Kara kış beceremedi beni üşütmeyi.Kar yağıyor diye eldivenlerin arkasına saklamadım ellerimi.Ortalığa bıraktım. Bıraktımki üşüsünler.. Bıraktımki kışıda yazı hissettikleri gibi hissetsinler. En çok sen üşüttün beni. Sen eski sevgili,yeni arkadaş, sığınacak limanım dediğim,geceleri yanına kıvrılmak istediğim adam! Sen yürüyünce yanımda başka bir üşüme yerleşirdi içime. Sırf tutunabileyim sıkı sıkı ellerine diye. Sırf sen elini dokundur omzuma ve anlamını çoktan hafızama kazıdığın öpücüğü kondur diye duduklarıma. Sırf *aa sen üşüyorsun sevgilim!* deyip o üstündeki sana kokan ceketi bana ver diye üşürdüm ben. Isınma oyunlarımız için üşürdüm. Montunun içine benide sığdırman için üşürdüm ve de üşüyüpte hastalanma korkumun içine yerleştiğini görmek için üşürdüm. Niye bunlara ihtiyaç duyardım ben güçlü adam ? Niye direk sevgi kelimeleri söyleyip karşılık beklemek yerine bunlardan anlam çıkartırdım ?
Çünkü söylemezdin. Gözlerimin içine bakıp AŞIÄžIM SANA diyemezdin. Laflarından anlamlar çıkardım senelerce. Şimdi yanlız yürüyorum sokaklarda. Eldivenlerim yok gene . ama soğuk korkutuyor bu sefer,ayaklarım hız kazanıyor koşuyorum adeta yürümek yerine uzun kış gecelerinde. Hayaletinle konuşuyorum ama yokki hayaletinin elleri .. Yok ki hayaletinin bana verebileceği bi ceketi. Kalbi de yok hayaletinin. ama pardon o sendede yoktu sahi..!!
Çünkü söylemezdin. Gözlerimin içine bakıp AŞIÄžIM SANA diyemezdin. Laflarından anlamlar çıkardım senelerce. Şimdi yanlız yürüyorum sokaklarda. Eldivenlerim yok gene . ama soğuk korkutuyor bu sefer,ayaklarım hız kazanıyor koşuyorum adeta yürümek yerine uzun kış gecelerinde. Hayaletinle konuşuyorum ama yokki hayaletinin elleri .. Yok ki hayaletinin bana verebileceği bi ceketi. Kalbi de yok hayaletinin. ama pardon o sendede yoktu sahi..!!