Sensiz geçen günlerime bak bir gün daha eklendi.Bugününde diğerlerinden farkı yoktu.Ama aklımda sen varken hangi gün benim için acısız geçer ki ? Hangi gün saatleri kırsam seni bana geri getirir ki ? Çırpınsam bile kanadı kırık kalbim daha çok canımı acıtıyor.
Her günün sabahında yokluğunun acısı içimi biraz daha burkuyordu sanki damlayan yaşlarıma ortak oldular kuytu köşelerde.Aynalarda gördüğüm bu karanlık yüz senden acı parçalara tanıklardı.Bazen oluyor ki senin için savaştığım kalbime söz geçiremiyorum.Her yeri yakıp , kırıp geçmek istiyorum.Gözlerin ki ; gündüzlerimi karanlık bir cehenneme çevirmeye yetecek kadar aklımda..Güzel olanların yeri sensiz dolmuyor.Her hayalimin baş kahramanı hep SEN oldun.
Seni anlattım romanlarıma, seni anlattım şiirlerime , seni anlattım seni çağıran her bir zerreme.Boynunu büktüler sensizliğime , içim burkuldu her günden biraz daha fazla.
Hani çiçeklerin en güzeli ‘gül’ dü.Bak o güllerde soldu.İçimde yeşertip büyüttüğüm o güller onlar bile sensizliğe boynunu büktüler.Gör bak yaşayan bir ölüden farkı kalmayan biri var soğuk ve sensiz İstanbul sokaklarında.Bu şehir yasa büründü gözümde.Gidişini kabul edemiyorken , gelişine daha kaç satır yazmalıydım?Her yerde senden bir iz var, nasıl unutabilirim, nasıl görmezden gelebilirim.Hüzün akar gözlerimden benim , uzaklara dalıp düşünürken seni dudağım titrer ah derim.Neden içimi böyle sonsuz acılarla kavurup gittin? Hep bunu soruyorum kendime.Bir taş atıyorum deniz kenarından mavi sulara,sanki her bir umudumu o gün tek tek sele veriyor , kapılış gidişini içim yanarak izliyordum.Tıpkı gidişin gibi..
Varlığının rengini siyah , yokluğunu ise beyaz koydum.Neden biliyormusun ; her gidiş umuda sarar beyaz beyaz, varlığın ise içimdeki kurumuş güller misali.
Cevapsız sorularımın cevaplarını bulamadan üstüne her geçen gün daha çok sorular ekledim.Çıkmazdayım.Bir yolun yarısıydın sen.
Sessiz bu hayallerimde sensiz yaşamak zor da olsa nefes alıyorum.
Kalbim acıyordu, bu sabahta sensiz uyanmanın verdiği buruklukla, yorgunlukla ve sebebini sayamadığım bir sürü şeyle.Her akşam uyumadan önce senden önce uyanmayı dilerdim, seni uyurken izleyebilmek için.Hep öyle kalabilseydik.Diğer sabahlar gibiydi bugünde , sensiz uyandığım yaşlı gözlerimle baktım bozulmamış yastığına , yine yoktun ..Akşam olunca senli günlerim yine gözlerimin önünde, sanki sen ordaymışsın gibi her şey duruyor yerinde.Gamzelerin eski fotoğraflarda ,hatıralarım aklımda , seni dinlemeli ve o kadar içmemeliydim.O kazada sen değil ben ölmeliydim.
Şimdi biten bir aşkın gözyaşları gibi sele kapılıp gitti umutlarım..
Hüzünçiçeği
25.12.2008
25.12.2008