kızarmış gözlerim şişkin
Sensiz geçen ilk gecemde gökler ağlıyor"
hiçbirşeye gitmedi elim ardından...kalan bir kaç parça eşyanı toplamaya gitmedi...dağınıklığın var hala odada..toplamazsam,hiç gitmemiş gibi olacaktın sanki..o an orda kalırsam zaman gittiğin yerde duracaktı sanki...sanki bir adım daha uzaklaşmayacaktım senden...sanki azrail hiç çıkmayacaktı evden..sanki beni de alıp öyle gidecekti...
"Birileri birşeyler söylesin
Şu vefasız insanlara
Nasıl nasıl nasıl...
Nasıl katlanırım?... "
ama rahat bırakmadı beni zaman...kapıcı geldi ekmek istiyormuyum diye...onsuz nasıl yaşarım,onsuz nasıl nefes alırım..ne ekmeği ne suyu diyemedim..!çöp var mı diye sordu..benden ala çöp mü var,benden ala enkaz mı var ,al beni at şehrin en uçsuz bucaksız köşesine diyemedim..!kimselere diyemedim...yokluğun ne denli büyük,yokluğunu küçücük içime sığdırmak ne denli zor diyemedim...
"Senin boşluğun büyük
Yapayalnız bu dünyada
Nasıl nasıl nasıl...
Nasıl yaşarım?.."
artık siyah da kar etmiyor matemime...suskunluğum da yetmiyor..susuyorum...nasıl katlanılır bilmiyorum..susuyorum..
harflerimi göğe saldım..ölümün arkasından hangi cümleyi kurarsam kurayım,yine sensizliğe çıkacak yollarım..
Alıntı
kapıyı da aralık bırakmıştım..belki döner gelirsin diye..belki dayanamazsın yine...
aslında uyumadım hiç gece..gelirsen beni uyurken seyretmeyi seversin diye öyle yaptım..sensiz geçen ilk gecemde uyumadım..kendimi kandırdım..sanki bilerek terketmişsin gibi beni,dönersin diye bekledim..gökler ağladı böyle sefil,böyle büyük,böyle masumca ortada kalışıma...
"Caddeler karanlık caddeler ıpıslak
Yalnız geçen ilk gecemde gökler ağlıyor
Gözlerim kızarmış gözlerim şişkin
Sensiz geçen ilk gecemde gökler ağlıyor"
hiçbirşeye gitmedi elim ardından...kalan bir kaç parça eşyanı toplamaya gitmedi...dağınıklığın var hala odada..toplamazsam,hiç gitmemiş gibi olacaktın sanki..o an orda kalırsam zaman gittiğin yerde duracaktı sanki...sanki bir adım daha uzaklaşmayacaktım senden...sanki azrail hiç çıkmayacaktı evden..sanki beni de alıp öyle gidecekti...
"Birileri birşeyler söylesin
Şu vefasız insanlara
Nasıl nasıl nasıl...
Nasıl katlanırım?... "
ama rahat bırakmadı beni zaman...kapıcı geldi ekmek istiyormuyum diye...onsuz nasıl yaşarım,onsuz nasıl nefes alırım..ne ekmeği ne suyu diyemedim..!çöp var mı diye sordu..benden ala çöp mü var,benden ala enkaz mı var ,al beni at şehrin en uçsuz bucaksız köşesine diyemedim..!kimselere diyemedim...yokluğun ne denli büyük,yokluğunu küçücük içime sığdırmak ne denli zor diyemedim...
"Senin boşluğun büyük
Yapayalnız bu dünyada
Nasıl nasıl nasıl...
Nasıl yaşarım?.."
artık siyah da kar etmiyor matemime...suskunluğum da yetmiyor..susuyorum...nasıl katlanılır bilmiyorum..susuyorum..
harflerimi göğe saldım..ölümün arkasından hangi cümleyi kurarsam kurayım,yine sensizliğe çıkacak yollarım..
Alıntı