Çığlık çığlığa bir sessizlikten geliyorum
Boğazımda susa mahkûm edilmiş kelimeler
Usulca aralıyorum göz kapaklarımı
Kirpiklerimin öte yanı uçurum
Eğer gözlerimden bir söz kaçırırsam; biliyorum ki öleceğim
Fırtınalı bir günde patlak verecek cinayetim
Hayata sırtımı döndüm bekliyorum
Boğazımda susa mahkûm edilmiş kelimeler
Usulca aralıyorum göz kapaklarımı
Kirpiklerimin öte yanı uçurum
Eğer gözlerimden bir söz kaçırırsam; biliyorum ki öleceğim
Fırtınalı bir günde patlak verecek cinayetim
Hayata sırtımı döndüm bekliyorum
Karlı istasyonda içimde kaybolmuş gibiyim
Avaz avaz suskunlukta kendimi arıyorum
Gölgeme bassam düşeceğim
Avaz avaz suskunlukta kendimi arıyorum
Gölgeme bassam düşeceğim
Kaçarak uzaklaşıyorum
Ardımda bırakıyorum tüm iz düşümlerimi
Geceyi iki parçaya bölüyor yağan kar
İçimde sarhoş bir kadının ayak izleri
Bir oğlan çocuğu misketlerini fırlatıyor Haliç’e
Parça tesirli acılarımı cebimde taşımışım senelerce
Yanlışlarımı zaten yaşadım
Artık kendi doğrularımı yaşamalıyım
Ardımda bırakıyorum tüm iz düşümlerimi
Geceyi iki parçaya bölüyor yağan kar
İçimde sarhoş bir kadının ayak izleri
Bir oğlan çocuğu misketlerini fırlatıyor Haliç’e
Parça tesirli acılarımı cebimde taşımışım senelerce
Yanlışlarımı zaten yaşadım
Artık kendi doğrularımı yaşamalıyım
Hayat pis bir elma şekeri tadındaydı hep,
Çürüyen dişlerim değil düşlerimdi çoğu zaman
Ya hayat bize ağır geldi ya da biz hayatı ağırladık
Şimdi hangi kente sığınsam;
Kanım topuklarımda, cıva ağırlığında
Ne zaman elimi yüzüme götürsem;
Bir kadının gözyaşlarında boğuluyorum
Kadın iki eliyle tampon yapıyor ağzına
Bir aşkı daha kusmamak için,
Bildiği tüm küfürler can veriyor boğazında
Karlı istasyonda soluk alıp veriyor sayıklamalarım
Boş bir banktan seyrediyorum gece yayınını
Gece benim için seslendiriyor ‘’sorma ne haldeyim’’
Kirpiklerimin öte yanı uçurum
Eğer gözlerimden bir söz kaçırırsam; biliyorum ki öleceğim
Çürüyen dişlerim değil düşlerimdi çoğu zaman
Ya hayat bize ağır geldi ya da biz hayatı ağırladık
Şimdi hangi kente sığınsam;
Kanım topuklarımda, cıva ağırlığında
Ne zaman elimi yüzüme götürsem;
Bir kadının gözyaşlarında boğuluyorum
Kadın iki eliyle tampon yapıyor ağzına
Bir aşkı daha kusmamak için,
Bildiği tüm küfürler can veriyor boğazında
Karlı istasyonda soluk alıp veriyor sayıklamalarım
Boş bir banktan seyrediyorum gece yayınını
Gece benim için seslendiriyor ‘’sorma ne haldeyim’’
Kirpiklerimin öte yanı uçurum
Eğer gözlerimden bir söz kaçırırsam; biliyorum ki öleceğim